"القصص عن" - Translation from Arabic to Turkish

• hikayesi
• dair hikayeler
• öykülerini
• ilgili hikayeler
• hikâyeleri

Üstkurmaca denilen bir kavram vardır. Hikayenin hikayesi anlamındadır ve şu an çok revaçta bir kavram.
هذا الفريق يسمى الميتافكشن، وهو القصص عن القِصص، والميتا يمتلك لحظة الان.

Büyükbabam bir sürü savaş hikayesi anlatırdı.
لقد أخبرني جدي بالكثير من القصص عن الحرب

- Evet, Amerika'ya dönmeden önce orada geçirdiğimiz günlere dair hikayeler anlatıyordum.
اجل كنت اخبره بعض القصص عن اننا كنا هناك قبل ان نأتي الى البلاد

Güzelliğinize dair hikayeler hiç abartılmamış.
القصص عن جمالك لم تكن مبالغ فيها

Kalemim, olası bir dünyanın öykülerini yaratmaya başladı, hayalimde canlandırdığım bir dünyanın.
وأخذ قلمي ينشئ القصص عن عالم كيف كان يمكن أن يكون ـ عالم من تخيلاتي ـ

Tatlım, Baban ilk seferimizle ilgili hikayeler anlatmanın eğlenceli olacağını düşündü.
عزيزى, اباك اعتقد انه من المرح مشاركة القصص عن اول مرة لنا.

İskitlilerin ve Amazonların ilk hikâyeleri abartılmış dedikodular olabilirler.
قد تكون أقدم القصص عن السكوثيين والأمازونيات مجرد شائعات مبالغ فيها.

Eminim bir sürü Sevgililer Günü hikayesi duymuşsunuzdur.
أنا متأكد أنك سمعت العديد من القصص عن عيد الحب

Biraz viski, birkaç zafer hikayesi hepsi Sam Amca için yanıp tutuşur ve tabi maaşı da var.
, القليل من الويسكي , بعض القصص عن المجد أنهم جميعا سيبدؤن للعم سام وصك الراتب

Eski günlere ait pek çok hikayesi var.
انه حصل على الكثير من القصص عن الأيام السابقة

Onyıllarca hapiste durduktan hatta bazen de idam edildikten sonra temize çıkan sayısız masum insan hikayesi var!
هناك عدد لا يُحصى من القصص عن اُناسٍ تمّت تبرئتهم بعد عقودٍ من سجنهم، وأحياناً بعد إعدامهم!

Bana Blake ve onunla yaşadığı... MARK RONSON YAPIMCI DJ ...fırtınalı, sınırlardaki ilişkisine dair hikayeler anlatırdı.
كانت تخبرني بتلك القصص عن بليك

Tabi, herkesin mükemmel aile plânları kurduğuna dair hikayeler duyarsanız ama gerçek şu ki, çoğu bebek sarhoş gecelerin ve doğum kontrolü ihmalinin ürünüdür.
بالتأكيد , أنتم تصغون لكل تلك القصص عن كيف يخطط الجميع لكل تلكم الحيوات الأسرية المثالية لكن الحقيقة ... هي أن أغلب الأطفال

Çocukken bize zorla ezberlettikleri kahramanlık öykülerini hatırlıyor musun?
هل تتذكر تلك القصص عن الشجاعة التي أجبرنا على الإلتزام بها في الذاكرة ونحن أطفال؟

Hayvan öykülerini seviyorum. Bir de...
أحب القصص عن الحيوانات أنت تدري و...

Sen katiller ve suçlarla ilgili hikayeler uydururken o polislik ödevlerinde bir şey okudum.
قرأت شيئاً في تلك الأوراق المخصصة لتصبح شرطي تتعلّق باختلاق القصص عن القتلة والجرائم

Endüstrideki hiç kimse, o hikâyeleri izlemek için aç ve para ödemeye istekli kimselerin hikâyelerini anlatmak için koşuşturmuyordu.
لم يندفع أحد في المجال لرواية المزيد من القصص عن الجمهور الذي كان متلهفا ومستعداً ليدفع المال لرؤيتها.

Kulağınıza gelen bütün bu barbarlık hikâyeleri yalandan ibaret.
تلك القصص عن الهمجية التي سمعتوها ليست أكثر من أكاذيب