"القصب" - Translation from Arabic to Turkish

• kamış
• Şeker
• Sazlık
• sazların
• baston
• Sazlıkların
• pancar
• sazlıklara

Doğal kamış kullanıyorum, çünkü doğal kamışta tamamen kontrol edemediğim çok fazla gerilim var.
أستخدم قصبا طبيعيا، لأن القصب الطبيعي لديه الكثير من الجهد والذي لا يمكنني التحكم فيه كليا.

Mısırlılar keçi sütü peynirinin peyniraltı suyunu kamış paspaslarıyla süzdüler.
أحبّ المصريون جبن القريش المصنوع من حليب الماعز، وقد صفّوا المصل بواسطة حصير القصب.

Annemde en azından şu nane Şeker kutuları var mıdır ki?
ألا تملك أمّنا على الأقل بعض من علب حلوى القصب تلك؟

Yalnızca bu göl etrafındaki sazlıklarda yaşıyorlar. Ve çok az Sazlık bölge kalmış.
إنهم يعيشون فحسب في غور القصب حول هذه البحيرة لا غير، ورقع القصب المتبقية قليلة جداً

Islak bir kıç dışında, sazların arasında oturmak sana ne kazandırdı?
لكن ما ستجنيه من الجلوس بين حزم القصب غير مؤخرة مبللة؟

Yumuşak konuş ve kocaman bir kılıçlı baston taşı.
تكلم بهدوء وحمل السيف القصب الكبير

Sazlıkların orada bulunan kız için mi?
الفتاة التي عثروا عليها هناك فوق القصب

Xoquauhtli'nin takımı yürekten savaşıyor; frenk incirleri, kadife çiçekleri ve kamış ile yosundan yapılmış toplar fırlatıyor.
يقاتل فريق شكوالتلي بحماس بإلقاء القطيفة، وكرات مصنوعة من القصب والطحالب.

Çünkü plantasyonlara sahip olanlar vardır ve sahipleri için kamış kesecek palası olanlar vardır.
ما دام هناك اولئك الذين يملكون المزارع و اولئك الذين يملكون المناجل لقطع القصب للمالكين

- Ve sonra, José Dolores der ki kamış yerine kafa kesmeliyiz.
وبعد, خوسيه دولوريس يقول باننا يجب ان نقطع الرؤوس بدل القصب

Yunanlılar kanül için kamış kullanırlardı, biz kalem ucumu kullanacağız.
استخدم الإغريق القصب لاستخرج السوائل ونحن سنستخدم هيكل قلمي

Elleri kanayana kadar kamış kesenlere günlük bir peso veren adamla iş yapıyorsunuz.
لديك عمل مع رجل الذي يدفع بيزو واحداً في اليوم ليُقطع القصب حتى تنزف أيديهم

Ve Yerlilerin tümü öldürüldüğü için Afrika'dan köleler getirmişler; Şeker kamışı tarlalarında çalıştırmak için.
وبما ان المواطنين الاصليون ابيدوا جميعا جلبوا العبيد من افريقيا للعمل في حقول القصب

Orada ki çocuklar Şeker servisi yapar mıyım diye soruyorlar!
هؤلاء الاولاد الحمقى يريدون اخذى لأتفرج على حقول القصب

"Diğer yarısı için ayın, Sazlık denizine çarptığı yere bak."
" ابحث عن النصف الآخر حيث يضرب القمر بحر القصب. "

Sazlık!
القصب!

O kadar küçük ve hızlılar ki sazların arasına karışıp gidiyorlar.
إنهم شديدو الرشاقة، يتوارون بسلاسة داخل القصب

sazların arasında oturmuş beni sevmesini bekleyip duruyordum.
جلست بين حزم القصب أنتظر حبيبتي

Bu yüzden baston kullanıyor.
لذلك تحتاج إلى القصب

Rüzgar Sazlıkların arasından esiyor
تهب الرياح من خلال أعواد القصب #

Yalnızca pancar sineğini etkiliyor. Diğer türlere bir zararı yok.
إنه مخصص لذبابة القصب وليس له تأثير على الفصائل الأخرى

Hem en ince sazlıklara tırmanacak kadar küçüktür, hem de sadece sert bitkilerle beslenerek hayatta kalabilir.
ليس صغيراً فحسب ما يكفل له تسلّق القصب النحيل إنما يسعه العيش أيضاً على حميةٍ من العشب العسير