acımasız ihtiyarlar kafa sallayıp parmakla göstererek ona daha da fazla acı çektirmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | بالإضافة لهمس العجائز القساة . والتي تزيد من معاناتها |
Cani ve acıması olmayan bir tanrının yarattığı acımasız ve cani dünyayı. | Open Subtitles | قصة الآلهة القساة و بدون رحمة التي تصممت في عالم قاسي و لا يرحم |
Dışarıda birçok acımasız adam var hepsi de tıpkı senin gibi kendi çocuklarını korumaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | ..معظم هؤلاء القساة هنا يحاولون فقط حماية أطفالهم مثلك تماماً |
Beni her seferinde istenmeyen ve sevilmeyen biri olarak hissettiren zalim yengemden ve kuzenlerimden ayrıldığım içim mutluydum. | Open Subtitles | وكنتُ سعيدة لأنني تركت خالتي وأبناء خالي القساة الذين لم يحبونني ولم يرغبوا بوجودي معهم |
"Oğlak, karşılarına çıkan herkesin yüreklerine ve akıllarına korku salan, zalim adamlardan oluşmuş bir orduya komuta ediyordu. | Open Subtitles | كابريكورن قاد جيشاً من الرجالِ القساة الذين أنزلوا الخوف في قلوب و عقول كل أولئك الذين إحتكوا بهم |
zalim insanların faziletteki iyiliği öldürmekte kullandıkları eski bir taktiktir bu. | Open Subtitles | ذلك أسلوب قديم يسلكه القساة لقتل الطيبة بإسم الفضيلة |
Ve 1 Haziran 1898'de Albay Theodore Roosevelt ve birliği Rough Riders San Juan tepesine gidip, Küba'yı hürriyetine kavuşturdu. | Open Subtitles | "وفي غرة "يوليو-تموز ، عام 1898 (العقيد (ثيودور روزفيلت "وفرقته "الفرسان القساة "إحتلوا هضبة "سان خوان "وحرروا "كوبا |
Ben de seni sadece sonuca bakan acımasız fırsatçılardan sanıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أعتقد أنكم أسرة من أثرياء الحرب القساة الذين لا يهتمون بشيء سوى بيت القصيد. |
Yenilmez, acımasız beyler, eski ve yeni askerler! | Open Subtitles | ... السادة المحترمون , القساة المنيعون ... المجّندون القدماء والجدد |
acımasız İnsanlar canımızı acıtıyor. | Open Subtitles | الرجال القساة عذبوني |
acımasız İnsanlar canımızı acıtıyor. | Open Subtitles | الرجال القساة عذبوني |
Bu ismin, süper-kötüler olarak düşünülmeyi hak etmeyen bayağı ve zalim insanları simgelediğini söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني بأن العنوان أسطورة مبتذلة وأن الرجال القساة لا يستحقوا بأن يعرفوا بكونهم أشرار خارقين |
Yaramazlık ettiğinde Teddy, ailene şımarık davrandığında yahut kilisede güldüğünde, haçtaki İsa'yla dalga geçen zalim Yahudiler ve kötü askerler gibi olursun. | Open Subtitles | عندما تسيء التصرف يا "تيدي" عندما تخاطب أبويك بوقاحة أو تضحك في الكنيسة فأنت تتصرف مثل اليهود القساة والجنود الخبيثين |
Patronlarımız zalim kişiler. | Open Subtitles | هؤلاء الناس القساة هم من نعمل لديهم |
Ben özel araştırma ajanı Kessel FBI ve Adalet bakanlığının zalim ve akıl hastası suçlularıyla ilgili bölümünden sorumluyum. | Open Subtitles | أنا المحقق الخاص، العميل (كيسيل) مسؤول فريق العمل المشترك للشرطة الفيدرالية ووزارة العدل فيما يتعلق بالمجرمين القساة والمختلين عقلياً |
Rough Riders öğretisi der ki: | Open Subtitles | الفرسان القساة "العقيدة: |