Bu gece bulacağın tek şey sıkıntı olacak Çizmeli Kedi! | Open Subtitles | ربّما لن تحظى الليلة سوى بالمتاعبِ، أيّها القطّ ذو الحذاء. |
O zamandan beri, işler Kedi fare oyununa döndü. | TED | ومنذ ذلك الوقت، أصبح الأمر أشبه بلعبة القطّ والفأر. |
Kedi benim yeni ortağım falan değil, Gus. | Open Subtitles | القطّ لَيسَ شريكَي الجديدَ، جوس. لا تَكُنْ مضحكا |
Pencereden uzun uzun sokağı seyrederken bu kediyi yemek kırıntıları ararken görürdüm. | Open Subtitles | لذا كنت احدّق عبر النافذة في الزقاق و رأيت هذا القطّ يبحث في الزبالة |
Hepiniz o çizgi filmlerdeki farenin kediye yaptığı gibi gıcıksınız. | Open Subtitles | كلّكم حقراء جدًّا كالفأر الذي يضايق القطّ في تلك الرسوم المتحرّكة. |
Yani bana söylemeye çalıştığın bunların intihar olmadığına ikna eden, Kedi mi? | Open Subtitles | إذن ماالذي تُحاولُ إخْباري الآن هذا القطّ مقتنعُ أنها لَيستْ إنتحار؟ |
Sırf Kedi öyle dedi diye bir sürü kapanmış dosyayı tekrar açacağımı mı düşünüyorsun gerçekten? | Open Subtitles | تَعتقدُ حقاً سَأَفْتحُ القضايا المُغلقةِ فقط لأن القطّ تُخبرُني .. |
Dur tahmin edeyim; çıplaktın Kedi hayalarının rüzgârda salındığını görünce de kediliğini yapıp saldırdı. | Open Subtitles | دعني أخمّن، كنتَ عارِياً، يرى القطّ يداك وهي تُسابق النسيم لتُعاقبه، وبما أنه قطّ، سوف ينقضّ عليك |
Kedi cenazesindeki konukların düğünümüze katılması büyük incelik. | Open Subtitles | كان رائعاً من ضيوف جنازة القطّ أن يجلسوا لزواجنا |
Hayır, o Kedi üst katta teorik hayvanlar kanadında bulunuyor. | Open Subtitles | كلا، إن القطّ بالدور العلوي بجناح الحيوانات النظريّة. |
Seninle Kedi fare oyunu oynamak eğlenceliydi kardeş. | Open Subtitles | استمتعت بلعب لعبة القطّ والفأر معك يا أخي |
Kedi, iğrenç kokan küçük bir ata dönüşmüş. | Open Subtitles | القطّ تحوّل إلى حصان رائحته كالأقدام |
Şey Kedi çantaya girdi ve çanta nereydese nehirde artık. | Open Subtitles | القطّ في الحقيبة والكيس تقريباً في النهر! |
Kedi patisi otu deride döküntü yapar. | Open Subtitles | أن عشبة "مخلب القطّ" تسبّب طفح على الجلد. |
Küçüklüğümden beri Kedi patisi otuna karşı alerjim var. | Open Subtitles | لقد كنتُ حسّاس لـ "مخلب القطّ" مُذ كنتُ صغير. |
Kedi yokken farenin neler yaptigini ögrenmek istedim. | Open Subtitles | أردت رؤية كيف سيلعب الفأر في غياب القطّ |
Bu kediyi kurtardım, ve onu eve getirdim. | Open Subtitles | أنقذت هذا القطّ و اتيت به للمنزل |
Haydi, kediyi merak etmeye başladım. | Open Subtitles | هيا لقد بدأت أقلق بشأن "القطّ" |
Sonra kediye dedim ki: "Biliyorum, sen yaptın. | Open Subtitles | لذا أنا أخبر هذا القطّ, أنا مثل, أنت, أعرف أنّه أنت الذي قفزت . |
Kimse buraya gelip, ısrarla talep ettiğiniz devasa kediyle oynamak istemiyor mu yani? | Open Subtitles | هل يودّ أحدكم الصّعود إلى هنا و اللّعب مع هذا القطّ الضخم المزعج؟ |
Kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyorlar. | Open Subtitles | يلعبون معه كما يلعب القطّ مع الفأر |
Bu siyam kedisi gülüşün, dediğini yapmam için beni daha da teşvik ediyor. | Open Subtitles | ابتسامة القطّ السيامي تلك تدفع بي فقط للتعجّل في ذلك أكثر |