Bu uydu etiketiyle köpek balığı ev telefonunuz olacak ve mesaj gödeebileceksiniz. | TED | ستحتوي بطاقة القمر الصناعي الآن على رقم هاتف منزل القرش وترسل رسالة |
Görevli, Beyaz Saray uydu sistemine kadar çağrının izini sürmüş. | Open Subtitles | لقد تتبعت مصدرها وكانت لحساب القمر الصناعي الخاص بالبيت الأبيض |
Ama uydu verileri buranın 160 kilometre kadar kuzeyinde bir uzaylı aktivitesi gösteriyor. | Open Subtitles | لكن كلّ بيانات القمر الصناعي تشوّف نشاطا هنا حوالي 100 ميل إلى الشمال. |
Sorun şu ki, uyduyu başka biri kontrol ediyor. | Open Subtitles | المشكلة هى، أن هناك شخص ما آخر يسيطر على القمر الصناعي |
İlk önce telefonunuzun uydudan ne kadar uzakta olduğunu bilmesi gerekiyor. | TED | أول أمر يجب على هاتفك تحديده هو بعده عن القمر الصناعي |
Sular, uydunun ışın yoğunluğunu azaltarak bizim zaman kazanmamızı sağlar. | Open Subtitles | الماء سيخفف كثافة شعاع القمر الصناعي, مما يوفر وقت الدرع. |
Tamam, yere eşzamanlı uydu pozisyonuna göre girişimiz burası ve burası. | Open Subtitles | حسناً ، طبقاً لمدار القمر الصناعي سيكون مدخلنا من هنا وهنا |
uydu öyle gösterdiği için bir şey yok gibi görünüyor. | Open Subtitles | بل يبدو كذلك، لأن هذه . هي مهمة القمر الصناعي |
Utanç verici olayın kurbanı Mad Dog Grimes uydu bağlantısıyla yayınımıza katılıyor. | Open Subtitles | وينضم إلينا عبر القمر الصناعي ضحية هذه المعركة الشهيرة, ماد دوغ غرايمز. |
Ama uydu taramaları sonucu parçaların hala orada olduğu görülüyor. | Open Subtitles | ولكن صور القمر الصناعي أظهرت أن هناك شظايا قد نجت |
Madem uydu silahım öldü diyorsunuz aslında en başından beri hiç hayata geçmemişti. | Open Subtitles | وبقدر ما أنّ القمر الصناعي معطل، فإنه لم يكن يعمل فى المقام الأول. |
Kırmızı Kaşkollü Adam ve uydu Telefonlu Adam, aynı adam. | Open Subtitles | الشخص ذو الوشاح الأحمر والشخص المالك لهاتف القمر الصناعي .. |
Her neyse, bu uydu meselesi aramızdaki barışı oldukça zorlaştıracak. | Open Subtitles | مع هذا، صفقة القمر الصناعي ستجعل السلام بيننا صعب للغاية |
uydu telefonu çalışır duruma geldiğinde orduyuyu arayıp yardıma çağırıyorum. | Open Subtitles | حينما يعمل الإتصال مع القمر الصناعي مجدداً سأطلب دعم الجيش |
uydu gibi büyük bir şey. Sistemi geçersiz kılabilirim. Ama... | Open Subtitles | أنها تشبه القمر الصناعي, أستطيع أن ألغي هذا النظام ولكن |
- uydu o kütlesiyle güvenli şekilde yok etmek için dünyaya çok yakın. | Open Subtitles | مع تلك الكتلة، القمر الصناعي قريب جدّاً من الأرض حتى يتم تدميره بأمان. |
- Kaba kuvvet uygulayarak uydu sinyallerini bozmuyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنا لا أعطل إشارات القمر الصناعي باستخدام القوة الغاشمة، حسنا؟ |
uyduyu ve o aşağılık herifi hemen bulalım! | Open Subtitles | حسنا ً أيها السادة، دعونا نجد القمر الصناعي و هذا الوغد، الآن |
Binayı uydudan izledik. Terk edilmiş görünüyor ama kesin bilemeyiz. | Open Subtitles | لقد وضعنا البناية تحت مراقبة القمر الصناعي وهي تبدو مهجورة |
Bir uydunun bize söyleyeceği tek şey herifin çatıda olmadığı. | Open Subtitles | أول شيئ سيخبرنا به القمر الصناعي انه ليس فوق السطح |
Düşünün, bir lise olarak bir hafta boyunca bir uyduya erişiminiz olabilir ve uyduda uzay deneyleri yapabilirsiniz. | TED | لذا تخيل، إذا كنت كمدرسة ثانوية لتمتلك القمر الصناعي لمدة أسبوع و يمكنك عمل تجارب فضائية باستخدامه. |
Bunlar ülkenin çeşitli gölgelerindeki kullanılmayan askeri üslerin uyduyla çekilmiş resimleri. | Open Subtitles | هذه صور عبر القمر الصناعي لتجهيزات عسكرية شاغرة على طول البلاد |
- Tamam, iyi iş. Uyduları batı yakasının yukarı kısımlarına yönlendir. | Open Subtitles | أعيدي توجيه القمر الصناعي نحو الجانب الغربي العلوي |
1986 yılında eski Sovyetler Birliği, İkon adında bir iletişim uydusu fırlattı. | Open Subtitles | في عام 1986 الاتحاد السوفييتي السابق أطلاق القمر الصناعي الخاص بالاتصالات أيكون |
Burada gösterilen TOMS 7 uydusunun verileri Dünya yüzeyindeki yıllık ultraviyole rasyasyon ortalamasını gösteriyor. | TED | بيانات القمر الصناعي تومس 7، التي تظهر هنا، توضح المتوسط السنوي للأشعة فوق البنفسجية على سطح الأرض. |
Bana Telstar uydusunu alıp televizyona geçmeye çalıştığı söylendi. | Open Subtitles | لقد نُصِحتُ بأنّه قَدْ يُحاولُ السَيْطَرَة علي القمر الصناعي ليضِعْ نفسه على التلفزيونِ أَو الشيءِ |
Her şey hazır. Uydular üzerinde tam kontrolümüz var. | Open Subtitles | اللوحات تعمل، لديك سيطرةٌ كاملة علي القمر الصناعي. |
Neyse, Darren farkında olmadan, yanlışlıkla, yanlış koordinatları girdi ve diğer kıtaların uydusundan... bazı bilgiler aldı. | Open Subtitles | بدأ بالدخول بشكل خاطئ إلى مواقع نطيرة وقبل أن يلاحظ ذلك بدأ بسحب بيانات من القمر الصناعي من عدّة قارات أخرى |