"القليلون" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok az
        
    • azı
        
    • birkaç kişi
        
    Bu genç hanımefendiler pirinç kültürünün içinde yaşıyorlar, fakat onlar pirinç kültüründeki çok az insanın bildiği birşey biliyorlar. TED هؤلاء الفتيات اليافعات يعيشون في ثقافة الأرز، لكنهم يعرفون شيئاً عن ثقافة الأرز يعرفه القليلون.
    çok az insan bu zamanlar el yazısı öğrenmek istiyor Open Subtitles القليلون يريدون تعلم الكتابة في يومنا هذا
    Uzun süredir kayıp olan klibi çok az kişi izleyebilmişti ancak biz bulduk. Open Subtitles القليلون هم من رأوا فيديو الأغنية المفقود ولكننا وجدناه
    Pek azı bunu tek başına yapabilir. Open Subtitles القليلون جداً من يمكنهم أن يفعلوا ذلك بمفردهم
    Bu da cenneti sembolize ediyor. Bu zorluğa katlanabilecek pek azı vardır. Open Subtitles القصر يمثل السماء وهناك القليلون لديهم الشجاعة لمواجهة التحدي
    Orası binanın hayati bölümü. Sadece birkaç kişi gidebiliyor. Open Subtitles إنّه جزء حيوي من المبنى فقط القليلون يصلون إليه.
    Bu alanda çalışan çok az kişi var. Ameliyat yaparken bile yeni şeyler buluyoruz. Open Subtitles القليلون منا الذين يمارسونه نحن نخترعه بينما نستمر فيه
    çok az kişinin anlayabileceği şeyler yaşadın. Open Subtitles لقد قاسيتِ محنة ، القليلون يستطيعون تخيلها
    Bunu çok az kişi biliyor. Open Subtitles فقط القليلون هم من يعرفون بوجودها اليوم
    Bu çiftin görülmemiş dahilikleri çok az kişi tarafından anlaşıIdı. Open Subtitles تلك العبقريّة البارزة لهذا الثنائي قد فهمها القليلون بل النادرون جداً !
    - hata... - çok az adam hapishanedeki "Pop Star" Open Subtitles القليلون فقط يجدونَ التبرئَة
    çok az insan hak eder. Open Subtitles القليلون يستحقون
    Köyümüzün adını bilen çok az kişi var. Open Subtitles "القليلون يعرفون إسم قريتنا فحسب"
    - çok az kişi geçebildi. Open Subtitles -لم يجتزه سوى القليلون
    çok az gelen var. Open Subtitles القليلون جاءوا
    Ama çok azı O'nunla içme şerefine erişebilir. Open Subtitles ولكن القليلون هم الذين دعيتهم ليشربوا معه
    Milyonlarca insan acı çekti ancak çok azı konuştu ve bu en ürkütücü olanıydı etrafınızda öldürülen ve kırbaçlanan insanlar olduğunda kendi haklarınız için konuşuyorsunuz, TED الملايين كانوا يعانون، ولكن القليلون هم من تحدثوا، وقد كان أكثر الأشياء رعبًا أن تكون محاطًا بأشخاص كهؤلاء ممن يقتلون ويجلدون، وأن تكون أنت تتحدث عن حقوقك.
    Direniş gösteremezler hala hayatta olan birkaç kişi de "Teslim oldum!" diye ağlayarak saklandığı delikten çıkar. Open Subtitles -لم يظهروا أي مقاومة وخرج من الحفر ، أولئك القليلون منهم الذين بقوا أحياء، يصيحون بنا "كاميراد/ يا صديق".
    - Satın alan şanslı birkaç kişi içindesin. Open Subtitles أنت من القليلون المحظوظون الذين إشتروه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more