| Ertesi gün o kadar iyi durumdaydı ki üzerinde test yapmak istediler. | TED | في اليوم التالي، كانت بصحة جيدة، وأرادوا أن يجروا لها بعض الفحوصات |
| Elliot, bu adamı birkaç test için yukarı götürmem gerekiyor. | Open Subtitles | إيليوت, يجب أن أصطحب هذا الرجل للأعلى لإجراء بعض الفحوصات |
| Eğer herhangi biri kan örneğini bilgisayara verip test etmek yerine bir kez olsun baksaydı parazitler üzerlerine atlayabilirdi. | Open Subtitles | إن نظر الإنسان بدمه بأي وقت طوال الطريق بدلاً من إجراء الفحوصات فقط بالحاسوب كان ليكتشف الطفيليات بكل سهولة |
| Her biri daha fazla tahlil istediler ve ona zor anlar yaşattılar. | Open Subtitles | كل منهما يطلب المزيد من الفحوصات يضعونها في مزيد من الألم المرير |
| Tam olarak ne olduğunu bulmamı istedi. Biz de gelişmiş testleri yaptık. | Open Subtitles | أرادت مني ان اعرف ما هي بالضبط لذا أجرينا المزيد من الفحوصات |
| tahliller senin çocuk sahibi olabileceğini gösteriyor. | Open Subtitles | أظهرت كل الفحوصات أن بوسعك إنجاب الأطفال. |
| Onu muayene ediyorlar Bana da bir şey söylemediler. | Open Subtitles | ، أنهم يعملون بعض الفحوصات الطبية . لكنهم لم يخبرونى أى شئ |
| Bu ay dik başlı salaklar için gereksiz test yapma kotamı doldurdum. | Open Subtitles | لقد أنهيت حصتي هذا الشهر بالفعل من الفحوصات عديمة الفائدة للحمقى العنديين |
| Eğer senin için de mahzuru yoksa birkaç basit test yapmak istiyorum. | Open Subtitles | إذا كانت كل هذه الأشياء صحيحة , فسأحتاج للقيام ببعض الفحوصات البسيطة |
| İç kanama olmadığından emin olmak için birkaç test yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أودّ أن أقوم ببعض الفحوصات لأتأكد من عدم وجود نزيف داخلي |
| Zararsızdır ama varlığı beni kıllandırdı. Ben de birkaç test daha yaptım. | Open Subtitles | وهو غير ضار، لكن وجوده أثار قلقي، لذا أجريتُ المزيد من الفحوصات. |
| Ayaklarında ve bacaklarında karıncalanma var. Komple test yapılmasını istiyorum. | Open Subtitles | لديه تخدّر في قدمه وساقيه أريد إجراء كافة الفحوصات الشاملة |
| Ayaklarında ve bacaklarında karıncalanma var. Komple test yapılmasını istiyorum. | Open Subtitles | لديه تخدّر في قدمه وساقيه أريد إجراء كافة الفحوصات الشاملة |
| İyi mi? Kalbinde hırıltı var. Birkaç tahlil yapmam gerek. | Open Subtitles | لديه نفخة قلبية ، سأضطر لأخذه لأجري له بعض الفحوصات |
| Oppenheim Klinik'te gereken bütün tahlil ve incelemeler yapıldı. | Open Subtitles | لقد خاض أفضل الفحوصات فى عيادة أوفنهايم يا ايدا |
| - Çocuk boğularak ölmüş görünüyor ama laboratuar testleri olmaksızın, kesin bilmek imkansız. | Open Subtitles | ما يبدو هو إنها غرقت ولكن بدون الفحوصات المعملية سيكون التأكيد علي هذا مستحيل |
| FBI oturumuna katılıp açıklamamı yapmadan önce bu testleri yapmak için birkaç saatim var. | Open Subtitles | كانت لدي ساعات محدودة للمباشرة بهذه الفحوصات.. قبل أن أضطر للظهور أمام لجنة المباحث الفيدرالية وشرح نفسي. |
| tahliller ve radyologlar aniden kusursuz mu oldu? | Open Subtitles | فجأة أصبحت الفحوصات و الأشعة معصومة من الخطأ؟ |
| Onu muayene ediyorlar. Bana da bir şey söylemediler. | Open Subtitles | ، أنهم يعملون بعض الفحوصات الطبية . لكنهم لم يخبرونى أى شئ |
| Hepsi negatif çıktı. testlerin maliyeti 100,000 dolardan fazla. | TED | كانت نتيجة الفحوصات كلها سلبية، فاقت قيمتها 100،000 دولار |
| Merhaba. Memur Barone, I.V.'nizi kontrol etmem gerekiyor. Ne oldu? | Open Subtitles | مرحباً الشرطي بارون أتيت لإجراء الفحوصات السريرية |
| Bunu uygulamak için test yapmaya gerek yok, yani fazla testi olmayan bölgelerde de uygulanabilir. | TED | لا تحتاج لإجراء فحوصات لتطبيق هذه الفكرة، لذلك يمكننا تطبيقها في المناطق التي لا تملك هذه الفحوصات. |
| Evet, testlerde görünmeyecek kadar küçük bir fistül. | Open Subtitles | نعم ؟ ناسور صغير جدا لم يظهر فى الفحوصات |
| Genelde daha çok ayakta tedavi ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نجري الكثير و الكثير من الفحوصات المبدأية |
| Sırıtmayı bırak da anlat. Operasyon öncesi yapılan testlerden biri pozitifmiş. | Open Subtitles | أحد الفحوصات الروتينية التحضيرية للمسح الطبقي جاء إيجابياً |
| Nasıl ki ameliyathanede koluyla mikroskop arasındaki mesafeyi ayarlamak için 16 havluya ihtiyaç duyuyorsa, vaka konusunda fitilinin ateşlenmesi için de Taramaları görüp hastayla tanışması gerek. | Open Subtitles | يجب أن يرى الفحوصات ويقابل المريضة ليتحدث عن الحالة، بنفس الطريقة التي يحتاج فيها ل16 منشفة في غرفة العمليات |
| Bu yüzden şimdi birkaç tetkik isteyelim ve çocuğunuzun neyi varmış anlayalım. | Open Subtitles | لذا, سنجري بعض الفحوصات لنعرف ما يجري, حسناً ؟ |
| Neredeyse 11 oldu siz daha ön testlere bile başlamadınız. | Open Subtitles | الساعة الحادية عشرة و لم يجروا لي الفحوصات الأولية حتى |
| Komaya sokulman ve ardından yapılan testlerle bir alakam yok. | Open Subtitles | ليس لي دخل بوضعك في غيبوبة أو الفحوصات التالية |