Hapishane ankesörlü telefonları kullanmamızı istiyor. | Open Subtitles | إنهُم يُريدُننا أن نَستَخدِم الهاتِف العمومي |
Şehirler arası aramayı tren istasyonundaki ankesörlü telefondan yapabilirsiniz. | Open Subtitles | تستطيعين القيام بذلك من خلال الهاتف العمومي الموجود بمحطة القطار أو من خلال المشغّل |
Cep telefonunu işlevsiz hâle getireceğiz ve ankesörlü telefonu kullanmaya mecbur edeceğiz. | Open Subtitles | نعطل هاتفه النقال نجبره على إجراء المكالمة عبر الهاتف العمومي |
Jetonlu telefon çalışmıyor. | Open Subtitles | الهاتف العمومي خارج الخدمة هل لديك هاتف يمكن استخدامه؟ |
Groom Gölü'nün 3 mil doğusundaki 375. Karayolundaki bir benzin istasyonundaki ödemeli telefondan edilmiş. | Open Subtitles | جاء من هاتف محطة البنزين العمومي من طريق سريع 375 ثلاثة أميال شرق بحيرة العريس. |
Dutch Paralı Yolu ile iki günlük yolculuk. | Open Subtitles | إنّها مسيرة يومان عبر طريق العمومي. |
Aynı zamanda ankesörlü telefonun bulunduğu adres efendim. | Open Subtitles | و كذلِكَ هو مكان الهاتف العمومي ، يا سيدي |
ankesörlü telefon kayıtlarına göre o sırada bir görüşme yapılmış. | Open Subtitles | سِجل الهاتف العمومي يُثبت هذا لقد اُجري اتصال في ذلك الوقت |
ankesörlü telefonda bulunan sigara izmaritinden alınan DNA örneği Han Chul'un DNA'sı ile uyuşuyor. | Open Subtitles | والحمض النووي استُخرج من سيجارة وجدت في الهاتف العمومي. |
Fail telefon görüşmesinden sonra ankesörlü telefonu siliyor. | Open Subtitles | الجاني مسح الهاتف العمومي نظّف بعد إجراء المكالمة. |
Şu an seni ankesörlü telefondan arıyorum çünkü adam cep telefonunu tuttuğum elime ateş etti. | Open Subtitles | إنني أتصل بك من الهاتف العمومي لأنه أطلق .النار على هاتفيّ الخلوي الذي كان في يدي |
Tek yapabileceğiniz, ankesörlü telefondan aranan numaranın hastanenin ana hattının numarası olup olmadığını kontrol etmek ve ben bunu kabul ettim zaten. | Open Subtitles | كل ما تستطيع فعله هو التأكد من الرقم المتصل من الهاتف العمومي و كونك في مركز إتصالات المشفى .و أنا إعترفت بهذا الجزء |
- Onunla ankesörlü telefondan konuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثت معها. إنها كانت تتكلم بالهاتف العمومي. |
Ceset için polisi arayan ankesörlü telefon bu. | Open Subtitles | والآن هذا هو الهاتف العمومي المستخدمُ في إبلاغِ الشرطةِ عن الجريمة |
Amerikan Bale Topluluğu ankesörlü telefonlarda konuşarak başlattım. | Open Subtitles | أنشأت المؤسسة الأمريكية للباليه عند ذلك الهاتف العمومي. |
Arama yaptığı ankesörlü telefonu izliyoruz, bölgedeki kiliseleri de. | Open Subtitles | لدينا عملاء يراقبون الهاتف العمومي حيثما اجرت المكالمة , وبالكنائس القريبة من منطقتها |
ankesörlü telefon için 10 blok yürümem gerekti. | Open Subtitles | أضطررت أن أمشي 10 شوارع إلى الهاتف العمومي. |
Birincisi Zürih havaalanındaki Jetonlu telefon. | Open Subtitles | الأول الواحد جعل من الهاتف العمومي في المطار. |
Ne yapmaya çalistigini biliyorum, garaji ilk açtigimizda telefon alacak paramiz olmadigindan, kurcalayip bedava arama yapacak hale getirdigim Jetonlu telefondan bahsediyorsun. | Open Subtitles | أعرف ما الذي تفعله... أنت تتحدث عن ذلك الهاتف العمومي الذي عدلته ليقوم بإتصالات مجانية... عندما فتحنا المرآب لأول مرة لأننا لم نستطع تحمل نفقة هاتف. |
Jetonlu telefon. | Open Subtitles | الهاتف العمومي |
Çiplak. Tanrinin cezasi bir terminatör gibi. Ve şimdi, burdayim, çiş kokan ödemeli telefonda... siktigim polisleri almadan beni almani kibarca rica ediyorum. | Open Subtitles | مثل المنهي، والآن كنت في طلب الهاتف العمومي الذي قمت اصطحابي قبل الشرطة |
- Hayır. Dutch Paralı Yolu çok uzakta. | Open Subtitles | -كلّا، الطريق العمومي بعيد جدًا . |