Sinirlendi, yüzüme baloncuklar püskürttü. | TED | ومن ثم بدأت تتعب .. واخذت تنفث الفقاعات على وجهي |
Ve burada yukarı doğru hareket eden baloncuklar ve işte dünyanın bugün neye benzediği. | TED | و الفقاعات تستمر في الحركة هنا فوق, و هذا هو ما يبدو عليه العالم الآن. |
İlk kaynamada, kabarcıklar fokurdar ve küçük balık gözlerini andırır. | Open Subtitles | في الغليان الأول ، تصفر الفقاعات وتشبة عين السمك الصغير |
Beni heyecanlandıran şeyler, mum ışığında yemek beni güldüren erkekler, köpük banyosu ve sabaha kadar çılgınca sevişmek. | Open Subtitles | واشعر بالاثارة , عندما اذهب للعشاء على اضواء الشموع واحب الرجل الذى يجعلنى اضحك احب دش الفقاعات وغايتى فى الحياة |
Bakın, dünyanın her yerinde artık baloncuk var | TED | انظروا الفقاعات منتشرة في كل أنحاء العالم |
Tabii, hanımefendi. Peki suyunuz köpüklü mü olsun yoksa süt mü dolduralım? | Open Subtitles | حسناً، سيدتي، أنتِ ستكونين بحاجة إلى الفقاعات الكبيرة أم لـ حليب الحمير؟ |
Gazlı içeceklerin sorununun da çok kabarcıklı olduğunu ve her kutuda çok fazla kabarcık bulunduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | غازية للغاية، و هناك العديد من الفقاعات في كل عبوة. |
Tamam, sadece Köpükler onun suçu değildi. | Open Subtitles | حسناً ، أقول فقط أنها ليست غلطتها الفقاعات |
Ama gerilmiş eklemlerinizin sanki bir Balon patlıyormuş gibi çıtlamasının en yaygın açıklaması gerçekten de içeride baloncuklar olmasıdır. | TED | ولكن التفسير الشائع المتعلق لماذا تبدو مفاصلك الممددة كفرقعة الفقاعات هو أنه..حسنًا..يوجد فقاعات هناك |
Baloncular, benim baloncuklarım değil, ama ekonomik baloncuklar. | TED | الفقاعات ، ليست فقعاعاتي ، لكن الفقاعات المالية. |
Ve baloncuklar rağbete Google'ın hitine göre tepki veriyor. | TED | وتتوافق الفقاعات مع الشعبية بالإستناد لإحصاءات جوجل. |
Aşağı yukarı üç gün sonra, sıvının yüzeyinde kabarcıklar görünecek. | TED | بعد حوالي ثلاثة أيام، ستظهر الفقاعات على سطح السائل. |
Sorular işaretleri su yüzüne çıkıyordu, kola kutusundaki kabarcıklar gibi. | Open Subtitles | الأسئلة تزايدت مرارا وتكرارا مثل الفقاعات فى كوب الصودا |
Yukarıda bir tenis raketim var. köpük banyosu yaparken kullanıyorum sadece. | Open Subtitles | لديَ مضرب لكرة التنس بالأعلى ولا أستخدمه إلا في الحمام لإبعاد الفقاعات عني |
köpük banyosu yaparken kollarıma böcek ilacı sıkacağım. | Open Subtitles | آخذ حمام الفقاعات بينما أرش أذرعي بطارد البق |
Garip bir şekilde, böyle gemilerden çıkan sesin çoğu pervanesinin arkasındaki baloncuk patlamalarından gelir | TED | كما تعلمون، العديد من الضوضاء الناجمة عن سفينة كهذه صادرة من فرقعة الفقاعات الصغيرة في مؤخرة مروحيتها. |
Her baloncuk belirli bir iş ve belirli renkteki her Balon grubu da ilgili işler. | TED | تمثلُ كل فقاعة مهمة معينة، وكل مجموعة من الفقاعات بلونٍ محدد هي مهمات ذات صلة. |
Ve onun sabun köpüklü götünü görürsünüz. | Open Subtitles | و رأيتم الفقاعات تزحف بين فلقتي مؤخرته .. |
Çok kabarcık görüyorum hanımlar. | Open Subtitles | انا ارى الكثير من الفقاعات يافتيات |
Ve bu Köpükler beni çok fena sanki... | Open Subtitles | وهذه الفقاعات... ... تجعلني أشعر بذلك... أشعر... |
Robot, Baloncukları havaya kaldırıyor ve döndürmeye başlıyor. | Open Subtitles | يرفع الروبوت الفقاعة عاليا في الهواء. ويسرّع بالتناوب بين الفقاعات بسرعة |
Sabun Köpükleri yağ asitleri denen moleküllerden oluşuyor, ilkel kimyasallar | Open Subtitles | الفقاعات الصابونية المصنوعة من أجزاء تدعى الأحماض الدهنية الكيميائيات البدائية |
Bu balonlar, gliserin kullanılarak oluşturulmuş. | Open Subtitles | هذه الفقاعات تصنع بواسطة الجلسرين |
Bu ufak gaz kabarcıkları, adanın oluşumu hakkında hayati ipuçları verir. | Open Subtitles | هذه الفقاعات الصغيرة جدا للغاز تعطي فكرة حيوية إلى تكوين الجزر |
Düşünce ayağımı baya kötü çarptım ama baloncuklardan kanı göremezsin. | Open Subtitles | - لقد جرحت قدمي بشدة عندما سقطت .. -ولكن لا يمكنك أن تري الدماء عبر كل تلك الفقاعات |
27 kutuya sığan düzensiz hayatımla, 12 metrelik naylonun üzerine oturmuş, hava kabarcıklarını patlatıyorum, böylece kendimi patlatmamış oluyorum. | Open Subtitles | مع حياتي المختلة في 27 صندوق اجلس على 12 متر من لفافة الفقاعات و فرقعتها حتى لا أتفرقع انا |
Sert başlıklarımıza doğru gelmekte olan ipeksi baloncuğu görebiliyorsunuz. | TED | يمكنكم رؤية الفقاعات الصغيرة التى تخرج من قبعاتنا الصلبة. |