Her ne kadar kız kardeşinizle beraberseniz de, odanıza güzel bir Fransız sarışın yollamamı isterseniz ayarlayabilirim. | Open Subtitles | بما إنه لا يوجد في رفقتك سوى أختك، فلابد أنك في حاجة إلى بعض لحظات الغرام الفرنسيّ. لقد تم ترتيب الأمر في غرفتك. |
Fransız manikürleri ve güzel kıyafetleri var ya, ...dünya onların sanıyorlar. | Open Subtitles | يحسبن أنّهن رائعات جدّاً بطلاء أظافرهن الفرنسيّ وقمصانهن الرائعة |
Sizi, Fransız grupla beraber olduğu duvardaki deliğe götürmesini söyle. | Open Subtitles | قل له أن يصحبكَ إلى الفجوة في السور حيث كان مع الفريق الفرنسيّ |
Sizi, Fransız grupla beraber olduğu duvardaki deliğe götürmesini söyle. | Open Subtitles | أخبره أن يأخذك إلى الثغرة في الجدار حيث التقى الفريق الفرنسيّ |
"Pata şöv." Pasta okulu için Fransızca ve kimya dersleri mi? | Open Subtitles | الفرنسيّ والكيمياء لمدرسة معجنّات؟ |
Gidip yattın beni Fransız'ı otelin barında içerken bıraktın ve arkadaşlar, arkadaşlarının sarhoşken flört etmesine izin vermez! | Open Subtitles | وتركتني مع الفرنسيّ نحتسي الشراب في حانة الفندق والأصدقاء لا يتركون أصدقائهم يتغازلون مع الناس بسبب الثمالة |
- Kolunun altında ekmekle bisiklete binen Fransız adamın olduğu kartpostalı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين بطاقة المعايدة التي فيها الرجل الفرنسيّ على درّاجة و الخبز الفرنسي تحت ذراعه؟ |
Ve de bu o küçük Fransız adamın bankasındakinin bire bir kopyası. | Open Subtitles | وهو مطابق تمامًا لقبو مصرف الفرنسيّ القصير |
Ve de bu o küçük Fransız adamın bankasındakinin bire bir kopyası. | Open Subtitles | وهو مطابق تمامًا لقبو مصرف الفرنسيّ القصير |
Hatırladığım kadarıyla hepimiz burada mutlu mesut yaşıyorduk. Fakat Fransız mahallesindeki sinir bozucu cadıları hiçbir zaman kontrol altında tutamamıştık. | Open Subtitles | كنّا سعداء، لكنّنا لم نقدر على التحكّم بساحرات الحيّ الفرنسيّ المزعجات. |
Sen yokken Fransız Bölgesi'ndeki vampirler tarafından saldırıya uğradım. | Open Subtitles | تمّت مهاجمتي من قبل مصّاصي دماء الحيّ الفرنسيّ |
Senin Fransız bölgesinde ne işin vardı? | Open Subtitles | ماذا كنتِ تفعلين في الحيّ الفرنسيّ من الأصل؟ |
Fakat durum şu ki, Fransız bölgesi savaşın eşiğinde. | Open Subtitles | المغزى هو أنّ الحيّ الفرنسيّ على شفى حرب |
Nasıl oluyor da 16 yaşındaki bir kız koca Fransız Bölgesi'ni yerle bir ediyor? | Open Subtitles | أنّي يمكن لفتاة في الـ16 أن تزلزل الحيّ الفرنسيّ بأكمله؟ |
Ayrıca eskiden bir cadıyla çıkmış olmasını ve Fransız Bölgesi cadılarını iyi tanımasını da seviyorum. | Open Subtitles | يروقني أيضًا أنه كان يواعد ساحرةً، لذا فهو ملمّ بساحرات الحيّ الفرنسيّ. |
Ya güzellikle ya da zorla Fransız Bölge'sinin cadıları yeniden güçlenecek. | Open Subtitles | سواء بالاختيار أو القوّة، ستنهض ساحرات الحيّ الفرنسيّ مجددًا. |
Onları, artık Fransız Bölgesi'nde ikamet etmedikleri için dışladım. | Open Subtitles | استبعدتهم لأنّهم ما عادوا يسكنون الحيّ الفرنسيّ |
Ağabeyine katılıyorum. Artık Fransız Bölgesi'nde yepyeni bir dönem başladı. | Open Subtitles | أوافق أخاك، إنّه عصر جديد في الحيّ الفرنسيّ. |
Fransız Bölgesi'nin geri kalanına örnek teşkil edebilecek kadar temkinli bir tablo çiziyorsunuz. | Open Subtitles | قومكم لهم دور فريد لوضع قدوة يقتدي بها باقي الحيّ الفرنسيّ. |
Ülkemizde, İtalyanca adı porçini ile Fransızca adı cèpes hep kafa karıştırır. | Open Subtitles | هناك الكثير من الحيرة في هذا البلد بين بورسيني ... ...الاسم الإيطاليّ, سيبيز, وهو الاسم الفرنسيّ . ...الاسم الإيطاليّ, سيبيز, وهو الاسم الفرنسيّ . |
Kapıdan adımını atınca yumurtalı ekmekten gökdelen yaptırtır. | Open Subtitles | ويطلب برج الخبز الفرنسيّ المحمّص كلّما دخل المطعم |