"القيام بأمر" - Translation from Arabic to Turkish

    • şey yapmak
        
    • şey yapmaya
        
    • şeyler yapma
        
    • bir şeyler yapabilir
        
    • şey yapmam
        
    • şey yapacak olsaydın
        
    Sadece, kendiniz için önemli bir şey yapmak ve kendi etkinizi yaratmakla ilgili. TED كل ما عليك هو القيام بأمر يهمك فعلًا، وأن تحدث أثرًا لا أحد غيرك يمكنه فعله.
    Hanımlar, onurlu bir şey yapmak istiyoruz, açık büfe gözleme dahil kahvaltı bize ait. Open Subtitles سيداتي , نحن نريد القيام بأمر مشرف لذاالفطورعلينا, مع بوفيه من كعك الوافل,
    Ne zaman bir şey yapmaya kalkışsam içine ediyorsun. Open Subtitles كلّما حاولت القيام بأمر تأتين و تفسدين كل شيء
    İçeride uzun süre kalırsa bir şey yapmaya kalkışır. Open Subtitles وإن بقيتْ هناك لفترة طويلة فستحاول القيام بأمر ما
    Ve 18 ay önce Google'da başka bir işim vardı, ve şuan burda oturmakta olan patronuma müzelerle ve sanatla ilgili bir şeyler yapma fikrimi açıkladım, ve o bana izin verdi. TED وقبل 18 شهرا، كنت أشغل وظيفة أخرى في غوغل، رميت بفكرة القيام بأمر بخصوص الفن والمتاحف إلى رئيستي في العمل والتي توجد في الواقع هنا، وسمحت لي بالقيام بذلك.
    Bütün bu portreleri gördüğümüzde şöyle dedik, "Çocuklar için eğlenceli bir şeyler yapabilir miyiz veya insanların portrelerle ilgilenmesi için oyun içeren bir şeyler?" TED عندما نرى كل هذه اللوحات، فكرنا: "هل يمكننا القيام بأمر ممتع للأطفال، أو شيء مسلي لجذب اهتمام النّاس في هذه اللوحات؟"
    "Önemli bir şey yapmam istenmişti, ve elimden geleni yaptım,ama elime yüzüme bulaştırdım.Onu kaybettim." Open Subtitles "طُلب مني القيام بأمر هام" "وحاولت قصارى جهدي لكني ارتكبت خطئاً فادحاً"
    Takım olsaydık ve böyle bir şey yapacak olsaydın... Open Subtitles إذا كنا فريقاً و كنت تودين القيام بأمر مثل هذا
    Seninle daha önce kimseyle yapmadığım bir şey yapmak istemiştim. Open Subtitles أردت القيام بأمر جديد معك لم أقم به مسبقاً مع آخر
    Bira için değil annenize hoş bir şey yapmak için! Open Subtitles ليس بسبب المشروبات بل لأني أردت القيام بأمر لطيف من أجل أمكم
    Aptalca bir şey yapmak istemiyorum ondan. Open Subtitles لأنني لا أريد القيام بأمر غبي.
    İyi bir şey yapmak istiyorum. İzin ver. Open Subtitles أريد القيام بأمر لطيف دعيني أفعل ذلك
    Çünkü daha kötü bir şey yapmak istiyor. Elsa'yı bulmamız gerek. Open Subtitles لأنّها تريد القيام بأمر أسوأ علينا الوصول إلى (إلسا)
    Çünkü daha kötü bir şey yapmak istiyor. Elsa'yı bulmamız gerek. Open Subtitles لأنّها تريد القيام بأمر أسوأ علينا الوصول إلى (إلسا)
    Farklı bir şey yapmaya çalışırsak her denemede başarısız oluruz. Open Subtitles إن حاولنا القيام بأمر مختلف، سنفشل في كلّ مرّة
    Ama iyi bir şey yapmaya çalıştığında bile gözüme bir pislik gibi görünüyorsun. Open Subtitles وحتّى عندما تحاول القيام بأمر لطيف، تبدو كالوغد
    Bir şey yapmaya karar verirsen arkanda olduğumuzu bilmeni istedik. Open Subtitles نريد أعلامك بأنك لو قررت القيام بأمر فنحن ندعمك
    Ne zaman bir şey yapmaya çalışsam telefonum çalmaya başlıyor. Open Subtitles في كل مرة أحاول فيها القيام بأمر ما يبدأ هاتفي بالرنين
    Diğeri ise heyecan verici bir şeyler yapma isteği. TED والآخر هو الرغبة في القيام بأمر مثير.
    Pat'a bakıyorsunuz, diğer liderlere bakıyorsunuz, konuşmacılara bakıyorsunuz, kendinize bakıyorsunuz, çünkü herkes, herkes, olağanüstü bir şeyler yapabilir. TED تنظر إلى بات والزعماء الأخرين، تنظر إلى كل هؤلاء المقدمين، انظر إلى نفسك، لأن الجميع -- الجميع -- يستطيع القيام بأمر مذهل.
    Benim bir şey yapmam gerek. Open Subtitles علي القيام بأمر ما
    Takım olsaydık ve böyle bir şey yapacak olsaydın... Open Subtitles لا، نحن لسنا فريقا. إذا كنا فريقاً و كنت تودين القيام بأمر مثل هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more