| Senin yaptığını herkes biliyordu. Orada bir tek sen vardın! | Open Subtitles | ،الجميع يعرف انه انتِ الفاعلة انتِ الوحيدة التي كنتِ هناك |
| Senin yaptığını tahmin etmeliydim. Ama edemedim. | Open Subtitles | كان يجدر بي أن أعرف أنك الفاعلة ولكني لم أُحذر |
| Şu cinayet her yerde konuşuluyor. Bayan Paradine yaptı diyorlar. | Open Subtitles | ان هذه الجريمة هى حديث المنطقة, يقولون ان السيدة بارادين هى الفاعلة |
| Bence onun hakkında haklısın. Tamam mı? Bence o yaptı. | Open Subtitles | أعتقد أنك محقة بشأنها أظنها الفاعلة |
| Bunu onlar buraya saklamış. Benim yaptığımı düşünmeni istiyor. | Open Subtitles | لهذا السبب وضعوها هنا، يريدون منا أن نظن بأنني أنا الفاعلة. |
| Bunu yapan senin karın değildi. İnanılmaz büyük bir korku var. | Open Subtitles | ليست زوجتك الفاعلة وإنما هناك مخاوف عظيمة. |
| Sadece bunu yapanın ben olduğumu düşünmesin istiyorum. | Open Subtitles | اريد منها ان تبعد التفكير على انني الفاعلة فحسب لكن ,لايمكنني ان اتحصل على وظيفة الأن, اتعلمين؟ |
| Kulağa nasıl gelebileceğini tahmin ediyorum ama cidden, ben yapmadım. | Open Subtitles | أعرف وقع ادّعائي، لكني أجزم لكم أني ما كنتُ الفاعلة. |
| Belli ki birisi bunu onun yaptığını düşünmenizi istiyor. | Open Subtitles | من الواضح أنه شخص ما يُريد أن . يُعتقد مثلك أنها الفاعلة |
| Rol yapmayı bırak. Senin yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | وفّري ضيافتك الزائفة أعلم أنك كنت الفاعلة |
| Sana onun yaptığını düşündüren nedir? | Open Subtitles | وما الذى يجعلك تظن انها الفاعلة ؟ |
| Herkes senin yaptığını söylemişti. | Open Subtitles | هذا ما يقوله الجميع، أنكِ الفاعلة |
| Belki de bunu senin yaptığını öğrendi laboratuvarda seninle yüzleşti ve işler çığırından çıktı. | Open Subtitles | -لربّما اكتشفت أنّكِ الفاعلة ، وواجهتكِ في المختبر، وخرجت الأمور عن نطاق السيطرة. |
| Bunun yaşandığını. Senin yaptığını. | Open Subtitles | لن أنسى أبدًا حدث الأمر وأنت الفاعلة |
| Yani sence annesi yaptı. | Open Subtitles | إذاً تعتقدين أنّ الأم هي الفاعلة. |
| Sekreter yaptı. | Open Subtitles | ـ السكرتيرة هي الفاعلة |
| Hayır, biliyorum. Bunu o yaptı. | Open Subtitles | أعرف هي الفاعلة |
| Ona benim yaptığımı söyledim. | Open Subtitles | اخبرتها اني الفاعلة |
| - Polis benim yaptığımı düşünecek. | Open Subtitles | الشرطة سيعتقدون أنني الفاعلة |
| Dedim ya, bir şey çalmadık. Üstelik yapan ben değilim. | Open Subtitles | سبق أن أخبرتُكَ، لم نسرق شيئاً، ولم أكن الفاعلة على أية حال |
| İçgüdülerim bunu yapanın o olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | . حسناً، كل غرائزي تقول بأنها هي الفاعلة |
| Ben yapmadım, yemin ederim. Arama gece ikide gerçekleşmiş. | Open Subtitles | لم أكن الفاعلة ، أقسم بذلك ـ الإتصال كان في الثانية صباحا |
| Sence kız kardeşin mi yapmıştır? | Open Subtitles | أتقول أن أختك هي الفاعلة ؟ |
| Belki de bunu senin yaptigini ögrendi laboratuvarda seninle yüzlesti ve isler çigirindan çikti. | Open Subtitles | -لربّما اكتشفت أنّكِ الفاعلة ، وواجهتكِ في المختبر، وخرجت الأمور عن نطاق السيطرة. |
| Ama suçlamalar düşmeyecek çünkü bunu Priscilla yapmadı. | Open Subtitles | لن يكون هناك إسقاط لأيّ تهم لأن (برسيلا) لم تكن الفاعلة. |