"الفائق" - Translation from Arabic to Turkish

    • hiper
        
    • Yükseltici
        
    • Süper
        
    • Yükselticiyi
        
    • Hipersürücü
        
    • Süpersimetri
        
    • Yükselticinin
        
    • hipersürücüye
        
    • süpersimetriye
        
    • FTL
        
    • meta
        
    • ultra-dayanıklılık
        
    Sabit bir aracı olan ışınsal fiber ile yapılabilir ve hiper hızlı kablosuz bağlantı gerçeğe dönüşebilir. TED يمكنها القيام بذلك بواسطة وسيط مستقر، وجعل الاتصال اللاسلكي الفائق السرعة حقيقة واقعية.
    - hiper motor tarih oldu. - Başka kristaller kullanarak da olmadı. Open Subtitles -ان المحرك الفائق لن يعمل مرة اخرى التدعيم ببلورات اخرى لم يفلح.
    Büyü burada daha güçlü. Yükseltici buralarda bir yerde olmalı. Open Subtitles إحساس التعويذة به أقوى، حتمًا "الفائق" هنا في مكان ما.
    Geri dönmek için Yükseltici ve tutulmanın gücünü kullanacağız. Open Subtitles لنعود إلى الديار سنسخّر طاقة الكسوف بـ "الفائق".
    Ayrıca Süper askerlerin zırhının silahlarımıza dirençli olduğunu da biliyordu. Open Subtitles هو كذلك يعلم , درع الجندي الفائق مقاومة لأسلحة الطاقة
    Yükselticiyi etkinleştirmek için Ay'ı kullanacağım. Open Subtitles -أيًّا يكُن . سأحتاج أن ينشّط القمر "الفائق".
    Hipersürücü modifikasyonları çok daha önemli Efendim. Open Subtitles التعديلات على الدفع الفائق أهمّ بكثير، سيّدي
    Higgs, ekstra boyutlar, Süpersimetri, mikroskobik kara delik, makroskobik kara delik, Open Subtitles هيجز، الأبعاد الإضافية التناظر الفائق الثقوب السوداء المجهرية، والثقوب السوداء التي ترى بالعين المجردة
    Sam hiper motor ile ilgili yardımın gerekecek. Dr. Jackson siz komutaya geçin. Open Subtitles سام احتاجك في اصلاح الدفع الفائق دكتور جاكسون لديك البالتاك
    Şu andaki pozisyonumuza ve hiper motorun maksimum hızına göre geri dönmemiz 125 yıl sürecek. Open Subtitles بموقعنا الحالي والسرعة القصوى للدفع الفائق سيأخذ منا 125 سنة للعودة
    İlk önceliğimiz yedek güç. Sonra hiper motor ve yaşam desteği. Open Subtitles أولويتنا الأولى الطاقة الإحتياطية ثم الدفع الفائق ودعم الحياة
    Daniel, gücü hiper motordan aktarmaya çalış. Open Subtitles دانيال, حاول توجيه الطاقة من محركات الدفع الفائق
    Bonnie'nin kanı ve Yükseltici elinde. Kurtulmak için her şeye sahip. Open Subtitles طالما ملك دماء (بوني) و"الفائق"، إذًا ملك كلّ ما يحتاج للخروج.
    Eve dönmek için, mistik bir obje ve güneş tutulmasının gücünü kullanacağız. Yükseltici. Open Subtitles لكيّ نعود إلى الديار، فسنسخّر طاقة الكسوف بآداة روحانيّة تدعى "الفائق".
    Geri dönmek için Yükseltici ve tutulmanın gücünü kullanacağız. Open Subtitles لنعود إلى الديار سنسخّر طاقة الكسوف بـ "الفائق".
    Bunun Süper iletkenlere yapılan bakımdan kaynaklanan bir geri besleme olduğunu düşünmüştük. Open Subtitles إفترضنا إنها , تغذية إسترجاعية من الإصلاح الشامل للإتصال الفائق , لكن
    Yükselticiyi, tutulma esnasında nerede duracağımızı belirlemek için kullandım. Open Subtitles استخدمت "الفائق" لأعلم أين يتعيّن أن نقف أثناء الكسوف.
    Hipersürücü modifikasyon komutları başarıyla girildi. Open Subtitles تمّ إدخال أوامر تعديلات الدفع الفائق بنجاح
    Süpersimetri, 70'lerin sonunda geliştirilmeye başlanan bir teoridir. Open Subtitles التناظر الفائق كان نظرية بدأ تطويرها في أواخر السبعينات
    Yükselticinin elimden alınmış olması... Ailemi kurtarmanın tek yolunun kaybolması komik mi? - Ailen mi? Open Subtitles أن الفائق أُخذ منّي، وأنّي فقدت الوسيلة الوحيدة لإنقاذ أسرتي؟
    Kalan zamanda ışık-altı motorlarını tamir etmek imkânsızdı çok hasarlıydılar ama yedek güçten hipersürücüye etkili olacak bir çeşit yama tasarladım. Open Subtitles يستحيل إصلاح المحرّكات بهذه المهلة القصيرة إنها متضررة جدًا أعددت وصلة مؤقتة تحوّل القدرة الاحتياطية إلى الدفع الفائق
    Savas, süpersimetriye ait ilk teorileri yazanlardan biriydi. Open Subtitles سافاس كان واحد من أوائل المؤلفين لأول النظريات عن التناظر الفائق
    Destiny FTL'den çıkıyor sonra hemen uzaylı gemileri tarafından etrafı sarılıyor. Open Subtitles السفينه تخرج من الفضاء الفائق وتحاصر على الفور بسفن الفضائيين
    İnsanları öldüren meta insan ne olacak? Open Subtitles ماذا عن ذلك البشريّ الفائق مُطلق اليد العائث قتلًا في الناس؟
    ultra-dayanıklılık sporlarının eskiden insan vücudu için zararlı olduğunu düşünürdük; fakat şimdi ultra-dayanıklılık için tüm yeteneklere hepimizin sahip olduğunu fark ettik: Vücudumuzda kürk yok ve bizi koşarken serin tutan bolca ter bezi var; vücudumuza kıyasla dar belimiz ve uzun bacaklarımız var; şok emilimi için geniş yüzey alanlı eklemlerimiz var. TED كانت الرياضات فائقة التحمل تُعد من الرياضات المؤذية لصحة الإنسان. لكننا الآن ندرك أننا نملك كافت تلك السمات التي تلائم التحمل الفائق: لا نملك فراء ولدينا وفرة من الغدد العرقية التي تحافظ على برودة أجسامنا أثناء الجري؛ ونملك خصر نحيل وساقين طويلتين مقارنة بأجسادنا؛ مساحة سطحية كبيرة من المفاصل لامتصاص الصدمات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more