Görüyorsunuz Bayan Giddens, işe alacağım kişi... Tüm sorumluluğu üstlenmek üzere söz vermeli. | Open Subtitles | تَرى،آنسة جايدينز، الشخص الذي أَتخطبتلة يَجِبُ أَنْ يَعدَ بجدية ان يتَحَمُّل المسؤوليةِ الكاملةِ |
Biliyor musun siz ikinizin şimdiye kadar Tüm dosyayı kapatmamış olmanız beni şaşırttı | Open Subtitles | تَعْرفُ أَنا مندهشُ أنت إثنان ما عِنْدَهُ هذه الحالةِ الكاملةِ تَلفلفتْ حتى الآن |
Neden bütün suçu bana atıyorsunuz? | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ لِماذا أنت تَلُومُ هذه الفوضى الكاملةِ عليّ. |
İkimizin de problemlerini çözecek birşey ve bütün bu trajik destanı bitirecek birşey. | Open Subtitles | الشّيء الذي يَحْلُّ كلانا مِنْ مشاكلِنا ونهاية هذه القصّةِ المأساويةِ الكاملةِ. |
Nasıl olduğunu bilemiyorum; adam tam tecrit altında. | Open Subtitles | أنا لا أَرى كَيفَ؛ الرجل في العزلةِ الكاملةِ. |
Kraliçelerini tam gücüyle geri getirmek için altı muskaya ihtiyaçları var. | Open Subtitles | يَحتاجونَ التعويذاتَ الستّ لتعود الى ملكتهم القوَّه الكاملةِ |
Üç kadın olacağını, hayatım boyunca hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | أنا مَا إعتقدتُ بأنّني سَيكونُ عِنْدي ثلاثة نِساءِ حياتِي الكاملةِ. |
Tüm şehir çılgına dönmüş durumda ve biz bununla başa çıkmalıyız. | Open Subtitles | هذه مدينةِ الكاملةِ أَوْشَكَتْ أَنْ تَنفجرَ، وكلنا نَحتاجُ للتَعَامُل مع ذلك. |
Tüm bu çile, ummadığım bir şeyi fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | تَعْرفُ، هذه المحنةِ الكاملةِ جَعلَني أُدركُ شيءاً بأنّني لَمْ أُتوقّعْ. |
Tüm saygımla efendim, bu konuda kayıtsız şartsız sorumluluğu üstlenmeden bana kendi adamlarımı vurmayı emretmeye hakkınız yok. | Open Subtitles | بكُلّ الإحترام، لَيْسَ لَكَ حقُّ أن تامرني بقَتْل رفاقي مالم تكن مستعدا لتَحَمُّل المسؤوليةِ الكاملةِ عن هذا. |
ve doğal görünümünün Tüm avantajını kullan. | Open Subtitles | و ساخذ الميزة الكاملةِ للغطاءِ الطبيعيِ. |
Boggs Tüm bu kurmacayı onu idam ettireceğim için benden intikam almak için düzenledi. | Open Subtitles | خَلقتْ بوغز هذه الحزورةِ الكاملةِ إلى عُدْ عليّ لوَضْعه على حكمِ الإعدام. |
En ufak bir şüphenin bile, bu kadının Tüm kariyerini etkileyeceğini düşünmenizi istiyorum. | Open Subtitles | إعتبرْ الذي التعليقَ الأصغرَ سَيُؤثّرُ على مهنتِها الكاملةِ. |
bütün bir ekmekle, Peynir ve Hindili sandviç yapacağım. | Open Subtitles | أنا سَأَحضر الديك الرومي والجبنِ على الحنطةِ الكاملةِ |
bütün bu blok ıslah edilecek. | Open Subtitles | هذه الكتلةِ الكاملةِ سَيَحْصلُ على الترقياتِ. |
Bu bütün bölge için bok gibi para demek olabilir. | Open Subtitles | هذا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ a shitload مِنْ المالِ للمنطقةِ الكاملةِ. |
Elinden, bütün ormandaki herkesten daha fazla şekerleme geçiyor. | Open Subtitles | تَعْبرُأشياءجيدةَأكثرَأيديها مِنْ أي واحدِ في الغابةِ الكاملةِ. |
- bütün çeteyi toplamak için bahane bulmak zordu. | Open Subtitles | من الصعب إيجاد الأعذارِ للحُصُول على العصابةِ الكاملةِ معاً |
İnşallah tam sigortası vardı. | Open Subtitles | من شهر الى شهر نامل بأنة حصل على التغطية الكاملةِ. |
tam güce geçmek için bir dakika! | Open Subtitles | دقيقة واحدة لجَلْبه إلى القوَّةِ الكاملةِ! |
-Yüzünü tam ekran göster. -Gözlüğünde... | Open Subtitles | إجلبْ وجهَه فوق الشاشةِ الكاملةِ. |
Hayatım boyunca buna tutundum ben. | Open Subtitles | أَعْني، حَسبتُ على بأنّ حياتِي الكاملةِ. |