"الفضولية" - Translation from Arabic to Turkish

    • meraklı
        
    • maydanoz olan
        
    Belki de biliyordu ve postulatı böylece yazdı ki kendisinden sonraki meraklı akıllar detaylarını çıkarsınlar. TED ربّما كان يعلم وكتب عن قصد المُسلَّمة المتوازية بهذه الطريقة ليدع العقول الفضولية بعده أن يستخرجوا التفاصيل
    Sadece senin dünkü filminden bahsedip duran şu meraklı Bayan Bates. Open Subtitles إنها تلك السيدة بيتس الفضولية تتحدث عن فيلمك.
    Seni meraklı taze! Sana unutamayacağın bir ders vereceğim. Open Subtitles ايتها الفضولية الصغيرة سألقنك درسا لن تنسيه
    - Ne var? meraklı maymun oyuncağım artık pek de meraklı değil diyelim. Open Subtitles دعني اقل ان دمية جورج الفضولية ليس كذلك بعد الآن
    Ve sen, her işe maydanoz olan kocakarı, seninle sonra ilgileneceğim. Open Subtitles و أنتى أيتها العجوز الفضولية سأتولى أمرك لاحقاً
    Ya da meraklı elçi alakası olmayan işlere burnunu sokuyor. Open Subtitles أو في هذه الحالة ، الرسولة الفضولية التي ذهبت عميقاً في أشياء ليست من شأنها
    Ama insanı hayvanlardan ayıran meraklı doğasıdır. Open Subtitles لكن طبيعة الإنسان الفضولية هي التي تفصلنا عن الحيوانات
    Seni meraklı taze. Ne içersiniz? Open Subtitles أيّتها البقرة الفضولية ماذا تريدين أن تشربين ؟
    meraklı komşum Barbara'nın burada ne işi var? Open Subtitles ما الذى تفعله باربارا جارتى الفضولية هنا اليوم؟
    Seninle görülemeyeceğimi biliyorsun. Etrafta çok fazla meraklı göz var. Open Subtitles أنت تعلم جيدًا أنه لا يمكن رؤيتي معك يوجد الكثير من الأعين الفضولية
    Babam öğrenmeden önce, o meraklı kardeşine söyle okulda benim hakkımda atıp tutmasın. Open Subtitles لذا، أخبر أختك الصغيرة الفضولية أن تتوقف عن تكلم عني في المدرسة. قبل أن يكشف والدي الأمر.
    İşte bu! İki tarafa meraklı ve bâkir emeklilikten resmen çıktı. Open Subtitles الفتاة الفضولية بالجنسين والفتى البتول عادوا رسمياً من التقاعد.
    - Evet! İşte bu! İki tarafa meraklı ve bâkir emeklilikten resmen çıktı. Open Subtitles الفتاة الفضولية بالجنسين والفتى البتول عادوا رسمياً من التقاعد.
    Babunlar meraklı hayvanlardır. Open Subtitles يبدو أنه نصف قرد البابون وقردة البابون تنشط بسبب الفضولية
    Sizin kadar meraklı çok az kişi var. Open Subtitles قليل من يعملون بمهنتك الفضولية تلك
    Margaret, 20 yıllık evliliğin ardından senin bu meraklı boşboğazlığın beni hiç etkilemiyor. Open Subtitles مارجريت، بعد 20 سنةِ مِنْ الزواجِ" "تعابيرك الفضولية لَنْ تزعجَني
    Sonra bir gün, ağaçta dururken meraklı küçük ayıcık ağacın tepesine çıkmak istemiş. Open Subtitles -أجل، أجل وفي يوم من الأيام، بينما كانت جالسة بجانب شجرة أرادت الدبة الصغيرة الفضولية أن تتسلق لقمة الشجرة
    Hiçbir şey meraklı bakışlarından kaçmıyor. Open Subtitles كل شيء،لاشي يهرب من نظرتك الفضولية
    Sizi Waverly Hills'de gördüm, bana meraklı diyebilirsiniz ama bu siz olunca sorma ihtiyacı hissettim. Open Subtitles "رأيتكما في "ويفرلي هيلز أدعواني بالقطة الفضولية لكن مع الإعتماد و على وشك التنفيذ
    İçeri nasıl girdin? Seni iğrenç meraklı şey! Open Subtitles أيتها الفضولية الصغيرة
    Biliyor musun Harris, her şeye maydanoz olan burnun bir gün başını derde sokacak. Open Subtitles أتعرف (هاريس) ,أنفك الفضولية تلك ستوقعك في مشكلة يوماً ما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more