"الغالبية" - Translation from Arabic to Turkish

    • çoğu
        
    • çoğunluk
        
    • çoğunluğu
        
    • kısmı
        
    • cogunlugu
        
    • çoğunluğun
        
    • süpernovalar
        
    • çoğunluğumuzun
        
    • çoğunluğunun
        
    Yakında gezegendeki insanların çoğu bir taneye sahip olacak ve herkesi hem bilgiye, hem de birbirine bağlama fikri devam edecek. TED قريبا الغالبية العظمى من الناس على هذا الكوكب سيكون لديه واحد، وفكرة ربط الجميع إلى كل من المعرفة وبعضهم البعض ستستمر.
    - Herkesin birilerine ihtiyacı vardır. - Evet, madam. çoğu kimsenin. Open Subtitles ـ الجميع بحاجة لغيرهم ـ نعم ، سيدتي ، الغالبية العظمى
    Ama bunu gerçekleştirmek için bazen, bir senaryo kurmalısınız. Ve senaryo kurmak için, bir fikir herkes ya da büyük çoğunluk, bunu gerçekleştirmenize yardım edecektir. TED لكن لتجعلها تحدث أحيانا، يجب عليك أن تقترح سيناريو. وتقترح تصميم، فكرة يمكن لأي شخص، أو الغالبية العظمى، أن تساعدك في تنفيذها على أرض الواقع.
    Bu ülkedeki büyük çoğunluk onunla aynı fikirde değil. Open Subtitles إن الغالبية فى هذا البلد لا يبادلونه الرؤية عيناً بعين
    Fakat primat türlerinin çok büyük çoğunluğu sıcak, tropik ormanlarda yaşarlar. Open Subtitles لكن الغالبية العظمى من أنواع الرئيسيات تعيش في غابات استوائية دافئة.
    Çocuk felci virüsü bulaşmış insanların büyük çoğunluğu hastalık adına herhangi bir işaret göstermemektedir. TED الغالبية العظمى من الأشخاص المصابين بمرض شلل الأطفال لا تظهر عليهم أية أعراض للمرض.
    Araştırmacılar eroin bağımlısına en zor bırakılan maddeyi sorunca, çoğu sigara der. TED حين سأل الباحثون مدمني الهيروين عن المخدرات الذي يصعب تركه بسهولة فكان جواب الغالبية السجائر
    Bu kişilerin çoğu ülke içinde göç ediyor, yani yurtlarını terk etse de ülke sınırları içinde kalıyorlar. TED أصبحت الغالبية منهم مهجرين داخلياً، وهو ما يعني تركهم منازلهم ولكنهم مازالوا داخل بلدانهم.
    Uzuvlarından birini kaybeden insanların çoğu hala onları hissedebiliyorlar -- bir anı ya da belirsiz bir şekilde değil, tam olarak gerçek, detaylı haliyle. TED الغالبية العظمى ممن فقد طرفًا من أطرافه يظل يشعر بوجوده ليس مجرد تذكر أو شكل خيالي، بل بتفاصيل كاملة حيّة.
    Aslında onların çoğu yer kabuğunun içinde. TED الغالبية العظمى من الميكروبات تعيش وتتواجد تحت سطح القشرة الأرضية.
    Hepiniz cep telefonlarınızın çoğu zaman çalışıyor olmasına alışkınsınızdır. TED جميعكم معتادون على تشغيل هواتفهم الخلوية في الغالبية العظمى من الأوقات.
    çoğunluk neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirleyemez. Bilinciniz bunu yapar. Open Subtitles الغالبية لا تقرر ما هو الصح و الخطأ ضميرك هو من يفعل
    Ve dışarda bu gerçekten bihaber yaşayan çoğunluk bankalar şirketler ve hükümetlerle gizli anlaşma ve tezgahlar içindedir. Open Subtitles و نظرا لأن الغالبية غافلون عن هذه الحقيقة, البنوك بالتواطؤ مع الحكومات والشركات,
    çoğunluk daha merhametli bir cezayı uygun gördü yaşı ve cinsiyeti yüzünden müebbet hapis. Open Subtitles الغالبية تفضل حكماً أكثر رحمة، الحياة في السجن على حساب عمرها، وجنسها.
    Galaksilerin büyük bir çoğunluğu bizden o kadar hızla kopuyor ki onlardan gelen ışık bize hiç ulaşmayabilir. TED الغالبية العظمى من المجرات تتباعد عنّا بسرعة كبيرة لدرجة أنّ الضوء الصّادر منها قد لن يصلنا أبدا.
    204 kişiden 20 kişi demek, Afrikalı liderlerin çoğunluğu... ...büyük bir çoğunluğu halkını yüzüstü bıraktı. TED 20 من أصل 204 يعني أن الغالبية، الغالبية العظمى من الزعماء الأفارقة ، وأفشلت شعوبها.
    Kıdemli Çin liderlerinin büyük bir çoğunluğu zirveye giden yol için çalışıp yarıştılar. TED الغالبية العظمى من كبار القادة الصينيين عملوا وتنافسوا للوصول للقمة.
    İnternet trafiğinin büyük bir kısmı, veri merkezlerinde mekik dokumaktadır, binlerce sunucunun birbirine geleneksel elektrik kablolarıyla bağlı olduğu. TED الغالبية العظمى من حركة الإنترنت تنتقل داخل مراكز البيانات، حيث ترتبط آلاف الخوادم بواسطة كابلات كهربائية تقليدية.
    Son 30 yilda Uc bucuk milyon ameliyat yaptik Bunlarin buyuk cogunlugu fakir insanlardi TED في العقود الثلاثة الأخيرة ، قمنا بنحو ثلاث ونصف مليون عملية جراحية، الغالبية العظمى منها لأناس فقراء.
    Bu insanlara bakınca çoğunluğun devlet yönetiminden geldiğini görebilirim. Bazıları doğa bilimlerinden gelme. Bazıları, az da olsa, iş dünyasından geliyor. Bu benim patronum. Ve bir tanesi müzikten geliyor. TED و بالنظر الى هؤلاء الناس ، أستطيع أن أرى أن الغالبية تأتي من الحكومة. البعض يأتي من العلوم الطبيعية. البعض ، لا تزال قلة، تأتي الأعمال. هذا رئيسي في العمل. وواحدا أتى من عالم الموسيقى.
    Evrendeki oksijenin çok büyük bir kısmı bütün tarih boyunca bu süpernovalar aracılığıyla üretilmiş bulunmakta. TED الغالبية العظمى من الأكسجين في الكون أُنتجت بالفعل على مدار تاريخ الكون بأكمله في انفجارات المستعر الأعظم.
    Eminim ki, muhtemelen buradaki herkesin, ya da kesinlikle büyük bir çoğunluğumuzun olduğu gibi, hepimiz ilahi bir deneyimi tecrübe etmişizdir, hayatlarımızın içinde sadece bir an, bir dakika, belki de bir kaç saniye, benliğimizin sınırlarının fesholduğu o anı yasamışızdır. TED أنا متأكد ، وربما كل واحد منكم هنا ، أو من المؤكد أن الغالبية الساحقة جدا منكم ، كان لها ما يمكن أن نسميه تجربة روحية ، لحظة في حياتكم ، لبضع ثوان ، وربما لمدة دقيقة ، تلاشت حدود ذاتك.
    İnsanların büyük çoğunluğunun ilaçlara erişimi yok. En azından ilaçlar patent altındayken. TED الغالبية العظمى من البشر لا تستطيع الوصول إلى الأدوية، على الأقل وهم لا يزالون في قيد براءة الاختراع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more