| Bu yavru dün gece doğdu ve tüm sürü onu sevinçle karşılıyor gibi. | Open Subtitles | وُلذ هذا الفيل الرضيع الليلة الماضية، ويبدو أن القطيع برمته مُحتفٍ بهذه الإضافة. |
| sürü yolunu kaybettiğinde çoban onları yoldan çıkaran hayvanı öldürmek zorundadır. | Open Subtitles | ، عندما يضيع القطيع لابد أن يقتل الراعي الثور الذي أضيعهم |
| Ve sürünün aslında bu genç file göz kulak olduğunu anladım. | TED | فعلمت حينها أن بقية القطيع كانوا بالفعل يهتمون بهذه الفيلة الصغيرة. |
| Oraya vardığında belalı koyunun sürünün arasına doğru hareket ettiğini gördü. | TED | وعندما تصل هناك، ترى الخروف المزعج وهو يشق طريقه عبر القطيع. |
| - Bu beyler tüm sürüyü kontrol etmeden satın alacaklarını söylediler. | Open Subtitles | حسنا، لقد عرض هذان السيدان لآخذ القطيع كله، دون النظر عليه |
| sürüden ayırmayı başarırlarsa, onu emniyet ve yiyecekten mahrum bırakacaklar. | Open Subtitles | لو أمكنهم عزله عن القطيع فسيتمكّنون من منعه الأمن والطعام. |
| Ana gemi yolu gemiyle dolu fakat bir sürüye saldıramayız. | Open Subtitles | طريقهم الرئيسي ممتلئة بالسُفن لكن لا يُمكننا الهجوم على القطيع. |
| Hiç aklın yok. Bir sürü ürkmüşse onları ikna edemezsin. | Open Subtitles | ليس لديك اى منطق' عندما يفزع القطيع لا تفاهم معهم |
| sürü, avlarına doğru yaklaşıyor ve hava ekibinin konumu mükemmel. | Open Subtitles | يتحرك القطيع تلقاء طريدته وقد تمركز الفريق الجوي خير تمركز |
| Uydu ölçümleri, sürü hareketleri, verici takılıp etiketlenmiş bireyler ölü doğumlar ve düşükler. | Open Subtitles | القياس عن بعد عبر الساتلايت حركات القطيع أشخاص موسومون ولادة جنين ميت والإجهاض |
| Leopar çoktan harekete geçmiş durumda. İlk avını yakalarken, sürü... | Open Subtitles | فالفهد بدأ التحرك يطبق على فريسته بينما يتفرق باقي القطيع. |
| Kendini işine adamış koruyucular sayesinde sürü parkın sınırları içinde güvendeydi. | TED | القطيع كان بسلامة وأمان في أسوار الحديقة بسبب هؤلاء الذين يحمون الحديقة |
| Anne, birkaç yetişkinin de yardımıyla buzağıyı sürünün emniyetine geri götürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | الأمّ، بمساعدة عدّة بالغين آخرين، تحاول أن تُرجع العجل إلى أمان القطيع. |
| Tıpkı diğer kurtlar gibi, sürünün tamamı yavruları başarıyla büyütmek için birlikte çalışmalı. | Open Subtitles | كحال الذئاب الأخرى على أفراد القطيع العمل معًا لكي تصل صغارها لمرحلة البلوغ |
| Bir sığır hastalandığında, sürünün geri kalanına bulaştırmaması için öldürülmesi gerekir. | Open Subtitles | عندما تصاب الماشية بالمرض عليك قتلها قبل أنتشار المرض لبقية القطيع |
| Kuzey Kutup Dairesi'nin aşağı bölgelerinden golf oynayan bir kaz sürüyü yönetiyor. | Open Subtitles | الأوزة التي تلعب الغولف من المناطق البعيدة في الدائرة القطبية تقُود القطيع. |
| En ünlü, en sağlam sürüyü Yellowstone Millî Parkı'nda seyrettim. | TED | وشاهدت القطيع الأكثر شهرة واستقرارًا بحديقة يلوستون الوطنية. |
| Eğer çobanı izlerseniz sürüyü de bulursunuz. | Open Subtitles | ان راقبتَ الراعي فانك حتماً ستصل الى القطيع |
| Kadınlarla mücadele etmek istiyorsan onları sürüden birer birer ayırmalısın. | Open Subtitles | الخدعة مع النساء هو أن تفرقهم عن القطيع واحدة بواحدة |
| Bizler kaçakları toplarken, sen sürüye bakabilir misin? | Open Subtitles | بينما نجمع الشوارد , هل يمكنك أن ترعي القطيع ؟ |
| Fakat bu hayvan sürüsünü beslemek gezegenimize büyük zararlar veriyor. | TED | ولكن الحفاظ على هذا القطيع يأخذ ثمناً كبيراً من كوكبنا. |
| Ve sonunda, Letsatsi, yani Lemombo Vadisi'nin beyaz aslanı Sürüdeki yerini buldu. | Open Subtitles | وأخيرا ليتساتسي أسد ابيض من اجل قرية ليمبومبو وجد مكانه في القطيع |
| BJ: Bilmeniz gerekir ki... ...bir erkek aslan öldürüldüğü zaman... ...bütün aslan sürüsü dağılır. | TED | بيفرلي : وعليكم ان تعرفوا انه ما ان يقتل اسد ذكر فان هذا يسلب كبرياء القطيع باكمله .. |
| Bu sürüde bin taneden fazla var. | Open Subtitles | يبلغ عددها في هذا القطيع أكثر من ألف دولفين. |
| Yalnız kurt mu olacaksın yoksa sürüyle mi takılacaksın? | Open Subtitles | هل ستكون ذئباً متوحداً أم ستذهب مع القطيع |
| Saat 11 yönünde, antilop sürüsünün ortasında. | Open Subtitles | في حوالي الساعة الحادية عشر، وفي وسط ذلك القطيع من حيوانات النوّ. |
| Çobana zarar verebilirsin ama biz Koyunlar asla yoldan çıkmayız veya dağılmayız. | Open Subtitles | لربما تضرب الراعي لكن القطيع ربما لن يتفرق أو يتبعثر |
| Arada bir, bir çoban sürüden bir koyun seçip ona meydan okumalıdır. | Open Subtitles | دائما في كل برهه الراعي يجب ان يقتلع القطيع ومن ثم يتحداه |
| Tek yapmam gereken sürüsünden geri kalmış bir tanesini sürüden ayırmak. | Open Subtitles | انظر, كل ما احتاج عمله هو امساك البطيء من القطيع |