Bunlar en mutlu hissettiğiniz dönemler değildir. | TED | هذه ليست الفترات التي تشعرك بأنك أكثر سعادة |
Eğer tahmin ettiğim kişi tarafından kiralandılarsa kötü dönemler henüz başlamamıştı bile | Open Subtitles | وإن كانو قد إستأجروا مِن قِبل من أفكر فيهم، فإن الفترات الصعبة لم تبدأ بعد |
"Araba taksitleri için tasalandıkları dönemler geçirdiler." | Open Subtitles | من أكثر الفترات أهمية في حياتهم هو قلقهم من أين سيحصلون على دهان لسيارتهم |
Hayır, son zamanlarda garip saatlerde çalışıyordum. | Open Subtitles | لا , أنا فقط أتأخر بالعمل قليلاً في الفترات السابقة |
Aynı genel zaman dilimleri içinde de savaş alanlarına gitmiş ama sadece savaşın en kızıştığı zamanlarda. | Open Subtitles | وفي غضون نفس الفترات الزمنية، ظهر في مناطق حربية ولكن فقط عندما يكون قد حمي الوطيس |
Maalesef son zamanlarda elimizden fazla bir şey gelmediğini üzülerek söylemek durumundayım. | Open Subtitles | ...للأسف، الفترات التي يمكننا زيارتك أصبحت نادرة جداً |
Böyle çılgınca dönemler geçirirdim. | Open Subtitles | إعتدت على تقلبات المزاج بتلك الفترات الجامحة... |
- Finn, Moe'yla tanışmadan önce işten kovulmadığı zamanlarda motor ve çim biçme makineleri tamir ediyordu. | Open Subtitles | -عندما قابل فين مو كان يصلّح الأسطح ويقص العشب أثناء الفترات القصيرة التي لم يطرد فيها. |
Son zamanlarda kendimle ilgilendiğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أني... انغمست في عالمي في الفترات الأخيرة |