"القضاء" - Translation from Arabic to Turkish

    • ortadan
        
    • öldürmek
        
    • alt
        
    • mahkeme
        
    • yok
        
    • Adalet
        
    • alaşağı
        
    • yenmek
        
    • öldürmeye
        
    • kaldırmak
        
    • bertaraf
        
    • işini
        
    • Yargı
        
    • devirmek
        
    • bitirmek
        
    Sizin işinizin rüşveti ve hırsızlığı ortadan kaldırmak olduğunu sanıyordum. Open Subtitles خلت بأن وظيفتك هي القضاء على الكسب الغير مشروع والسرقة؟
    Ancak, atletin ayağını öldürmek için duştayken ayağına işe. Open Subtitles إن كنت تريد القضاء على قدم الرياضي فقط تبول على قدمك حينما تكون في الحمام
    Susan, Chuck seni alt etmek isterse New York'a taşınmanın onu durdurmayacağını biliyorsun. Open Subtitles سوزان انت تعلمين انه ان اراد تشاك القضاء عليك الانتقال لنيويورك لن يوقفه
    mahkeme. Duruşma gibi. Adalet ve hukuk konularının karara bağlandığı yer. Open Subtitles المحاكمة إنها مثل القضاء , مكان حيث العدالة والقانون يتم تطبيقهم
    John ile tanışmak büyük mutluluğun keşfi ve büyük mutsuzluğun yok edilmesiydi. TED كان لقائي بجون بمثابة إكتشاف قمة السعادة وأيضا القضاء على التعاسة الكبرى،
    Bana bu şirketi alaşağı etmemiz gerektiğini söylemiştin. Open Subtitles أنت أخبرتني أن يجب القضاء على الشركة من الداخل
    Ben Noxon onu takip, bana onu yenmek izin vermedi. Open Subtitles لقد تبعتها إلى مكان النيكسون لكنها لم ترد القضاء عليه
    Yıllardır onu kontrol etmeye veya öldürmeye çalıştığımı ve başaramadığımı da biliyorsun. Open Subtitles وتعرف أيضاً أني لسنوات عدة كنت أحاول فرض سيطرتي عليها أو القضاء عليها لكني لم أتمكن من ذلك
    Bu beni ortadan kaldırmakla ilgiliydi ve işe de yaramadı. Open Subtitles ، إنه بشأن القضاء علي . ولكن الأمر لم ينجح
    Emirlerimiz tüm hedefleri ortadan kaldırmak ve virüsün her damlasını yok etmek. Open Subtitles أوامرنا هي القضاء على جميع الأهداف وتدمير ذلك الفيروس حتى آخر قطرة
    Sen bana Berlin'i... ortadan kaldırmak için yardım ettiğinde, zaten tüm bunlar bitecek. Open Subtitles تساعدني في القضاء على برلين و بقد ما أنا مهتمة، كل هذا سينتهي
    Ancak, atletin ayağını öldürmek için duştayken ayağına işe. Open Subtitles إن كنت تريد القضاء على قدم الرياضي فقط تبول على قدمك حينما تكون في الحمام
    Bugünki dersiniz... diğerinizi öldürmek. Open Subtitles إذاً درس اليوم هو القضاء على بعضكم البعض
    Görevi, çıkmaza bir son vermek ve Japonları alt etmekti. Open Subtitles مهمته : القضاء على ورطة الأدغال، وطرد اليابانيين
    Senin yanına gitmeye korkacağın şeytanları alt ediyorum. Open Subtitles يمكنني القضاء على كائناتٍ شريرة تخشى الإقتراب منها
    Davamın adil bir mahkeme tarafından karara bağlanacağını bilerek mücadele etmekteyim! Open Subtitles انا قاتلت و اعرف ان معركتي تنتهي في ساحة القضاء
    Enfeksiyonu önleme, insanları koruyarak ya da sivrisinekler yok edilerek yapılabilir. TED حسنًا، منع العدوى يكون إما بحماية الناس أو القضاء على البعوض.
    - Bu Adalet önünde bir şey kazandırmaz. - Yakalanacakmışım gibi konuşuyorsun. Open Subtitles لن تفوزي بأي شيء أمام القضاء أنت تتكلم وكأنه سيتم القبض علي
    Ve seni alaşağı etmek parmaklıklar arkasında biraz zaman öldürtecekse, sıraya al beni. Open Subtitles وإذا كان يتطلب القضاء عليك قضاء بعض الوقت في السجن فلا بأس
    Ayaktakımı milisleri yenmek birşeydir, General Bison'un kuvvetlerini yenmek oldukça farklı şeydir. Open Subtitles لكن هؤلاء الجنود لم يحتفلوا بالنصر بعد فهم يعلمون أن القضاء على المسلحين الرعاع فى المدينة شىء
    Yıllardır onu kontrol etmeye veya öldürmeye çalıştığımı ve başaramadığımı da biliyorsun. Open Subtitles وتعرف أيضاً أني لسنوات عدة كنت أحاول فرض سيطرتي عليها أو القضاء عليها لكني لم أتمكن من ذلك
    Bu, diplomasiyi bertaraf etmekte kasıtlı olarak amaçlanan bir benzetmedir ve diplomasi ortadan kaldırıldığında savaş kaçınılmaz olur. TED إنّ تشبيه إيران بألمانيا يهدف للقضاء على الديبلوماسية، و عند القضاء على الديبلوماسية، تصبح الحرب أمرا حتميّا.
    Sivil kayba neden olmadan işini bitirebiliyorsak saldırıya yeşil ışık yakarım. Open Subtitles إذا كان باستطاعتنا القضاء عليه، دون اية خسائر بالأرواح فسأسمح بذلك
    Para mevzularının, Adalet mevzularını içine alışını izledim, bu da tüm Amerikan Yargı sisteminin güvenilirliği hakkında şüphe uyandırıyor. TED لقد شاهدت قضايا عدالة يتم إدراجها تحت القضايا المالية، ملقية بظلال الشك على شرعية نظام القضاء الأمريكي بأكمله.
    Şu an benim amacım kralı devirmek. Open Subtitles بالنسبة لي الآن، سببي هو القضاء على الملك
    Ben, Yang Jian, dokuz kuyruklu tazı bitirmek için yemin ederim! Open Subtitles أنا، يانج جين، أقسمْ على القضاء على الثعلبِ ذو الذيول التسعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more