Konuşma biçiminden, hayduttan başka bir şey olmadığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | أستطيع القول بأنك لا شيء سوى رجل عصابات وذلك من شدة صراخك |
Size bakarak söyleyebilirim ki bu çevreden değilsin. | Open Subtitles | بالنظر إليك يمكنني القول بأنك لست من هنا |
Peki, savaş modeli sizin kazandığınızı söylemeye zorluyor bizi, her ne kadar bilişsel bir kazanç elde eden sadece ben olsam da. | TED | حسناً، يبدو أن مجاز الحرب يجبرنا على القول بأنك فزتي، على الرغم من أنني الوحيد الذي اكتسبت معرفة فكرية. |
Bana tamamen güvenmediğini söylemeye çalışıyorsan... | Open Subtitles | بالطبع، إن كنت لا تحاول القول بأنك لم تثق بي تماماً |
Onu benden daha çok sevdiğini söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك القول بأنك تحبينه أكثر مما تحبينني؟ |
Bu ihtimali göz önüne alıp arkasında durarak bu teçhizatın nükleer silah üretimine yönelik bir şey olup olmadığını söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع القول بأنك ستأخذ تلك الفرصة وتصرّح كحقيقة بأن تلك اللوازم ليست لغرض برنامج أسلحة نووية؟ |
Şu an herkes sana hasta olduğunu söyler. | Open Subtitles | أي شخص يمكنه القول بأنك مريض |
Mutlu olduğunu söyler miydin, Emma? | Open Subtitles | أبإمكانك القول بأنك سعيدة يا(إيما)؟ |
Bana kimliğini gizlemek için sınırları aşmadığını söyleyemezsin. | Open Subtitles | لاتستطيع القول بأنك لم تعبر أيّ حدود لحماية ذاتك. |
Size bakarak tam bir atlet olduğunuzu söyleyebilirim, efendim. | Open Subtitles | استطيع القول بأنك رياضي بالنظر اليك يا سيدي |
Size bakarak tam bir atlet olduğunuzu söyleyebilirim, efendim. | Open Subtitles | استطيع القول بأنك رياضي بالنظر اليك يا سيدي |
Başarılı biri olacağını söyleyebilirim. Gözlerin yardımsever görünüyor. | Open Subtitles | حسناً، أستطيع القول بأنك ستكون طبيباً جيداً لديك عيون حنونة |
Yani, en azından başka endişelerin olmadığı sürece... iyi durumda olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | لذا ، ما لم تبدأ ، أى مخاوف صحيه . يمكننى القول بأنك بحال ممتاز |
Artık beni görmek istemediğini mi söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاول القول بأنك لا تريد رؤيتي بعد الآن؟ |
Sadece yeni sonları yollayacağını söylemeye devam ediyorsun, ama... | Open Subtitles | تواصل القول بأنك سترسل . . النهاية الجديدة لكن |
Bu ihtimali göz önüne alıp arkasında durarak bu teçhizatın nükleer silah üretimine yönelik bir şey olup olmadığını söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع القول بأنك ستأخذ تلك الفرصة وتصرّح كحقيقة بأن تلك اللوازم ليست لغرض برنامج أسلحة نووية؟ |
Müdire kakasını yaparken senin içeri girdiğini söyleyebilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا القول بأنك كنت تتمشي بينما كانت الناظرة تتبرز؟ |
Mutlu olduğunu söyler miydin, Emma? | Open Subtitles | أبإمكانك القول بأنك سعيدة يا(إيما)؟ |
Eğlenmediğini söyleyemezsin. | Open Subtitles | لا تستطيعين القول بأنك لم تستمتعي |