Modern Sanat yapsam da yapmasam da bana ters geliyor. | Open Subtitles | مشكلتي هي أن الفن الحديث إذا لم أستطع أن أفعله |
Ve bunu, New York Modern Sanat Müzesi'nde Esnek Zihini Tasarla sergisi için canlı bir küre olarak kurduk. | TED | وقد أقمنا هذا المشورع ككرة أرضية حية في متحف الفن الحديث في نيويورك كتصميم في معرض مرونة العقل. |
Bu, New York ve Pekin'deki Museum of Modern Art (Modern Sanat Müzesi)'daki serginin bir parçasıydı. | TED | كان هذا جزءا من معرض تابع لمتحف الفن الحديث في كُلٍ من نيويورك وبكين. |
Ve Modern Sanatlar müzesinde kitabını aradım. | Open Subtitles | و فحصت فى متحف الفن الحديث من أجل كتابك. |
Modern Sanatlar Müzesi'ne yüz defa gittim. | Open Subtitles | لقدذهبت إلى متحف الفن الحديث ، حوالي مئة مرة |
Tate Modern Galerisi'nde eşimle buluşmam lazım. | Open Subtitles | يجب أن أقابل زوجتي بمعرض الفن الحديث |
Siz de benim kadar modern sanattan nefret ediyor musunuz? | Open Subtitles | هل تكره الفن الحديث بقدر ما أفعل؟ |
Modern Sanat, ahenksiz müzik, caz, belki-- VR gözlükleri de bundan önemlidir-- ilginç objeler, sesler ve insanlar. | TED | الفن الحديث الموسيقا اللامقامية الجاز،ربما نظارات محاكات الواقع أشكال غربية ، أصوات و أشخاص |
Barnette Newman’ın, Modern Sanat dürtüsünün burjuva ve bayağı olarak düşünülen güzellik kavramını yıkmak olduğunu belirten ünlü bir sözü var. | TED | بارنت نيومان له مقولة شهيرة أن مبعث الفن الحديث هو شهوة تدمير معانى الجمال، التى اعتُبرت برجوازية أو مبتذلة. |
Bu harikaydı. Bu tecrübe ile modern sanata daha yakından bakmaya başladım. Ve fark ettim ki Modern Sanat dünyası gerçekten karma karışık. | TED | وكانت تجربة عظيمة. وبهذه التجربة، بدأت أنظر بشكل أدق إلى الفن الحديث ثم أدركت كم، أي، أن عالم الفن الحديث في فوضى كبيرة |
- Schultz'u nerde yakaladınız? - Müzede. Şu Modern Sanat galerisinde. | Open Subtitles | أين إلتقطت شكالتز في ذلك المتحف، ذلك مكان الفن الحديث. |
Demek istediğim, üniversitede Modern Sanat öğretmenliği yapıyor, inanabiliyor musun? | Open Subtitles | أعني بربّك، هي تُدَرّس الفن الحديث في الجامعة |
Bu bana bir şey hatırlattı. Bu cumartesi sana daha önce de... bahsettiğim Modern Sanat sergisinin açılışı var... | Open Subtitles | هذا يذكرنى ،يوم السبت هو يوم استقبال معرض الفن الحديث الذي أخبرتك عنه |
Modern Sanat Müzesi'ndeki işi bana verecekler galiba. | Open Subtitles | يبدو أنني حصلت على وظيفة كمحاضرة بمتحف الفن الحديث |
Bunu uzman Modern Sanat danışmanlarımıza bilhassa bildireceğim. | Open Subtitles | سوف أحضر خبيرنا في الفن الحديث ليعطيك تقديرا |
Eleştirmenlere göre Modern Sanat rastgele şekiller ve renkler serisidir. | Open Subtitles | المنتقدون يقولون ان الفن الحديث هو سلسلة من الأشكال و الألوان |
Modern Sanat bu işte. Artık mükemmeliyet yok. | Open Subtitles | هذا هو الفن الحديث لا يوجد مثالية على الإطلاق. |
Gideyim de Modern Sanatlar müzesindeki ofis sandalyesi sergisini gezeyim bari. | Open Subtitles | سأذهب لأتحقق من متحف الفن الحديث في ذلك المعرض |
Aslinda adi bir araba, surekli bozuluyor, ama sahipleri ona bayiliyorlar. Ve bu guzel sey-- Modern Sanatlar Muzesinde. Bir su sisesi. | TED | إنها سيارة تافهة فعلا، تنهار طوال الوقت ولكن أصحابها يحبونها وهي جميلة - إنها في متحف الفن الحديث زجاجة المياه.. |
Modern Sanatlar Müzesi, Rockefeller Merkezi Özgürlük Heykeli. | Open Subtitles | متحف الفن الحديث مركز روكيفيلير التجاري... ؟ تمثال الحرية |
Modern Sanatlar Müzesi'nde. Aman Tanrım. İnşallah o biçim bir müze değildir. | Open Subtitles | في متحف "الفن الحديث"، يا إلهي أتمنى أن لا يكون من نوع تلك المتاحف |
Tate Modern Galerisi'nde. Eşimle birlikte karşılaştık onunla. | Open Subtitles | بمعرض الفن الحديث قابلتها أنا و زوجتي |
Evet. modern sanattan anlamıyorum hiç. | Open Subtitles | أجل بصراحة لا أفهم الفن الحديث |