"القضية التي" - Traduction Arabe en Turc

• dava
• davanın
• davasında
• vakayı

Onun işi bulguların üzerine kurduğun dava dosyasını bertaraf etmek.
إن مهمته هي أن يفتت القضية التي قمت أنتِ ببنائها

Zamanı geldiğinde mahkemede kendisini savunabilir. Ama eşinize yönelik dava çok ağır.
وسيكون له يومه في المحكمة لكن القضية التي ضد زوجتك مُحكمةٌ جدًا

Alex, bak... Üzerinde çalıştığım dava fena bir dava, cidden fena.
القضية التي اعمل عليها يا اليكس , صعبة , صعبة جداً

Bu davanın hızlı görülmesini kabul ettiğinizi duymak için gerçekten sabırsızlanıyorum.
أنا قلق جداً للسماع عن هذه القضية التي وافقت فيها علي التعقب السريع

Bahsettiğim suiistimal davasında Zoe bana yardım edecek.
زوي فقط سَتساعدني بتلك القضية التي أخبرتك عنها

Yüzbaşı, şüpheli vakayı bir kenara bırakırsak, sizce Yüzbaşı Blackadder genelde emirlere itaat etmeyen türde bir kişi midir?
أيها النقيب, بعيداً عن القضية التي نناقشها، هل تعتقد بأن النقيب بلاكادر هو من الرجال الذين يعصون الأوامر؟

Avukat Cavalier'nin kibarca benim üstüme yıktığı şu dava.
إنها تلك القضية التي تكرم كليفيير بتوكيلي عليها

"Herkesin ilgisini çeken dava bugün başlıyor."
القضية التي شغلت الرأي العام كثيرا تبدأ اليوم

Tamamen bulaştığınız şu dava hakkında.
..إنه بشأن القضية ..التي أصبحتم طرفاً بها

Üzerinde çalıştığım bir dava için kontrol edilmesi gereken bir plaka numarası var.
لدي رقم لوحات سيارة أحتاج لفحصها لأجل القضية التي أعمل عليها

Şu an, bizi asıl dava hakkında bilgilendirmek için iyi bir zaman olabilir.
ربما يكون وقت الانتظار هذا شيء جيد لتطلعنا فيه علي بيانات القضية التي كنتم تحققون بها

Üzerinde çalıştığın dava hakkında konuşalım mı?
لماذا لا نتحدث حول القضية التي تعمل عليها حاليا

Üzerinde çalıştığım dava ile alakalı bilgilerden benim niye haberim yok?
ألا أملك الترخيص حتى بمعرفة خلفية القضية التي أحقّق فيها؟

Hatırlarsanız, Oprah, programında söylediği bir şey için dava edilmişti.
اذا تذكر القضية التي رفعت علي اوبرا من صناعة اللحم لشيء قالته في برنامجها

17 yıl önce. Yoğunlaşmamız gereken dava bu.
منذ 17 عاماً، حسناً، تلك هي القضية التي علينا النظر فيها

Kardeşleri ilgilendiren bu davanın özellikleri, hakkında konuşamam, tamam mı?
لا يمكنني أن أتكلم بالتفصيل عن القضية التي كانت الشقيقات متورطة فيها ، حسناً ؟

Çalıştığım davanın kötü adamını bulduğumu sanmıştım.
اعتقدت بأنني عثرت على الرجل الشرير في هذه القضية التي أعمل عليها.

Bana verdiğiniz davanın eğlenceye dönüştüğünü duyunca çok mutlu olcaksınız.
ستكونان سعيديَن وقتما تعرفان أنّ القضية التي ناولتموني إياها كان لها منعطفاً رائعاً

"beni gördünüz mü" davasında henüz bir ipucu yok.
في القضية التي يسمونها جرائم قتل"هل رأيتني"؟

Burada işyerinde rahatsız ettiğim için özür dilerim, Nick, ...ama bu Streckler Otomotiv davasında bir sorunumuz var.
-شكرًا آسف لمقاطعتك أثناء عملك يا نيك ولكن لدينا مشكلة في القضية التي ننوى (رفعها بحق (شركة ستريكلر للسيارات

Savcılık ve Ruth Cole davasında davalı, Wyoming bölgesinin kanun, sulh ve onuruna aykırı olarak yasa dışı, canice, haince planlanmış 2 ölümcül yara neticesinde ölen Sidney Snow'u vurmakla suçlanmaktadır.
في القضية التي رفعتها الولايات المتحدة ضد (روث) تقف المدعى عليها متهمة ومجرمة مع سبق الإصرار ومن دون وجه حق، بسبب إطلاق النار على (سيدني سنو)

Sekiz sene önceki vakayı çözemediğin gibi mi? Daha geçen hafta...
مثل القضية التي حدثت منذ 8 سنوات و التي لم تحلها بعد ؟