kıskançlık, gür ve parlak saçları sever. Küçük ve şirin kalemliği... | TED | الغيرة تحبّذ الصفات الجيدة للشعر اللامع و حقيبة أقلام الرصاص الظريفة. |
kıskançlık, her insan ilişkisinin bir parçası ama aşırı kıskançlık farklı. | TED | الغيرة جزء من أي علاقة إنسانية، ولكن الغيرة الحادة أمر مختلف. |
Çok şükür ki sen rekabet ve kıskançlık hislerinden kurtulmayı başarmışsın. | Open Subtitles | وحمدا لله انك استطعت ان تهربى من مرض الغيرة والمنافسة هذا |
Benim görevim de size herkesin Kıskançlıktan çatlayacağı o kar tanesini vermek. | Open Subtitles | ومهمتي هي إعطاكم ندفة الثلج تلك التي ستجعل الجميع يمت من الغيرة |
Fakat, meşakkatini kabul etmek için bu kadar kıskanç olmaya gerek yok, değil mi? | TED | لكنك لا تحتاج لذلك الكم من الغيرة حتّى تعترف أنّها متعبة فعلا. |
Bu sebeple, kurguya bakmalıyız. Çünkü roman, kıskançlığı her biçimiyle incelemiş bir laboratuvardır. | TED | لمعرفة ذلك، علينا اللجوء للخيال، لأنّ الرواية هي المختبر الذي قام بدراسة الغيرة بكل جوانبها الممكنة. |
Birbirleriyle neden bu kadar uyumlu olduğuna bakalım; romanın ve Kıskançlığın, Kıskançlığın ve Proust'un. | TED | لنرى ما الذي يجعل الرواية و الغيرة، و بروست و الغيرة تتماشى جيدا مع بعضها البعض. |
kıskançlık genelde kendini başkalarının sahip olduklarını yoketmeye çalışarak gösterir. | Open Subtitles | الغيرة تعبّر عن نفسها غالباً بمحاولة تدمير ما لدى الٓاخرين |
Sadece zehirleme, çocukları terk etme ve aşırı kıskançlık var. | Open Subtitles | فقط تقوم في الأساس بتسميم طفل تم هجرة بدافع الغيرة |
Yani kıskançlık duygusunu bıraktın kendini kulübün üyesi gibi hissediyorsun. | Open Subtitles | إذاً، تغيّر شعورك من الغيرة لتشعري أنّكِ جزءٌ من النادي |
Saf kıskançlık dışında birinin senden nefret etmesi nasıl bir şey biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف ما يعنيه الأمر أن يكون هناك شخص ما يكرهك بدافع الغيرة فقط؟ |
kıskançlık yüzünden en az 1 arkadaşımı kaybetmezsem yemeğin çok başarısız sayılır. | Open Subtitles | ان لم اخسر صديقة واحدة على الأقل بسبب الغيرة سيكون فشل كبير |
kıskançlık canımı sıkıyor. Canımı sıkan insanlara ne olduğunu hatırlarsın. | Open Subtitles | الغيرة تُشعرني بالضجر، وأنتِ تتذكرين ماذا يحدث لمن يُشعرني بالضجر |
Tabii o zaman Kıskançlıktan kudururdum. | Open Subtitles | بالطبع .. لو كان هناك لكنت قد تحطت من الغيرة منه |
Kıskançlıktan çatlayan birini gördünüz mü hiç? | Open Subtitles | هل رأيت شخصاً يغلي من الغيرة بهذا الشكل من قبل؟ |
Diğer yarısına ise eşinin sadık olduğunu ancak kocasının çok kıskanç olduğunu söyledik. | TED | وللنصف الآخر قمنا بإخبارهم أن زوجته وفية للغاية ولكن زوجها شديد الغيرة |
Büyük Efendimiz, egemenliğine duyduğun kıskanç ve yapmacık tavrını bastırmak için hemen kuşatırdı burayı. | Open Subtitles | سيقدم السيد العظيم حالا على تطويق هذه القلعة برجاله، حيث ستملأه الغيرة من التهديد الذي تشكله أنت على سلطته |
Sanki kıskançlığı duygu değil de, geometri problemiymiş gibi görmek. | TED | يبدو كأنّه يتعامل مع الغيرة كأّنّه مسألة هندسيّة و ليست عاطفيّة. |
Hayır, sanırım söylemek istediği şey; Kıskançlığın bize, kendimizi gösterdiği. | TED | لا. أظنّ أنّه يحاول أن يقول لنا الغيرة تكشف عن بواطننا لأنفسنا. |
Belki de bu kıskançlıkla ilgilidir. O belki başka adamların karısıyla vakit geçirmiştir. | Open Subtitles | ربما هذا هو الشيء الغيرة انه مما يجعل الوقت مع زوجة رجل آخر |
Sanırım annem Loretta'yla senden daha çok ilgilendiği için birazcık Kıskandın. | Open Subtitles | أظنك شعرت ببعض من الغيرة لأن ماما تشرق عليها أكثر منك |
Tansy benimle diye ve senin kız arkadaşının da deli gözleri var diye kıskanıyor musun? | Open Subtitles | هل قتلتك الغيرة لأني مع تانسي وأنت مع صديفتك الجديدة المجنونة ؟ |
18 yaşından benden daha iyi film yapan birini neden Kıskanmak isteyeyim? | Open Subtitles | لماذا ل تريد أن تكون الغيرة من بعض طفل الذي يجعل النقر أفضل من ل تفعل؟ |
Sana bir şeyin bu kadar yakınlaşmasını kıskandım, hepsi bu. | Open Subtitles | تصيبني الغيرة وحسب من أي شيء يقترب منك لهذه الدرجة |
Şu anda bir erkek arkadaşın olmamasını anlıyorum... ve belki biraz kıskanıyorsun. | Open Subtitles | انا افهم انه ليس لديك حبيب في الوقت الحالي وربما تشعرين بالقليل من الغيرة |
7 yaşından beri Sally Hershberger'e gidiyorum ve o çok kıskançtır. | Open Subtitles | كنت أذهب إلى سالي هيرشبيرجر منذ ان كنت في السابعة انها َتجنّ من الغيرة |
kıskançlığa bağlayacaksınız. Kıskançlığın da olduğunu reddetmiyorum. | Open Subtitles | سوف تعيدين الأمر إلى الغيرة إنني لا أنكر أنه قد مزج بالغيرة |
-Robotların kıskandığını bilmiyordum. | Open Subtitles | بحيث لا تتطابق مع حديثك لم أكن ارتدي رداء الغيرة |
Dürüst olmak gerekirse, onları biraz kıskanıyorum. | Open Subtitles | لأكون صريحاً أنا أشعر بقليلٍ من الغيرة.. |