Neden daima diğer ezik iki çocuğunuzu bana benzetmeye çalışıyorsunuz anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف لم تحاولان دوما تحويل ابنيكما الفاشلين لكي يصبحا مثلي |
Eğer burası ezikler Şehriyse, bu seni de ezik yapmaz mı? | Open Subtitles | إن كانت هذه مدينة الفاشلين ألن يجعلك هذا فاشلة أيضاَ ؟ |
Ben eziklerle uğraştım sen yaşayan bir ölüyü yatağa attın. | Open Subtitles | اعنى.. اننى قد نلت ما اريد من الأشخاص الفاشلين ولكنك كنتى بالفعل مع مصاصى الدماء |
Kaderimin ezikleri üzerime çektiğim olduğu gerçeğini kabul etmem gerekti. | Open Subtitles | من الواضح اننى قد اضطر إلى مواجهة المزيد فمن الواضح ان قدرى هو جذب الفاشلين |
İşte lobiyi geçemeyen diğer eziklerin broşürleri. | Open Subtitles | أعلم ذلك هنا من الفاشلين الآخرين الذين لم يعبرو المدخل |
zavallı erkeklerin çıkma tekliflerine göre daha hoş bir değişiklik olabilir. | Open Subtitles | قد يكون تغيير لطيف من كل الفاشلين الذين طلبوا الخروج معي |
Çocukları korkutmaya çalışan eziğin tekisin. | Open Subtitles | ما أنت إلّا أحد الفاشلين الذين يحاولون إخافة الأطفال |
Little River'da yaşıyor ve aynı sizin gibi Hutcihson kaybedenler Fakültesi'ne yazılmayı bekliyor. | Open Subtitles | يعيش في ليتل ريفر ومثلك تمام دخل كلية المجتمع الفاشلين |
L.K. Deichman gibi 'ezik' olarak damgalanmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أتعارك مع بعض الفاشلين مثل ل.ك. دييشمان |
İntörnler bir avuç ezik değilmiş. | Open Subtitles | وقد رأيت بنفسك، ليس المستجدّون مجموعةً من الفاشلين |
Kimin için, ezikler? | Open Subtitles | نعم قد يبدوا هذا ممتعاً , صحيح ؟ لمن , الفاشلين ؟ |
Romantizm dediğimiz şey gerizekalı ezikler birbirlerine güzel şeyler alsın da birbirini sevsin diye şirketler tarafından yaratılmıştır. | Open Subtitles | أعني أن الرومنسية أخترعت من قبل الشركات كي يفترسوا الفاشلين الذين يعتقدون أن شراء شيء لطيف سيجعل شخصا سعيدا |
Siz ezikler bugün benim sahamda ne yapıyordunuz ? | Open Subtitles | ماذا كنتم تفعلون ايها الفاشلين في ملعبي اليوم ؟ |
İkinci kademe eziklerle tanışalım. | Open Subtitles | إذاً فل نقابل هؤلاء الفاشلين من الدرجة 2. |
Şimdi evden iki saat uzakta bir otobüs durağında kötü bir kadife takımın içinde eziklerle mahsur kaldım. | Open Subtitles | وانا عالق هنا بعيدا عن المنزل بساعتين في موقف باص مرتدي لباس مخملي قبيح مع مجموعة من الفاشلين |
Herkes kıçını buraya getirsin. ezikleri becerme zamanı. | Open Subtitles | الجميع، إجمعوا مؤخراتكم هنا لقد حان الوقت لنتشاجر مع بعض الفاشلين |
Bunu biliyorum, çünkü; bütün diğer eziklerin medet umdukları eziklerdenim. | Open Subtitles | اعرف ذلك لاني أنا الفاشل الذي يأتيه جميع الفاشلين ليأخذوا النصانح منه |
Harika, o zaman aynı çatı altında iki zavallı oluruz. | Open Subtitles | هذا رائع، سيكون هناك اثنان من الفاشلين تحت سقف واحد |
Gördüğüm kadarıyla Glee Kulübü bir avuç korkak eziğin sıkıntılarından şarkı söyleyerek kurtulduğu ve kendilerini küçük hayaller ve umutla avuttukları bir dünyaydı. | Open Subtitles | .إعتقدتُ بأن كان ذلك محضُ هراء قدرّ مايُمكنني رؤيته ناديّ الغناء ليس إلّا مكانٌ حيثُ عدة من الفاشلين الجبناء |
Bu şehirde, kaybedenler hariç kimse mutlu değil. | Open Subtitles | بالتأكيد. لا مخلوق سعيد في هذه المدينة، عدا الفاشلين |
eziklere içki koyuyorum ve patronumdan et çalıyorum. | Open Subtitles | أُهرب الخمر إلى الفاشلين وأسرق اللحم من رب عملي. |
ama hep kaybedenleri seçersin, ve bu en kötüsü. | Open Subtitles | ولكنك دائما تختارين الفاشلين, وهو اسوأهم |
Yıllar boyu herkesin istediği gibi olmaya çalıştım ama o zavallıların hiçbirinin umurunda değil. | Open Subtitles | كل تلك السنوات حاولت أن أكون ما أراده غيري ويبدو أن أولئك الفاشلين لا يبالون با لأمر حتى |
Küçük zavallılar gibi davranmayı kesin artık, akıllı olun. | Open Subtitles | توقفوا عن التصرف مثل هؤلاء الفاشلين القلائل, فقط تصرفوا بلطف |
Kimse kaybeden bir eziği sevmez. | Open Subtitles | لا أحد يحب الفاشلين |
Annenle birlikte yasiyorsun, kocan rehabilitasyonda, bir grup ezikle zemin katta tikali kaldin,... | Open Subtitles | ،تعيشين في منزل والدتك ،وزوجكِ في مركز إعادة تأهيل عالقة في القبو مع الفاشلين |
Evet, tüm o ahmaklardan ve kendini beğenmiş eziklerden farklıyız. | Open Subtitles | أجل , نحن نقوم بالنميمة على التفاهات والحماقات وملاحقة الفاشلين |