"العيّنات" - Translation from Arabic to Turkish

    • örnekler
        
    • örnekleri
        
    • numune
        
    • örnek
        
    • numuneler
        
    • Numuneleri
        
    • örneklerin
        
    Ayrıca sudan aldığımız örnekler tıpkı toprak gibi suyun da besin yönünden zayıf olduğunu gösterdi. Open Subtitles تشير العيّنات أنّ الماء فقير كمصدر للغذاء، مثل التربة.
    Positif. Verdiğin örnekler birbirini tutuyor. İkisi aynı kişiye ait. Open Subtitles متأكّدة، لقد كانت العيّنات التي أعطيتني إيّاها متطابقة، إنّها من نفس الشخص
    Belki onu alabilirsin ve örnekleri değiştirebiliriz. Open Subtitles ربّما يُمكنك قبول الاختبار وتبديل العيّنات
    Senden bu örnekleri değiştirip ona normal bir kan ve DNA sonucu sağlamanı istiyorum. Open Subtitles أحتاجك أن تبادل هذه العيّنات وتجلب له دماءً طبيعية للاختبار وحمض نووي
    Hasta çocuktan numune aldın mı? Open Subtitles هل لديكِ العيّنات من الفتى المصاب بالعدوى ؟
    Askerîye bize örnek gönderiyor, cihazlarımızı onaylıyor. Sonra test ediyoruz. Open Subtitles الجيش يوفر لنا العيّنات لنصادق على وسائلنا، ونحن نقوم بالإختبارات
    Biri hariç tüm numuneler bulundu. Open Subtitles تم تحريز كلّ العيّنات إلّا واحدة.
    Buradaki tek tuzlu su senin beyninde. Numuneleri inceleyip, rakamları hesapladım. Open Subtitles المياه المالحة الوحيدة هنا في عقلكَ فقط، لقد حللتُ العيّنات وأحصيت الحسابات.
    Bana verdiğin örnekler uyuşuyor. Open Subtitles لقد كانت العيّنات التي أعطيتني إيّاها متطابقة، إنّها من نفس الشخص
    Aslında, kısa bir süredir örnekler topluyorduk. Open Subtitles في الواقع إننا نجمع العيّنات منذ فترة
    Ona çeşitli örnekler getirdik ve bunları incelediği zaman insanların etiketlerine bakıp, balina eti diye aldıkları şeyin, aslında yunus eti olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles أحضرنا له العينات، وقام بتحليلها ووجد أنّ الكثير من العيّنات المصنفة كلحوم غالية الثمن لحيتان كبيرة كانت في الواقع لحوم دلافين
    örnekler bitiyor mu? Open Subtitles هل أوشكتِ على الإنتهاء من العيّنات ؟
    örnekler bir laboratuvara gönderildi. Open Subtitles العيّنات التي تم إرسالها للمختبر
    Harika Çocuk örnekleri kulübede bırakmış. Geri getireceğim. Open Subtitles الفتى الأُعجوبة هنا نسي العيّنات في الكوخ
    Evet, örnekleri halletmeliyim. Open Subtitles -أجل، عليَّ فقط التعامل مع العيّنات
    - Tamam. Antonio, bu örnekleri arabadaki dolaba koyar mısın lütfen? Open Subtitles (أنطونيو)، هل بإمكانك تبريد هذه العيّنات في الشاحنة من فضلك؟
    Bu numune başarıyla Jennifer Hartswell'den alındı. Open Subtitles استُخرجتْ العيّنات بنجاحٍ من (جينيفر هارتسويل).
    Henüz değil. Bir teori oluşturmadan önce birkaç numune incelemem gerek. Open Subtitles {\pos(190,210)}سأحتاج لأخذ بعض العيّنات قبل أن أتمكّن مِن الخروج بنظريّة.
    örnek aldım zaten ama şuna bir bak. Open Subtitles لقد جمعتُ العيّنات بالفعل، لكن تحققي من هذا.
    örnek almanın güvenli yollarını arıyorum. Open Subtitles أعمل على طريقة آمنه لجمع العيّنات
    Bu numuneler Norquist'in cesedinden. Open Subtitles . (هذه العيّنات من جثّة (نوركويست
    Yarın Numuneleri almak için, Kalispell'e gitmem gerekiyor. Open Subtitles عليّ الذهاب إلى كليسبل غداً، لجمع بعض العيّنات ..
    Bu mutasyon örneklerin sadece küçük bir kesiminde gerçekleşiyor. Open Subtitles هذه الطفرات تحدث في ...جزء صغير من العيّنات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more