| Elma şarabıyla elma suyu arasındaki farkı çoğu insan bilmiyor. | Open Subtitles | لعلمك، معظم الناس لا يعرفون الفارق بين شعير وعصير التفاح. |
| Eğer neresi fikir, neresi fikrin uygulaması bunun arasındaki farkı göremiyorsanız işime yaramazsınız. | Open Subtitles | إن كنت لا تميّز الفارق بين الفكرة والتنفيذ، فأنت عديم الفائدة بالنسبة لي. |
| Federal bir savcı korelasyon ve neden sonuç arasındaki farkı bilmeli. | Open Subtitles | ينبغي على المُدعي العام الفيدرالي أن يعرف الفارق بين الإرتباط والسببية |
| Birkaç dakika daha. Bu, savaşla barış arasındaki fark Bay Prescott. | Open Subtitles | الدقائق القليلة التالية سوف تكون الفارق بين السلام والحرب سيد بريسكوت |
| Kafaya beş değil de dört darbenin hastaneyle ölüm arasındaki fark olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعرف ان 4 ضربات في الراس وليس خمسة هي الفارق بين المستشفى والموت |
| Boğan otuyla kurt püskülü arasındaki fark nedir? | Open Subtitles | وما هو الفارق بين عشبتي قلنسوة الراهب وسم الذئب؟ |
| İki imaj arasındaki farkı alırsanız burada, Emily'nin teninden yansıyan parıltının ışığın tüm küresinden resmin aydınlığını elde edebilirsiniz. | TED | إذا أخذت الفارق بين هاتين الصورتين هنا، يمكنك الحصول على صورة مضاءة من كل محيط الضوء لبشرة إيميلي غير المشرقة. |
| Gerçekte yelken direği ile su mancanası arasındaki farkı bile bilmez. | Open Subtitles | لأكون صريحاً معك فهو لا يعرف الفارق بين قارب النجاة وبرميل المياه |
| Kamu hizmeti ve ön tasarruf arasındaki farkı anlayabildiniz mi? | Open Subtitles | بالمناسبه، هل تميزون الفارق بين نتاج سياسة التقشف وبيـن نتـاج سياسة استـخدام البدائل ؟ |
| Karıştırma ile kaşıma arasındaki farkı bilmiyor muyum sanıyorsun? | Open Subtitles | ألا تظنني أعلم الفارق بين الحكّة وإدخال الإصبع؟ |
| Piyade donanımının bir parçası hayat ile ölüm arasındaki farkı belirler. | Open Subtitles | ستكونان بخير أقل جزء في أسلحتك قد يصنع الفارق بين الحياة والموت |
| Piyade donanımının bir parçası hayat ile ölüm arasındaki farkı belirler. | Open Subtitles | ستكونا بخير أقل جزء فى أسلحتك قد يصنع الفارق بين الحياة والموت |
| Bir dişçi ile sadist arasındaki farkı bilmiyorsunuz, öyle değil mi? | Open Subtitles | بالتوفيق، هل تعرف الفارق بين طبيب الأسنان وشخص ساديّ؟ |
| Eğer birilerini öldürürsen zalim ile mazlum arasındaki fark ortadan kalkar. | Open Subtitles | هكذا فأنت تقتل وتصبح قاتلا مثلهم ثم أين الفارق بين القاتل والضحية؟ |
| Yaptığımız işler arasındaki fark ne sayılar ne de tarzımız. | Open Subtitles | الفارق بين عملينا ليس الأرقام أو الأساليب |
| Bay bir satışçı ile bayan satışçı arasındaki fark göğüslerdir. | Open Subtitles | الفارق بين موظف و موظفة المبيعات هو الصدر |
| Aynen öyle milyonlarca dolar tehlikede olduğunda ikna ile imha arasındaki fark ortadan kalkar. | Open Subtitles | حسناً عندما تكون ملايين الدولارات معرضة للخطورة يختفي الفارق بين الاقناع والقتل |
| Makineyle tekrar sayımın sonunda iki aday arasındaki fark 327 oydur. | Open Subtitles | عند إكتال الفرز الآلي الفارق بين المرشحين هو 327 صوتاً |
| Bu sekiz basamak, şişmanlık ve zayıflık arasındaki fark işte. | Open Subtitles | وهذه الخطوات الثمانية هي الفارق بين البدينِ والنحيف |
| - Başarı ve yenilgi arasındaki fark - insanlardır, rakamlar değil. | Open Subtitles | الناس ليس الأرقام، هي الفارق بين النجاح والفشل. |
| Belki de bu aşk ve şehvet arasındaki farktır işte. | Open Subtitles | ربما هذا أخيراً الفارق بين الحب و الشهوة |