"الفراش" - Translation from Arabic to Turkish

    • yatağa
        
    • yatakta
        
    • yataktan
        
    • yatak
        
    • yatağın
        
    • yatağı
        
    • yatağına
        
    • yatmaya
        
    • yatağını
        
    • yatağında
        
    • yat
        
    • yatağıma
        
    • yatmak
        
    • yatacağım
        
    • yatağından
        
    Hayır! yatağa gidebilir miyim, yoksa gece için başka planların mı var? Open Subtitles هل أستطيع الذهاب الى الفراش أم لديك خطط أخرى لقضاء هذه الليلة؟
    Hiçbir şey yapmak zorunda değilsin! Neden o yatağa geri gitmiyorsun? Open Subtitles لا يجب علي فعل أي شيء لم لا تعود لذلك الفراش
    Hatta, yatakta yatarken bir gece içinde bile bir kişi için yoğun bağlılık duygusundan başka biri için aşka kayabilirsiniz. TED في الواقع، يمكنك الإستلقاء على الفراش في الليل وتتبادل مشاعر عميقة للتعلق مع شخص لمشاعر عميقة للحب الرومانسي لشخص آخر.
    Her sabah altıda yataktan kalkar ve tıraş için banyoya giderdi. Open Subtitles كُلّ صباح يخَرجَ من الفراش في السادسة ويذَهبَ إلى الحمام للحَلْق.
    O ve bebek iyi, ama tansiyonu düşene kadar ona yatak istirahatı verdiler. Open Subtitles إنّها بخير، كذلك الجنين لكن يجب أن تلزم الفراش حتّى ينخفض ضغط دمها
    yatağın arka tarafı daha iyi görünüyor sol tarafta bir kapı var. Open Subtitles هناك الآن مساحة مرئية أكبر حول الفراش و هناك باباً على اليسار
    İlk başta beni duymadılar çünkü su yatağı çok hışırtı çıkarıyordu. Open Subtitles لم يسمعوني في البداية بسبب الفراش المائي كان يصدر أصوات ضرب..
    - Her şey yolunda. Sen yatağına dön. - Saat on. Open Subtitles كل شيئ بخير , عودي فحسب إلي الفراش إنها الساعة العاشرة
    Çıkma teklifi aldığım erkekler genellikle beni yatağa atmaya çalışır. Open Subtitles أغلب الشباب الذين يريدون مواعدتى يحاولون أن يأخذونى إلى الفراش
    Kızlarla yatağa girebilmek için onlara her şeyi vaad ediyormuşsun. Open Subtitles أنت تعد الفتيات بكل شيء في العالم كي يشاركنك الفراش
    Bana nefret duymadan en son ne zaman yatağa yattık? Open Subtitles متى كانت آخر مرّة ذهبنا إلى الفراش ولم تكرهيني ؟
    - Doğru. Yeni elbisesi yatağa serilmişti, makyaj kutusu hala açıktı. Open Subtitles ثوبها الجديد ما زال على الفراش علية مكياجها ما زالت مفتوحة
    Kendim halletmek zorundaydım. Doktor bir süre yatakta kalmamı söyledi. Open Subtitles الدكتور قال انه ينبغى على ان ابقى فى الفراش لبرهه
    Şöyle bir hesapladım da, 24 saatin 17'sini yatakta geçiriyorsun. Open Subtitles لقد حسبت أنك قضيت 17 ساعة من 24 في الفراش
    ve sen yatakta olmalıydın, yarın ki düğünde dinç olmalısın. Open Subtitles يجب أن تكون في الفراش راحةً من أجل الزفاف غداً
    Sabahları yataktan çıkamıyorum. Soğuk havadan söz etmeye bile gerek yok. Open Subtitles واصبح حتى النهوض من الفراش صعبا هذا بدون ذكر الجو البارد
    Ben ağlıyordum, elbiselerini parçalara ayırıyordum. Bütün gün yataktan çıkmıyordum. Sende tam yanımdaydın. Open Subtitles كنت أبكي، و كنت أمزق ملابسه و لم أستطع مغادرة الفراش طوال الوقت
    O ve bebek iyi, ama tansiyonu düşene kadar ona yatak istirahatı verdiler. Open Subtitles إنّها بخير، كذلك الجنين لكن يجب أن تلزم الفراش حتّى ينخفض ضغط دمها
    5 yillik eski ve normal görünen bu yatak aslinda bir masaj yatagi. Open Subtitles وما يبدو عليه الفراش ذو الخمس سنوات هو في الواقع، طاولة تدليك فاخرة.
    yatağın kenarına doğru yatıp elbiseni kaldırmanı ve külotunu indirmeni istiyorum. Open Subtitles اريدك ان تاتي لهذا الجانب من الفراش وانحني علي الطرف هنا
    Sürekli yatağı ısırırkenki o tatlı yüzünün görüntüsü gözümün önüne geliyor. Open Subtitles لا أنفك أرى صورة وجهها الجميل اللطيف، مستلقية على الفراش, هناك.
    Bir zamanlar, yemek yemeden yatağına gönderilen kötü bir çocuk vardı. Open Subtitles ذات مرة أرسل فتى شقي إلى الفراش دون أن يتناول عشاءه
    yatmaya gitmeden önce, biraz balık ve salata ister misiniz? Open Subtitles هل تريد بعض السمك و السلاطة قبل ان تأوى الى الفراش ؟
    Sen de yatağını paylaşan biriyle en azından dürüst olmalısın. Open Subtitles وعلى الأقل عليك أن تكون صريحاً مع امرأة تشاركك الفراش
    ne kadar da cüretkarsın yatağında,taze zambak ve çarşaflardan daha beyaz, bir dokunabilsem. Open Subtitles كم أصبح هذا الفراش مريحاً و أبيض من الملائات التي يمكن أن ألمسها
    - Her şey yolunda mı? - Evet öyle. Sen git yat. Open Subtitles كل شئ على ما يرام كل شئ على ما يرام ، اذهب الى الفراش
    Bu bütün aşk olayları tekrardan benim yatağıma girebilmek için. Open Subtitles كُلّ هذه مادةِ الحبِّ فقط الطريق الآخر لأَخْذني إلى الفراش.
    Evet, ama o koca yatakta yatmak ne kadar yalnız olduğumu hatırlatıyor. Open Subtitles اجل , لكن وجودى فى هذا الفراش الكبير يذكرنى كم انا وحيد
    Eve gidip yatacağım ve sabah uyandığımda hiç şansın yok, gitmiş olacaksın. Open Subtitles سوف أرجع إلى الفراش بالمنزل وأنهض في الصباح وبدون حظ، سوف تنتهي
    Onun en yakın bakıcısı halam, ona göz kulak olmak için geceleri ayakta kalarak cidden çok çabaladı ama yine de çoğu zaman onu yatağından ayrılırken yakalayamıyordu. TED عمتي، راعيته الأساسية، كافحت حقًا لتبقى مستيقظة ليلًا لتراقبه، ورغم ذلك تفشل غالبًا في ضبطه يغادر الفراش.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more