Sabit bir aracı olan ışınsal fiber ile yapılabilir ve hiper hızlı kablosuz bağlantı gerçeğe dönüşebilir. | TED | يمكنها القيام بذلك بواسطة وسيط مستقر، وجعل الاتصال اللاسلكي الفائق السرعة حقيقة واقعية. |
- hiper motor tarih oldu. - Başka kristaller kullanarak da olmadı. | Open Subtitles | -ان المحرك الفائق لن يعمل مرة اخرى التدعيم ببلورات اخرى لم يفلح. |
Büyü burada daha güçlü. Yükseltici buralarda bir yerde olmalı. | Open Subtitles | إحساس التعويذة به أقوى، حتمًا "الفائق" هنا في مكان ما. |
Geri dönmek için Yükseltici ve tutulmanın gücünü kullanacağız. | Open Subtitles | لنعود إلى الديار سنسخّر طاقة الكسوف بـ "الفائق". |
Ayrıca Süper askerlerin zırhının silahlarımıza dirençli olduğunu da biliyordu. | Open Subtitles | هو كذلك يعلم , درع الجندي الفائق مقاومة لأسلحة الطاقة |
Yükselticiyi etkinleştirmek için Ay'ı kullanacağım. | Open Subtitles | -أيًّا يكُن . سأحتاج أن ينشّط القمر "الفائق". |
Hipersürücü modifikasyonları çok daha önemli Efendim. | Open Subtitles | التعديلات على الدفع الفائق أهمّ بكثير، سيّدي |
Higgs, ekstra boyutlar, Süpersimetri, mikroskobik kara delik, makroskobik kara delik, | Open Subtitles | هيجز، الأبعاد الإضافية التناظر الفائق الثقوب السوداء المجهرية، والثقوب السوداء التي ترى بالعين المجردة |
Sam hiper motor ile ilgili yardımın gerekecek. Dr. Jackson siz komutaya geçin. | Open Subtitles | سام احتاجك في اصلاح الدفع الفائق دكتور جاكسون لديك البالتاك |
Şu andaki pozisyonumuza ve hiper motorun maksimum hızına göre geri dönmemiz 125 yıl sürecek. | Open Subtitles | بموقعنا الحالي والسرعة القصوى للدفع الفائق سيأخذ منا 125 سنة للعودة |
İlk önceliğimiz yedek güç. Sonra hiper motor ve yaşam desteği. | Open Subtitles | أولويتنا الأولى الطاقة الإحتياطية ثم الدفع الفائق ودعم الحياة |
Daniel, gücü hiper motordan aktarmaya çalış. | Open Subtitles | دانيال, حاول توجيه الطاقة من محركات الدفع الفائق |
Bonnie'nin kanı ve Yükseltici elinde. Kurtulmak için her şeye sahip. | Open Subtitles | طالما ملك دماء (بوني) و"الفائق"، إذًا ملك كلّ ما يحتاج للخروج. |
Eve dönmek için, mistik bir obje ve güneş tutulmasının gücünü kullanacağız. Yükseltici. | Open Subtitles | لكيّ نعود إلى الديار، فسنسخّر طاقة الكسوف بآداة روحانيّة تدعى "الفائق". |
Geri dönmek için Yükseltici ve tutulmanın gücünü kullanacağız. | Open Subtitles | لنعود إلى الديار سنسخّر طاقة الكسوف بـ "الفائق". |
Bunun Süper iletkenlere yapılan bakımdan kaynaklanan bir geri besleme olduğunu düşünmüştük. | Open Subtitles | إفترضنا إنها , تغذية إسترجاعية من الإصلاح الشامل للإتصال الفائق , لكن |
Yükselticiyi, tutulma esnasında nerede duracağımızı belirlemek için kullandım. | Open Subtitles | استخدمت "الفائق" لأعلم أين يتعيّن أن نقف أثناء الكسوف. |
Hipersürücü modifikasyon komutları başarıyla girildi. | Open Subtitles | تمّ إدخال أوامر تعديلات الدفع الفائق بنجاح |
Süpersimetri, 70'lerin sonunda geliştirilmeye başlanan bir teoridir. | Open Subtitles | التناظر الفائق كان نظرية بدأ تطويرها في أواخر السبعينات |
Yükselticinin elimden alınmış olması... Ailemi kurtarmanın tek yolunun kaybolması komik mi? - Ailen mi? | Open Subtitles | أن الفائق أُخذ منّي، وأنّي فقدت الوسيلة الوحيدة لإنقاذ أسرتي؟ |
Kalan zamanda ışık-altı motorlarını tamir etmek imkânsızdı çok hasarlıydılar ama yedek güçten hipersürücüye etkili olacak bir çeşit yama tasarladım. | Open Subtitles | يستحيل إصلاح المحرّكات بهذه المهلة القصيرة إنها متضررة جدًا أعددت وصلة مؤقتة تحوّل القدرة الاحتياطية إلى الدفع الفائق |
Savas, süpersimetriye ait ilk teorileri yazanlardan biriydi. | Open Subtitles | سافاس كان واحد من أوائل المؤلفين لأول النظريات عن التناظر الفائق |
Destiny FTL'den çıkıyor sonra hemen uzaylı gemileri tarafından etrafı sarılıyor. | Open Subtitles | السفينه تخرج من الفضاء الفائق وتحاصر على الفور بسفن الفضائيين |
İnsanları öldüren meta insan ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن ذلك البشريّ الفائق مُطلق اليد العائث قتلًا في الناس؟ |
ultra-dayanıklılık sporlarının eskiden insan vücudu için zararlı olduğunu düşünürdük; fakat şimdi ultra-dayanıklılık için tüm yeteneklere hepimizin sahip olduğunu fark ettik: Vücudumuzda kürk yok ve bizi koşarken serin tutan bolca ter bezi var; vücudumuza kıyasla dar belimiz ve uzun bacaklarımız var; şok emilimi için geniş yüzey alanlı eklemlerimiz var. | TED | كانت الرياضات فائقة التحمل تُعد من الرياضات المؤذية لصحة الإنسان. لكننا الآن ندرك أننا نملك كافت تلك السمات التي تلائم التحمل الفائق: لا نملك فراء ولدينا وفرة من الغدد العرقية التي تحافظ على برودة أجسامنا أثناء الجري؛ ونملك خصر نحيل وساقين طويلتين مقارنة بأجسادنا؛ مساحة سطحية كبيرة من المفاصل لامتصاص الصدمات. |