| Gece saat 2.00'da neredeydin? kelebek partisinden sonra? Ortalığı toparlıyordum. | Open Subtitles | أين كنت في الساعة الثانية صباحاً بعد حفلة الفراشات ؟ |
| [MÜZİK BAŞLAR] # kelebek kadar ömrümüz var Sevmek lazım, hemen başlayalım | Open Subtitles | نحن لا نعيش اكثر من الفراشات مقدر لنا أن نحب، لنبدأ الآن |
| kelebekler veya etrafta uçuşan küçük hediye kâğıdı parçaları gibiler. | Open Subtitles | إنهم مثل الفراشات أو قطع من الورق تطير من حولنا |
| Kendini kamufle eden kelebekler. | TED | وإنما نوع من الفراشات يتميز بالتمويه الطبيعي |
| Tünemiş kelebekleri çekmek kolay olmayacak. Kümeler uygun konumda değil. | Open Subtitles | تصوير الفراشات الراقدة لن يكون بتلك السهولة، فالتجمعات ليست ساكنة. |
| Tüm kelebeklerin tek bildiği şarkı söylemek, şiir okumak ve ne duyarlarsa tekrar etmek. | Open Subtitles | إن كُلّ الفراشات تَعْرفُ أغاني وشعرَ وأي شئ آخر يَسْمعونَ |
| Bazıları kelebek toplar, bazıları da pul. Benim hobim ise spor karşılaşmaları. | Open Subtitles | بعض الرجال يجمعون الفراشات ، والبعض الطوابع ولكن هوايتي كانت دوماً الأحداث الرياضية |
| Kaç tane kelebek öldürdün? | Open Subtitles | كم عدد الفراشات التي فارقت الحياة على يدك؟ |
| Çiçek yaprakları ya da kelebek gibi. | Open Subtitles | الصفحات مثل بتلات الزهور أو الفراشات , مضيئة أو مظلمة |
| St. Thomas'ta bir kelebek çiftliğinde evlenme teklif etmişti. | Open Subtitles | إنه يقترح في مزرعة الفراشات في سانت توماس |
| Ve sonra, babam ve sen birlikte yine kelebek kovalayacaksınız. | Open Subtitles | وبعدها أنت وأبي ستلحقون الفراشات كما في السابق |
| Arılarımız için, ama aynı zamanda göç eden kelebekler, kuşlar ve diğer yabani yaşam için yol kenarlarının çiçeklerle donatılmasına ihtiyacımız var. | TED | نحن بحاجة لجنبات من الشوارع المليئة بالزهور من أجل نحلاتنا، ومن أجل الفراشات المهاجرة والطيور وباقي المخلوقات البرية. |
| Bu sabah nehir kıyısında mavi kelebekler gördüm. | Open Subtitles | رأيت الفراشات الزرقاء أسفل من كريك هذا الصباح |
| Daha fazla yapamayacağım. Sadece kelebekler ve tavşanlar. | Open Subtitles | إنني لا أستطيع أن أفعل أكثر من ذلك فقط الفراشات و الأرانب |
| Öyle hafif ki... kelebekler bu delikten çıkıyor. | Open Subtitles | انها خفيفة جداً الفراشات تخرج من هذه الفتحة |
| - Bunu kelebekler yapar yarasalar değil. | Open Subtitles | هيدي الفراشات اللي بتجي عل الضو ما الخفاش ااااه صح الفراشات |
| İş arkadaşlarım konuşurlarken duydum ve ben kelebekleri severim. | Open Subtitles | لقد سمعت هذا الكلام ..من زملائى فى العمل و أنا أحب الفراشات.. |
| Ama benim dünyamda, pazartesi günü, buldozerler kelebekleri katledecek. | Open Subtitles | لكن في عالمي, يوم الاثنين, مجموعة من البلدوزرات سوف تقوم بقتل الفراشات |
| Sarı kelebeklerin bulutlar kadar yoğun olduğu söylenir. | Open Subtitles | يقولون ان الفراشات الصفراء هناك كثيرة كالغيوم ، هل تتذكر ؟ |
| kelebeklerle uçarken çekilmiş benzersiz görüntüler. | Open Subtitles | سلسلة من اللّقطات الفريدة بصحبة الفراشات. |
| Tonlarca kelebeğin var. O neden bu kadar önemli? | Open Subtitles | لديك طن من الفراشات,لماذا هي مهمة بالذات؟ |
| Bir oda dolusu dahi var ve tüm yapabildiğimiz bitki çürümesini engellemek ve bir kelebeği sınıflandırmak. | Open Subtitles | وكل ما نستطيع عمله هو أستئصال تعفن النباتات وتعقب الفراشات |
| İki dakika içinde beş hipotezi deneyebilen bu zeki kelebeklerden birisi olmak nasıl bir şey? | TED | كيف هو إحساس أن تكون إحدى تلك الفراشات المتألقة والتي تستطيع اختبار خمس فرضيات في دقيقتين ؟ |
| Senden istediğim kitabı ve kelebekli külotu getirdin mi? | Open Subtitles | هل أحضرت لي كتابي وكيلوتاتي التي عليها الفراشات |
| Sonra yetişkin kelebeklere geçtik, ve şunu sormaya başladık: Acaba anneler mi yavrularını tedavi edebiliyorlar? | TED | بعد ذلك انتقلنا إلى الفراشات الكبار، وبدأنا طرح السؤال ما إذا كانت الأمهات يستطعن مداواة ذريتهم. |
| Pervane! | Open Subtitles | الفراشات |
| Yaşın ilerledikçe, bir yerde o pır pırı kaybediyorsun. | Open Subtitles | مكان ما على طول الخط، تفقد فقط الفراشات. |
| Binlerce ışıldayan küçük güve vardı ve bir anda pencereye çarpmaya başladılar. | Open Subtitles | كان هناك الألاف من هذه الفراشات الصغيرة اللامعة وبدأت ترمي بنفسها على الزجاج |
| Çoğu tırtılın kelebeğe dönüşmeden önce yem olduklarını biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أتعلمين أن أغلب يرقات الفراشات تؤكل قبل أن تتحوّل إلى فراشة؟ |
| "Güvelerin Gecesi"? | Open Subtitles | "ليلة الفراشات"؟ |