| ganimeti aldık! Tekrar ediyorum, ganimeti aldık. İkinci saldırı timi ile birlikte üsse dönüyoruz. | Open Subtitles | . لقد حصلنا على الغنيمة وتجمعنا مع فريق الهجوم الثانى ونحن نعود للقاعدة الآن |
| Tüm açılardan saldırı, küçük makaklar kadının dikkatini dağıtırken, büyük erkekler ganimeti götürüyorlar. | Open Subtitles | مُنقضة ً من كل الزوايا قردةالماكاكالصغيرةتُربكشاكنُتلا، بينما القردة الوضَّاحة تخطف الغنيمة. |
| ganimeti üst katlarda saklamadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنك لن تبقي . الغنيمة في طابق أعلى |
| Muhtemelen Ganimet için birbirlerini öldürdüler! | Open Subtitles | هم لا بدّ وأن تشاجروا إنتهى الغنيمة والمقتولة بعضهم البعض |
| Ganimet buldum. Ganimet buldum. | Open Subtitles | حصلت على بعض الغنيمة حصلت على بعض الغنيمة حصلت على بعض الغنيمة |
| ganimetin tam olarak nereye gömülü olduğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | أنت ستقول لي الآن بالضبط أين الغنيمة تكون مدفونة ؟ |
| - Ayrıca bana aşağı güvertedeki esiri ve yanında taşıdığı ganimeti getirin. | Open Subtitles | أحضر لي السجين مِن الأسفل، مع الغنيمة التي يحملها. |
| Ona yöntemlerini öğrettin, o soygunu yaptı, senin görgü tanığın oldu, ve ganimeti paylaştınız. | Open Subtitles | اخبرته طريقتك هو يقوم بالسرقه انت تحصل على حجه غياب وتتقاسمون الغنيمة |
| Ne kadar zorlanırsak zorlanalım, o ganimeti bize getireceğim. | Open Subtitles | ومهما ناضلنا من أجله سأتأكد أن تكون تلك الغنيمة لنا |
| Birisi, ganimeti keşfetmek için gerekli olan sayfayı bu defterden koparıp, dargınlığınızı lehine kullanarak kendini kaptanınız yapmaya çalıştı. | Open Subtitles | شخصٌ ما مزق أكثر صفحة مهمة في الكتاب لإكتشاف الغنيمة ليثير إستياءكم ليجعل نفسه القبطان. |
| Bardaki adamı vuran kişinin ganimeti sakladığını ve sonra almaya geleceğini düşündüm. | Open Subtitles | ظننت بأن أي من قتل رجل الحانة خبئ الغنيمة وكان سيعود إليها فيما بعد |
| Teknede Ganimet, yeni gerçekçilik programı. | Open Subtitles | الغنيمة على المركب، معرض الحقيقة الجديد. |
| Bu tayfadan biri, benim planımı keşfedip gördüğünüz seyahat defterinde Ganimet için gerekli olan bir sayfayı koparmış. | Open Subtitles | شخصٌ ما في الطاقم إكتشف خططي ومزق من هذا الكتاب أهم صفحة لإكتشاف الغنيمة |
| Kıyıdaki tayfalardan birinin buraya düzeni bozmaya yetecek kadar büyük bir Ganimet getirme planlarını duydum. | Open Subtitles | اكتشفت خطة من قبل عضو في أحد الطواقم على الشاطئ لإستعادة الغنيمة التي ستقلب عالمنا هنا |
| Ganimet için birbirimizle savaşmamıza gerek yok. | Open Subtitles | لسنا بحاجة لمحرابة بعضنا البعض من أجل الغنيمة |
| Hepimiz ganimetin işi kotaracak kadar bile olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعرف أن الغنيمة لن تصل إلى المطلوب |
| Ardından 5:00 da kutunun üstündeysen, ödül 5:15 de çantaya girer. | Open Subtitles | إذاً لو وَصَلْتَ إلى الصندوق فى الخامسة سوف تكون الغنيمة فى الحقيبة فى الخامسة و الرُبع |
| Ne olursa olsun oyun, bir ödülü kovalamaya değmez. | Open Subtitles | مهما كانت لعبتك الغنيمة لا تستحق المطاردة |
| Ödüle bu kadar yaklaşıp, elinden kaçması berbat olmalı. | Open Subtitles | سيء أليس كذلك؟ أنت تكون على مقربة من تلك الغنيمة وتطير من بين يديك |
| Ödüldeki payıma karşılık rota için alacağımdan feragat ederim. | Open Subtitles | في مقابل الحصول على حصتي من الغنيمة. |
| Size şunu söylemek istiyorum, şu anda bu ganimete yaklaştık. | Open Subtitles | الآن أود أن أخبركم بأن تلك الغنيمة في متناول أيدينا وإننا قريبين منها |
| Kazanılan ilk ganimetten bize para ödeyeceksin belli ki. | Open Subtitles | وأنت ستدفع لنا بالتأكيد من الغنيمة الأولى التي نحصل عليها. |