Her gün işe gidiyoruz, burnumuzun dibinde... arabamızın ve önümüzdeki arabanın zararlı, Zehirli gazlar kustuğunu görüyoruz. | Open Subtitles | نذهب إلى العمل كل يوم ونرى نرى الاف السيارات التي تبعث الغازات السامة |
Hayır, ama burası bir maden tesisi, ve kimbilir orada ne tür Zehirli gazlar vardır. | Open Subtitles | لا, ولكن هذه منشاة تعدين ومن يعلم ما هى نوع الغازات السامة هناك. |
Zehirli gazlar Birinci Dünya Savaşında kullanılmıştı ve şimdi herkes tekrar kullanılmasından korkuyordu. Atlar korunma altına alınmış olsa bile. | Open Subtitles | الغازات السامة أُستخدمت فى الحرب العالمية الأولى والأن الجميع خائفٌ منها |
Bunun için her sene 1,5 milyon ton plastik kullanılıyor, yani soluduğumuz havaya daha fazla zehirli gaz karışıyor. | Open Subtitles | يُستعمل 1.5 مليون طن من البلاستيك فيها كُل سنة ما يعني المزيد من الغازات السامة في الهواء الذي نتنفسَه |
Havadaki zehirli gaz miktarı, en son 3 milyon yıl önce daha insanlar yokken bu kadar yüksekti. | Open Subtitles | نسبة الغازات السامة في الجو لم تبلغ هذا الارتفاع منذ 3 ملايين عام، منذ ما قبل البشرية. |
Magma yükseldikçe, sülfür ve diğer Zehirli gazlar açığa çıktı. | Open Subtitles | أدّى ارتفاع الحمم البركانية إلى انطلاق الكبريت وغيره من الغازات السامة |
Zehirli gazlar yer altındadır değil mi? | Open Subtitles | جيوب الغازات السامة , أمور شائعة بالاسفل , أليس كذلك ؟ |
Zehirli gazlar ölümcül seviyelere o kadar hızla yükselir ki, bir erken uyarı sistemi zorunludur. | Open Subtitles | الغازات السامة ترتفع لمستويات قاتلة سريعاً... لدرجة إن جهاز الإنذار المبكر يكون أساسي... . |
- Zehirli gazlar yıldız? | Open Subtitles | - الغازات السامة النجوم؟ |
Havada tehlikeli oranda zehirli gaz var. | Open Subtitles | الجو يحوي مستويات خطيرة من الغازات السامة فيه. |
"zehirli gaz Laboratuvarı" | Open Subtitles | مختبر الغازات السامة |
- zehirli gaz deneylerini. | Open Subtitles | - تجارب الغازات السامة. |