"القوّة" - Translation from Arabic to Turkish

• güç
• gücü
• güçlü
• güce
• gücün
• gücünü
• güçle
• gücüm
• kuvvet
• güçte
• güçten
• gücüne
• kuvvetli
• güçler
• gücümüz

Savaşa inanmazdı ancak güç ile kararlılığın gerekli olduğunu anlardı.
لم يكن يؤمن بالحرب، لكنّه فهم الحاجة إلى القوّة والإصرار.

güç yüzükleri, korkunun üstesinden gelme yeteneğine sahip olanları arar.
طاقة الخاتم تلاحق الذين أظهروا القوّة للتغلب على خوف عظيم.

Nelere sahip olduğuna bir bak. Onca güç. Çok yaklaştın.
انظري ما حصلتِ عليّه، المزيد من القوّة فأنتِ قريبة للغاية

Sende var olan sahip olduğun Tanrı'nın bağışlamış olduğu dayanma gücü onda bulunmamakta.
عندك القوّة حياتك المستمدة من الله مُنحت لك وهذه قوّة لا يملكها هو

Tanrı'nın ilahi gücü adına... Dünyadaki tüm şeytanlar ve kötü ruhlar, cehenneme gitsin.
بواسطة القوّة الإلهيّة، إلقِ في جهنم، إبليس وجميع الارواح الشريرة في هذا العالم.

Bütün enerjileri ve kuvvetleri, sağlıklı güçlü ve dirençli bir okyanusa bağlı.
كلّ هذه القوّة وَ الطاقة مرهونة بسلامة وَ ازدهار وَ مرونة المحيط

Bu kadar güce tek bir kişinin sahip olmaması gerekiyordu.
ما حرى أن تملك فتاة واحدة هذا القدر من القوّة.

Bir adam, gücün her daim bizde olduğunu göstermek için ortaya çıktı.
الرجل قد عاد كي يذكرنا بأن القوّة لا تزال ومازالت في أيدينا.

Bedenin tutkuları, güç ve hırsın verdikleri yanında hiç kalır
رغبات الجسد، هي لا شيء مقارنةً بما تصنعهُ القوّة والطموح

Farkında mısın bilmiyorum ama güç benim için bir sorun değil.
لا أوقن إن كنت منتبهًا للوضع هنا، لكنّ القوّة ليست مشكلتي.

Dünyada adaletin hüküm sürebilmesi için gereken şey güç mü yoksa aşk mıydı?
،وللحفاظ على النّظام في هذا العالم فهل ما يحتاجه هو القوّة أو الحُب؟

Bildiğim her şeyi denedim. Yeğenimizin kanında bulunan.. güç de buna dahil.
جرّبت كلّ ما أعلمه بما يشمل القوّة الكامنة في دم ابنة أخينا.

Çalıştırıldığında içindeki saf güç her şeyi, hatta bir Tanrı'yı bile silebilir.
فور تفعيله تستطيع القوّة الخام بداخله أنْ تبيد أيّ شيء، حتّى إله

Yetkinlik, disiplin, dayanıklılık ve güç arıyoruz.
فنحن نبحث التنافس ،الاإنضباط، التحمّل و القوّة.

Zaman Efendileri arkanda olmadan gücü daha ne kadar elinde tutabileceğini sanıyorsun?
إلى متى تظن أنك ستستحوذ على القوّة بدون مساندة سادة الزمان ؟

Eğer sol elin yolunu seçersem, gerekli olan gücü zamanın bir fonksiyonu olarak kaslarımdan birinde uygulayabilirim.
إذا قمت باختيارالمسار المقابل لليد اليسرى، أستطيع حساب القوّة المطلوبة في أحد عضلاتي بوصفها دالة في الزمن.

İstediğin şey imkansız. Bu kadar güçlü bir büyü yok.
ما تسعين إليه غير موجود ولا يوجد سحر بتلك القوّة

- Tetiği çekmek için ne kadar güçlü olmanız gerekir ki?
ما مدى القوّة الّتي يتطلبها سحب الزناد؟ كان ذلك سريعاً.

Sonuç: güce, şiddete, korkuya ve bağımlılığa dayanan bir uygarlıktan başka bir şey değil.
و النتيجة كانت حضارة مبنية على القوّة و التّسلط و الخوف و الاتّكال

Normalde bütün gücün toprağa akıp atalarımızı memnun etmesi gerekiyordu.
كلّ القوّة التي تعيّن أن تطلق للأرض لكيّ ترضي أسلافنا

Seni görmek, yarınlarımız için mücadele etme gücünü verdi bana.
.. رؤيتكِ منحتني القوّة لأقاتل من أجل كل أيامنا المُقبلة

Bu güçle yaşamı hür ve güzel yapın.
القوّة لخلق السعادة عندكم القوّة لجعل هذه الحياة حرة وجميلة

Hem onu yapip hem de ayini gerçeklestirecek gücüm yok.
ليستْ لديّ القوّة لفعل ذلك وتنفيذ المراسم في نفس الوقت.

Vucut ve beyindeki bu dalgalanma ona karşı konulamaz, bir kuvvet veriyor.
الآن سيول الأدرينالين تدفّق غير مراقب خلال الجسم والدماغ، إعطائه القوّة المدموجة

Kesinlikle aynı güçte, bu demektir ki bir tanesi sahte.
إنهما بنفس القوّة تماماً، وهذا يعني أن أحدهما مزيّفاً

Baskı ya da kontrol etmek gibi bir güçten bahsettiğini sanmıyorum. Bence enerjiden bahsediyordu.
لا أحسبه كان يقصد القوّة كالسيطرة والنفوذ، أظنّه كان يقصد الطاقة

Ağır ateş gücüne bakılırsa, daha önce gelmedikleri için şanslısın.
مع كل هذه القوّة من الأسلحة، أنت محظوظ لأنهم لم يظهروا مبكراً

Evet ama o kadar da kuvvetli değil ve çabucak güç kaybediyorum.
،أجل، لكنّي لستُ بتلك القوّة .فإنّي أفقد طاقتي سريعًا

Büyük güçler, beraberinde büyük sorumluluklar getiriyor.
مع القوّة العظيمة تأتي المسؤوليّة العظيمة.

İşe yaramaz. Tırmandığımızda hiç gücümüz kalmadı.
هذا لن ينفع، عندما حاولنا تسلق التلّ لم يكن لدينا القوّة