"العينة" - Translation from Arabic to Turkish

    • örnek
        
    • örneği
        
    • numune
        
    • numuneyi
        
    • örneğin
        
    • örneğini
        
    • numunenin
        
    • Denek
        
    • örnekte
        
    • DNA
        
    • örnekle
        
    • örneğe
        
    • Deneğin
        
    • Biyopsi
        
    • - Örnek
        
    Adli rapora göre, örnek çok küçüktü ve çoğunlukla test esnasında kullanıldı. Open Subtitles طبقا لهذا التقرير ، العينة كانت جدا صغيرة وأُستخدمت كلها في الإختبار
    Belki de örnek vermezse durumu anlayacağımız için bize DNA örneğini verdi. Open Subtitles ربما اعطانا العينة لعلمه انه ان لم يفعل ذلك سنعرف انه هو
    Verdiğin örneği test ettik ve daha fazlasını almaya karar verdik. Open Subtitles -اتبعوني من فضلكم -لقد اختبرنا العينة المجانية وقررنا أننا نريد المزيد
    Bıçağın sapında ikinci bir kan örneği var. Open Subtitles حصلنا على العينة الثانية من نهاية المقبض
    Eğer su deposundaki numune bilincini geri kazanırsa ona nasıl hitap etmeliyim? Open Subtitles إذا كانت العينة الموجودة بالخزان يستعيد وعيه بماذا ينبغى عليّ أن أصفه
    G şirketinin elinde numuneyi elde ettiklerine dair bir kanıt yok. Open Subtitles وإثبات على أن منشأة جي لم تقع العينة في يديها أيضاً.
    Köpekbalığının cinsiyetini örnek almadan önce tespit ettiğimizde, genetikçilere dişi veya erkekten alındığını söyleyebileceğiz. TED فإذا استطعت تحديد جنس القرش قبل العينة يمكننا اخبر عالم الجينات ان هذا تم اخذه من ذكر او انثى
    Cihazın içindeki gerçek bir örnek ve biz içinde pankreas kanseri tespit ettik. TED العينة بالداخل حقيقية، وقد تمكنا للتو من تشخيص سرطان البنكرياس.
    Buradaki tüm örnek boyutun yaklaşık bir milimetre kübü ve size bunun çok ama çok küçük bir parçasını gösteriyorum. TED حجم العينة الكاملة هنا حوالي ميليميتر مكعب واحد، هنا أريكم جزءاً صغيراً جداً جداً منها.
    Bakteri teşhislerinde hastadan alınan örnek bir plakada bekletilir ve eğer ki bakteri 5 gün içerisinde çoğalırsa hastanın enfeksiyon kapmış olduğu tanılanır. TED الآن، في التشخيصات البكتيرية، العينة تلوث في طبق، وإذا نمت البكتريا في خلال خمسة أيام، يشخص المريض بأنه مصاب.
    Bu örnek de bakteriyel analiz amacıyla bir enfeksiyon bulunması durumunda doktorların erken teşhisi için merkez laboratuvara transfer edilirdi. TED ترسل تلك العينة لتحليل البكتريا في المختبر المركزي ليبدأ الأطباء في اتخاذ اللازم بسرعة إذا اكتشفوا عدوى.
    Birisi gelip örneği Metropolis Genetik Laboratuvarı'na götürecek. Open Subtitles يمكنني إستدعاء أحد لأخذ العينة لمختبرات متروبوليس
    Rahatlayın. örneği değiştirdik, kimse bizi görmedi. Open Subtitles يمكنكما الإسترخاء أستبدلنا العينة ولم يرانا أحد
    Cevher örneği analizleri geliyor, ancak şu ana kadar, en yüksek konsantrasyon milyonda 2,3. Open Subtitles تحليل العينة الأساسية لا تزال تتقدم ولكن حتى الآن أعلى تركيز هو 2.3 جزء في المليون..
    Böylece numune hazırlama ve test aynı nesneyle yapılabilecek. TED حيث يمكن تجهيز العينة واستخدام الكيمياء بنفس الغرض.
    Paris'e gittiğinizde patronuma söylememeye söz verirseniz size maliyet fiyatına bir numune veririm. Open Subtitles اذا وعدتني أنك لن تخبري رئيسي في المرة القادمة التي تكونين فيها في باريس سأسمح لك بالحصول على العينة بسعر التكلفة
    Ben de numuneyi içine koydum, ki ne olduğunu görmek için şimdi dışarı çıkaracağım. TED و لذلك وضعت العينة فيه، و الآن سأخرجها لنرى ما الذي حدث
    Cesette bulunan örneğin test sonuçlarıyla senin sonuçların laboratuvarda karşılaştırıldı. Open Subtitles مختبر خارجي قام بمقارنة النتائج من العينة الموجودة على الضحية
    Bu reaksiyon, renkte bir değişiklik yaratarak numunenin pozitif olduğunu ve bireyin virüse maruz kaldığını gösterir. TED بذلك ينتج عن هذا التفاعل تغيّر في اللون، مشيرًا أن نتيجة فحص العينة إيجابية وأنّ الشخص قد أُصيب بالفيروس.
    Bu Denek 98240 ilk ölümünden iki ay sonra 17 Ekimde önceki çalıştığı yerde ölü halde bulundu. Open Subtitles هذه العينة رقم 98240 وجد في حالة عدم حراك في مكان عمله السابق
    O örnekte ne olduğuna dair bir fikrin var mı? Open Subtitles هل لديك أدنى فكرة عما كان يتواجد بتلك العينة ؟
    Hepimizin 30 gün ek süreye ihtiyacı var. Bu DNA'nın kime ait olduğunu-- Open Subtitles كل ما نريده هو 30 يوماً لنكتشف من هو الشخص صاحب هذه العينة
    Onda bulduğumuz meni senin verdiğin örnekle eşleşti. Open Subtitles المني وجدت داخل جسدها مباريات الحمض النووي من العينة المرجعية الخاصة بك.
    örneğe üflemek statik elektriğin dağılmasını sağlar ve kesilmesini kolaylaştırır. Open Subtitles أنفخ على العينة لأبدد الكهرباء الساكنة لأجعل من تقطيعها امراً سهلاً
    Kapsül naklinden önce Deneğin titremeleri o kadar fazlaydı ki çatal/bıçak tutamıyor, araba kullanamıyordu. Open Subtitles قبل عملية الزراعة ، كانت العينة موضع الدراسة تعاني من رعشة بالاطراف لا يستطيع الامساك بسكين ، شوكة ولا حتى قيادة سيارة
    Beni ultrason çekmek ve muhtemelen Biyopsi yapmak için çağırıyorlar. Open Subtitles انهم يريدون مني أن أعود لإجراءبالموجات فوق الصوتية، وربما العينة
    - örnek halhalda bulunan kan ile eşleşip eşleşmediğini görmek için test edilecek. Open Subtitles وسيتم اختبار العينة لمعرفة ما اذا كآنت مطآبقة مع الدم الذي وجد على الخلخال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more