| Onun işi bulguların üzerine kurduğun dava dosyasını bertaraf etmek. | Open Subtitles | إن مهمته هي أن يفتت القضية التي قمت أنتِ ببنائها |
| Zamanı geldiğinde mahkemede kendisini savunabilir. Ama eşinize yönelik dava çok ağır. | Open Subtitles | وسيكون له يومه في المحكمة لكن القضية التي ضد زوجتك مُحكمةٌ جدًا |
| Alex, bak... Üzerinde çalıştığım dava fena bir dava, cidden fena. | Open Subtitles | القضية التي اعمل عليها يا اليكس , صعبة , صعبة جداً |
| Bu davanın hızlı görülmesini kabul ettiğinizi duymak için gerçekten sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا قلق جداً للسماع عن هذه القضية التي وافقت فيها علي التعقب السريع |
| Bahsettiğim suiistimal davasında Zoe bana yardım edecek. | Open Subtitles | زوي فقط سَتساعدني بتلك القضية التي أخبرتك عنها |
| Yüzbaşı, şüpheli vakayı bir kenara bırakırsak, sizce Yüzbaşı Blackadder genelde emirlere itaat etmeyen türde bir kişi midir? | Open Subtitles | أيها النقيب, بعيداً عن القضية التي نناقشها، هل تعتقد بأن النقيب بلاكادر هو من الرجال الذين يعصون الأوامر؟ |
| Avukat Cavalier'nin kibarca benim üstüme yıktığı şu dava. | Open Subtitles | إنها تلك القضية التي تكرم كليفيير بتوكيلي عليها |
| "Herkesin ilgisini çeken dava bugün başlıyor." | Open Subtitles | القضية التي شغلت الرأي العام كثيرا تبدأ اليوم |
| Tamamen bulaştığınız şu dava hakkında. | Open Subtitles | ..إنه بشأن القضية ..التي أصبحتم طرفاً بها |
| Üzerinde çalıştığım bir dava için kontrol edilmesi gereken bir plaka numarası var. | Open Subtitles | لدي رقم لوحات سيارة أحتاج لفحصها لأجل القضية التي أعمل عليها |
| Şu an, bizi asıl dava hakkında bilgilendirmek için iyi bir zaman olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون وقت الانتظار هذا شيء جيد لتطلعنا فيه علي بيانات القضية التي كنتم تحققون بها |
| Üzerinde çalıştığın dava hakkında konuşalım mı? | Open Subtitles | لماذا لا نتحدث حول القضية التي تعمل عليها حاليا |
| Üzerinde çalıştığım dava ile alakalı bilgilerden benim niye haberim yok? | Open Subtitles | ألا أملك الترخيص حتى بمعرفة خلفية القضية التي أحقّق فيها؟ |
| Hatırlarsanız, Oprah, programında söylediği bir şey için dava edilmişti. | Open Subtitles | اذا تذكر القضية التي رفعت علي اوبرا من صناعة اللحم لشيء قالته في برنامجها |
| 17 yıl önce. Yoğunlaşmamız gereken dava bu. | Open Subtitles | منذ 17 عاماً، حسناً، تلك هي القضية التي علينا النظر فيها |
| Kardeşleri ilgilendiren bu davanın özellikleri, hakkında konuşamam, tamam mı? | Open Subtitles | لا يمكنني أن أتكلم بالتفصيل عن القضية التي كانت الشقيقات متورطة فيها ، حسناً ؟ |
| Çalıştığım davanın kötü adamını bulduğumu sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت بأنني عثرت على الرجل الشرير في هذه القضية التي أعمل عليها. |
| Bana verdiğiniz davanın eğlenceye dönüştüğünü duyunca çok mutlu olcaksınız. | Open Subtitles | ستكونان سعيديَن وقتما تعرفان أنّ القضية التي ناولتموني إياها كان لها منعطفاً رائعاً |
| "beni gördünüz mü" davasında henüz bir ipucu yok. | Open Subtitles | في القضية التي يسمونها جرائم قتل"هل رأيتني"؟ |
| Burada işyerinde rahatsız ettiğim için özür dilerim, Nick, ...ama bu Streckler Otomotiv davasında bir sorunumuz var. | Open Subtitles | -شكرًا آسف لمقاطعتك أثناء عملك يا نيك ولكن لدينا مشكلة في القضية التي ننوى (رفعها بحق (شركة ستريكلر للسيارات |
| Savcılık ve Ruth Cole davasında davalı, Wyoming bölgesinin kanun, sulh ve onuruna aykırı olarak yasa dışı, canice, haince planlanmış 2 ölümcül yara neticesinde ölen Sidney Snow'u vurmakla suçlanmaktadır. | Open Subtitles | في القضية التي رفعتها الولايات المتحدة ضد (روث) تقف المدعى عليها متهمة ومجرمة مع سبق الإصرار ومن دون وجه حق، بسبب إطلاق النار على (سيدني سنو) |
| Sekiz sene önceki vakayı çözemediğin gibi mi? Daha geçen hafta... | Open Subtitles | مثل القضية التي حدثت منذ 8 سنوات و التي لم تحلها بعد ؟ |