"القبيل" - Translation from Arabic to Turkish

    • Onun
        
    • benzer
        
    • şekilde
        
    • böyle
        
    • Öyle
        
    • falan
        
    • bunun
        
    • şeyler
        
    • tarz
        
    • diye
        
    • benzeri
        
    • tür
        
    • gibiydi
        
    • gibi bir
        
    • sayılır
        
    Bu Onun gibi değil, ben daha çok Scotty gibiyim. TED هذه ليست من هذا القبيل. أنا أكثر شبها بـ سكوتي.
    İstismara maruz kalmış ya da Onun gibi bir şey. Open Subtitles هو كان من المُعتدِىِ عليهم أو شيء من هذا القبيل.
    Kendi bakışımı ya da ona benzer birşeyi zorlamak ile alakalı değil. TED لا يتعلق الأمر بالإساءة إلى رؤيتي أو أي شيء من هذا القبيل.
    Bir rehabilitasyon merkezine veya ona benzer bir yere git. Open Subtitles أعيدي تأهيل نفسك، أو حياتك أو شيء من هذا القبيل
    Hayır, hayır. O şekilde olmadı. Aslında biz okulda o ders verirken tanıştık. Open Subtitles لا، لا، لا شيء من هذا القبيل لقد التقينا حقيقة لما قام بإلقاء
    İşte uzun bir tane. "Cidayet." böyle bir kelime yok. Open Subtitles هذه أحرف كثيرة لا تدل على كلمة من هذا القبيل
    Kitapta büyü yok. Sadece büyü tarihi, kısa hikayeler, Öyle şeyler var. Open Subtitles في الحقيقة ليس بداخله تعاويذ فقط تاريخ وحكايات، أشياء من هذا القبيل
    Şimdi eve gidip bana... kırmızı biber, karabiber, kimyon falan getir. Bol bol. Open Subtitles مسحوق شطة وفلفل وكارى وأشياء من هذا القبيل الكثير منها , اتفقنا ؟
    ve bunun gibi şeyler... basit ama sonucunda büyük değişikler yapabileceğimiz şeyler. TED وأشياء من هذا القبيل. والأشياء البسيطة مثل هذه تستطيع إحداث فرق كبير.
    Ben bir Midnight Cowboy ya da Onun gibi bir şey değilim. Open Subtitles أنا لست لا كاوبوي منتصف الليل أو أي شيء من هذا القبيل.
    Cevabınızın posta ya da Onun gibi bir şeyle gecikmediğinden emin olmak istedim. Open Subtitles أردت التأكد أن ردك لم يتأخر في البريد أو شيئًا من هذا القبيل
    Bir nakil olmak zorunda değil ya da Onun gibi bir şey, fakat... Open Subtitles ليس من الضروري أن تكون عملية زراعة عضو أو شيء من هذا القبيل
    Biriyle mi yattın veya buna benzer bir şey mi? Open Subtitles هل حصلتي على مخدر أو شيء من هذا القبيل ؟
    Eğer çok fazla tuz görürseniz, çok tuz kullandıklarını, ya da buna benzer birşeyleri söyleyebilirsiniz. TED لو كان لديهم الكثير من الملح، قد تخمنون أنهم يستعملون الكثير من الملح، و شيئا من هذا القبيل.
    Birçok siyah rengi seviyorum, birçok griler ve ona benzer şeyler. TED أحب الكثير من الألوان السوداء، الكثير من الرمادي وأشياء من هذا القبيل.
    Bu şekilde giyindin ve senin hedeflerini mi gözden geçireceğiz? Open Subtitles أنت اللباس ستعمل من هذا القبيل ونحن ستعمل مراجعة أهدافك؟
    Ve bu şekilde sadece üç yıl önce bir kaza oldu. Open Subtitles حتى قبل ثلاث سنوات كان هناك حادث واحد من هذا القبيل.
    Bir daha böyle kaçmaya çalışırsanız sizi temin ederim buna pişman olursunuz. Open Subtitles محاولة للهروب من هذا القبيل مرة أخرى، وأنا أعدكم سوف يندم عليه.
    Keith Affleck ya da Brian Affleck ya da Öyle birşey? Open Subtitles كيث افلك او براين افلك او شيء من هذا القبيل ؟
    Ama sonra gaz içeri falan mı kaçtıysa artık, inek patladı. Open Subtitles لكن ذلك الغاز عاد إلى الداخل أو شيء من هذا القبيل
    Veya "Kaybetmek ne demekmiş, öğreteceğim sana." bunun gibi bir şey. Open Subtitles أو سأجعلك تتعلم كيف تكون الخسارة أو شئ من هذا القبيل
    Başkanlık ya da o tarz bir konumda gözüm yok. Open Subtitles أنا لستُ مهتماً بمنصب الرئيس أو شيء من هذا القبيل
    Dur bakalım, bekle biraz. Ortada fazla açgözlülük diye bir şey var. Open Subtitles تمالك نفسك هناك , تمهل شيء من هذا القبيل سيكون جشع كبير
    bunun gibi bir şey. Ben bundan pek emin değilim, mutasyonumuzdan gelen zekâmızdan ve benzeri şeylerden dolayı. TED شئ من هذا القبيل، أنا لست متأكدا من ذلك. لأن هذا هو مجال ذكائنا في الطفرات وشئ من هذا القبيل.
    Politik anlamda ne tür bir organizasyon şeması olduğu da epey açık aslında. TED وانت لست بحاجه للتدقيق لترى التداعيات السياسية لنظام من هذا القبيل.
    Annen de bu tarz şeyleri söyleyememe konusunda benim gibiydi. Open Subtitles أمك أيضًا كانت تثور حول عدم قولي لأشياء من هذا القبيل
    Şey, sayılır. Açıklaması zor... Open Subtitles حسنا,نعم ,نوع من هذا القبيل انه صعب التفسير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more