"الفوشار" - Translation from Arabic to Turkish

    • patlamış
        
    • mısırcı
        
    • mısır alacağım
        
    - Daha fazla patlamış mısır yapalım. - Hayır, yeterince yedik. Neden filmin geri kalanını izlemiyoruz. Open Subtitles ـ لنعمل المزيد من الفوشار ـ لا، لقد تناولنا ما يكفى، لِمَ لا نشاهد بقية الفيلم؟
    Benim canım çok çekti. Büyük bir patlamış mısır. Fazla yağlı olsun. Open Subtitles صحن كبير من الفوشار رجاء الزبدة الاضافية
    Benim canım çok çekti. Büyük bir patlamış mısır. Fazla yağlı olsun. Open Subtitles صحن كبير من الفوشار رجاء الزبدة الاضافية
    Ayakları üzerinde bile duramayan ufak bir mısırcı çocuk mu? Open Subtitles هل هذا مالديك ،ايها الاحمق بائع الفوشار الذي لا يستطيع اكمال حركة القدم
    Final'e hazırlanmak için şimdiden Paris'te olacağını biliyordum ve mısırcı çocuk aşağılanışımı hafızalardan silemeyecektim. Open Subtitles أعلم أنه وصل الى باريس الآن ،ويستعد للمباراة ولكني لم أنسـى اهانتي الفوشار الكبيرة
    Ben gidip ne olur ne olmaz diye bir tane daha mısır alacağım. Open Subtitles أحضر كيس آخر من الفوشار للأحتياط
    Sanırım topların içine yeteri kadar patlamış mısır koymadım. Open Subtitles لا أظنّني وضعت كميّة كافية في كريات الفوشار.
    Yoksa orada Jake'e patlamış mısırlı öpücükler veren sen olabilirdin. Open Subtitles ماعدا كان يمكن أن يكون أنتِ هناك تعطي جايك الفوشار بالقُبل
    Keşke o patlamış mısırı yiyen insanların atardamarlarının fotoğrafını ona gösterebilseydim. Open Subtitles اتمنى فقط ان ارية صوراً لشرايين الناس بعد ان اكلوا هذا الفوشار
    Siz cidden bütün bu peynirli patlamış mısırı yemek konusunda bana meydan mı okuyorsunuz? Open Subtitles هل تتحدّونني فعلاً يا رفاق على تناولِ هذه العلبة بأكملها من الفوشار بطعم الجبنة؟
    Bu oyundan hiçbir şey anlamam ama patlamış mısıra bayılırım. Open Subtitles أنا لا أفهم هذا اللعبة لكني أحب الفوشار.
    Evet, iş çok basit. Kafesleri temizleyeceksin, çöpü çıkaracaksın. Çocukların dökülen patlamış mısırlarını temizleyeceksin. Open Subtitles نعم انه بسيط جدا فقط تقوم بتنظيف الاقفاص , تحمل القمامة , الاطفال الذي يقومون برمي علب الفوشار انت تقوم بتنظيفها
    Maçta patlamış mısır yemek hiç doğal değil. Open Subtitles تناول الفوشار أثناء المباراة أمر غير طبيعيّ
    Devasa bir plazma TV, eski tarz patlamış mısır makinesi. Open Subtitles سأحصل على آلة لصنع الفوشار وواحداً من تلك الكراسي الضخمة المزودة بحامل للأكواب
    Olmazsa diye, patlamış mısır satan kızın numarasını aldım. Open Subtitles وانا احتفظ برقم بائعة الفوشار في حال فشلت
    Genel bir görünüşü var kesin ona benzeyen birini patlamış mısır alırken görmüşsündür. Open Subtitles شكلها مألوف جدًا لذا فحتمًا رأيت أحدًا يشبهها يشتري الفوشار
    Bu patlamış mısırın parasını ben verdim, ben de yemeliyim haliyle. Open Subtitles لقد دفعت ثمن هذا الفوشار وسوف آكله
    Hala patlamış mısır alıyorlar. Open Subtitles يشترون الفوشار أمى تتحدث الى المدير
    Bak, şu mısırcı çocuk. Open Subtitles انظر انه ولد الفوشار
    Ve de mısırcı tayfası! Open Subtitles وفريق ولد الفوشار هنا أيضا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more