"الفظيعه" - Translation from Arabic to Turkish

    • korkunç
        
    • iğrenç
        
    Hele senin o korkunç işte mutsuz olman hiç değil. Open Subtitles وهو بالتأكيد ليس أن تكون بائساً في تلك الوظيفة الفظيعه
    Almanların sırtında bıraktığı o korkunç izleri görelim. Open Subtitles دعونا نرى هذه الندوب فى ظهرها والتى سببها لها الالمان تلك الندوب الفظيعه
    Zavallı insancıklar, bu korkunç yolculuktan sonra... Open Subtitles أيها الناس المساكين بعد هذه الرحله الفظيعه
    Caddede yaşadığım korkunç apartmanı hatırlar mısınız? Open Subtitles هل تتذكرون تلك الشقة الفظيعه التي كانت لدي بشارع 17؟
    Bacalardan gelen iğrenç kokuyu. Ne o? Open Subtitles تلك الرائحة الفظيعه القادمه من المداخن ما هي؟
    Tehlikeli gölgeler, kara kuşlar ve diğer korkunç şeyler çıkageldi karanlığın içinden. Open Subtitles الظلال الخطره و الطيور السوداء و الاشياء الفظيعه خرجت من الظلام
    "Bu olanlar korkunç... SS'lerin işiydi. Ben bir şey bilmiyorum." Open Subtitles كل الأشياء الفظيعه التى حدثت كانت بسبب الألمان ..
    - Ne? Bacalardan gelen o korkunç koku. Nedir o? Open Subtitles تلك الرائحة الفظيعه القادمه من المداخن ما هي؟
    Geçen günkü o korkunç kokuyu duydun mu? Open Subtitles أنت، هل شممت تلك الرائحه الفظيعه في اليوم السابق؟
    Hayatında inciteceği ve korkunç şeyler öğretebileceği insanlar var. Open Subtitles لديه ناس في حياته يمكن ان يؤذيهم أو يعلمهم على فعل الأشياء الفظيعه
    Bu yeni dünyada, o korkunç günler asla yaşanmamıştı. Open Subtitles في هذا العالم لم تحدث تلك الأيام الفظيعه
    Ama sonra fark ettim ki yaşadığı bunca korkunç olaydan sonra muhakkak değişik olacaktı. Open Subtitles لكنني أدرت, كما تعلمون تقول لنفسك, لا بأس لقد مر بكل هذه الأشياء الفظيعه من غير ريب سيكون مختلفاً
    Günümüzün korkunç hastalıklarını dinlemeye bayılıyor biliyorsunuz. Open Subtitles تعرف كم هي تحب ان تسمع آخر الامراض الفظيعه
    Kesinlikle sınırı aştım ve korkunç suçlamalarda bulundum. Open Subtitles ! بالتأكيد لقد تخطيت الحدود بتلك الإتهامات الفظيعه
    Yaktım onu. Gavin, senin hakkında bazı korkunç şeyler yazıyordu. Open Subtitles لقد حرقتها , "جافن" لقد قالت بعض بعض الأشياء الفظيعه عنك
    korkunç eylemlerde bulunabilecek biridir. Open Subtitles إنه رجل يستطيع القيام بالأفعال الفظيعه
    korkunç şeyler görüyorum. Open Subtitles لقد رأيت الكثر من الاشياء الفظيعه
    Fabrikanın kamera kayıtları bu korkunç trajedinin önlenebileceğini ortaya çıkardı. Open Subtitles من المصنع تكسف ان CCTV لكن لقطات ال هذه المأساه الفظيعه كان من الممكن تجنبها
    Kafa derimi yerine koyup bu iğrenç kasabadan gitmek istiyorum. Open Subtitles أنا فقط أريد أن أستعيد خصلة شعري في رأسي وأخرج من هذه البلدة الفظيعه
    Çok iğrenç şeyler gördüm. Open Subtitles و رأيت بعض الاشياء الفظيعه الجميله
    Bana korkunç ve iğrenç mektuplar gönderiyor. Open Subtitles ويرسل لي هذه الرسائل الفظيعه المقززه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more