"العيش على" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yaşam
        
    • yaşamak
        
    • yaşayamam
        
    • yaşayamaz
        
    • yaşamaya devam
        
    • sapıyla hayatta
        
    Acaba daha ne kadar süre vaatler üzerine Yaşam sürecekler? Open Subtitles اتسائل الى متى يستطيعون العيش على الوعود ؟
    Yaşam ile ölüm arasındaki çizgide yaşamanın nasıl olduğunu bilirim. Open Subtitles أنا أعلم بشأن العيش على الحافة بين الحياة والموت
    "Amerikan tarzı bir Yaşam mı yoksa sosyalist olmak mı istersin?" Open Subtitles هل تفضلين العيش على الطريقة الأمريكية" "أو أن تكوني اشتراكية؟
    Özellikle ağaçlarda yaşamak konusunda uzmanlaşmış bazı türlerin nesli tükendi. Open Subtitles بعض الأنواع التي كانت مُتخصصة في العيش على الأشجار إنقرضت
    Biraz soluklanma şansım oldu fakat bu acıma ile yaşayamam. Open Subtitles منحوني مجالاً للراحة لكن لا يمكنني العيش على الشفقة للأبد
    Bir kız sadece hastalarla yaşayamaz. Open Subtitles الفتاة لايمكنها العيش على التحليل النفسي فقط
    Sonra başka biriyle görüştüğünü söyledi. Bir yalan yaşamaya devam edemezmiş. Open Subtitles قالت بأنها ترى شخص ما غيري ولاتستطيع العيش على الكذب
    - Böğürtlen ve sapıyla hayatta kalamayız. Open Subtitles لا يمكننا العيش على التوت والجذور أنا أستطيع
    Ziyaretçiler bu akşam "Gemide Yaşam" programlarını duyuracak. Open Subtitles سيُعلن "الزائرون" برنامجهم "العيش على متن السفينة" الليلة
    Sizlere "Gemide Yaşam" programımızın resmen başladığını duyurmak benim için büyük bir mutluluk. Open Subtitles بسعادة بالغة أُعلن عن البدء الرسمي لبرنامج "العيش على متن السفينة"
    Bu akşamki "Gemide Yaşam" duyurunuzun arasına Beşinci Kol bir mesaj yerleştirdi. Nasıl? Open Subtitles دسّ "الرتل الخامس" رسالة في إعلان "العيش على متن السفينة" هذا المساء
    "Gemide Yaşam" programının başlamasıyla aşağıda Beşinci Kol'u ezerken buradaki insanların kalbini ve aklını kazanacağız. Open Subtitles مع إطلاق برنامج "العيش على متن السفينة" سنكسب قلوب و عقول الناس هنا بينما سنسحق "الرتل الخامس" هناك بالأسفل
    "Gemide Yaşam" programının istediğim şekilde ilerlediğinden emin olmalıyım. Open Subtitles يجب أن أتأكد من أن يبقى برنامج "العيش على متن السفينة" في مساره
    Bu da "Gemide Yaşam" programımızın başarısını olumsuz etkileyecek. Open Subtitles مما سيؤثر على نجاح برنامج "العيش على متن السفينة"
    Ben de seni kendimden uzaklaştırdığımı bilerek yaşamak zorunda kaldım. Open Subtitles وكان علي العيش على انه اتا من دفعك لدهاب بعيدا
    Afrika'da yaşamak uçta olmaktır, mecazi ve gerçek anlamda 2008'den önceki bağlantıyı düşündüğünüzde. TED إن العيش في افريقيا هو بمثابة العيش على الحافة مجازا، وحرفيا إلى حد بعيد عندما نتذكر وسائل الاتصال قبل 2008.
    Jane, beni sevmiyorsan tetiği çek daha iyi çünkü sensiz zaten yaşamak istemem. Open Subtitles جين ، إسمعينى جين ، إذا كنت لا تحبينى فالأفضل أن تضغطى الزناد لأنه بدونك لن أريد العيش على أية حال
    Herrhalde açsın. -Daha fazla ekmekle yaşayamam. Open Subtitles اذا انك جوعان الان لا نستطيع العيش على الخبزِ وحده.
    Lise beden eğitimi öğretmenliği maaşıyla yaşayamam. Open Subtitles لا أستطيع العيش على مرتب مدربة ثانوية وحدي
    Ama ben kolaylaşmasını istemiyorum. Bu şekilde yaşayamam. Open Subtitles لا أريد أن يهون الأمر لا يمكنني العيش على هذا النحوِ
    İnsan sadece cips ve guacla yaşayamaz. Open Subtitles الرجل لا يستطيع العيش على رقائق البطاطا و الأطعمة النباتية فحسب
    İnsanlar çiğ gıdayla yaşayamaz. Open Subtitles لا يستطيع البشر العيش على الأطعمة النيئة لو اتبعت نظاماً غذائياً يتكون من الطعام النيء فقط
    Ama bu hapları kullanarak yaşamaya devam edebileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles العيش على هذه الأقراص , لسيت هذه مفضّلة لدّي ؟
    Salem'de bu şekilde yaşamaya devam etmene öylece izin veremem. Open Subtitles أنا ببساطة لا يمكن أن تسمح لك ل العيش على هذا المنوال في سالم.
    - Böğürtlen ve sapıyla hayatta kalamayız. Open Subtitles لا يمكننا العيش على التوت والجذور يمكنني ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more