"الكاملَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • tüm
        
    • bütün
        
    ve sonra tam ummadığı bir anda tüm vücudunla çakacaksın. Open Subtitles وبعد ذلك، عندما هو أقلّ يَتوقّعُه، تَرْمي جسمَكَ الكاملَ إليه.
    Onu bulmak için tüm kafeyi alt üst ettim. Open Subtitles نحن كان لا بُدَّ أنْ نَدُورَ المقهى الكاملَ يَبْحثُ عنهم داخلاً وخارجاً.
    Belki bu senin için önemsiz olabilir ama seçilen yol insanın tüm kaderini değiştirebilir. Open Subtitles النظرة، روز، أَعْرفُ هذه قَدْ تَبْدو مثل لا شيء إليك، لكن القرارَ الأشدُّ صغراً يُمْكِنُ أَنْ يُشكّلَ قدرَكَ الكاملَ.
    Çünkü bütün restorant bunu konuşuyor. Open Subtitles لأن المطعمَ الكاملَ يَتكلّمُ حول أفخاذِكَ وقاعِكِ.
    Bir haftalığına gittim ve sen bütün programı kaptırdın. Open Subtitles سافرْ لمدّة إسبوع وأنت أعطِ معرضَنا الكاملَ.
    O bir kez göz attıktan sonra tüm telefon rehberini hatırlayabilir. Open Subtitles هو يُمْكِنُ أَنْ يَتذكّرَ دفترَ الهواتف الكاملَ في لمحة
    Bu göz damlası sana tüm gün yetecektir. Open Subtitles هبوط العينَ مِنْ هذه القنينةِ سَيَدُومُ اليومَ الكاملَ
    Hadi atlayıp gidelim, yoksa tüm gün burada kalırız. Open Subtitles يَبْعثُك أَو نحن سَنَكُونُ هنا اليومَ الكاملَ. أجل لأجل اللهِ.
    tüm kayıtları ve görgü tanıklarının ifadelerini görünceye değin, hiç konuşma. Open Subtitles ليس حتى نَسْمعُ التسجيل الكاملَ ويُدقّقُ بياناتَ الشاهدَ.
    Ama sonra gece eve gittiğimde tüm binanın alevler içinde kaldığını gördüm. Open Subtitles لكن ثمّ، وَصلتُ إلى البيت ذلك الليلِ وأنا رَأيتُ بأنّ المكانَ الكاملَ كَانَ يَحترقُ.
    tüm 200'le bahse giriyorum. Open Subtitles تَعْرفُ، رَاهنَ الكاملَ الـ200.
    tüm haftamı Güzin Abla'lık yaparak geçirdim. Open Subtitles l يَقضّي الإسبوعَ الكاملَ ministering إلى المضطربينِ،
    Ve tüm Avrupa ekibi temzilendi. Open Subtitles إنّ الفريقَ الأوروبيَ الكاملَ قد أبيد.
    tüm yol boyunca öksürüp durdu. Open Subtitles - [نَشيج] هو كَانَ يَدْفعُ الطريقَ الكاملَ هنا.
    tüm mekan yatak odası! Open Subtitles إنّ المكانَ الكاملَ a غرفة نوم!
    bütün yol boyunca kafasını camdan dışarı çıkarttı. Open Subtitles طِرْ الطريقَ الكاملَ برأسهِ خارج النافذة.
    Bugün, bütün günü birbirimize sataşmadan geçirmeye çalışalım. Open Subtitles دعنا نَذْهبُ اليومَ الكاملَ بدون دُخُول شَعرِ بعضهم البعضِ.
    - O onun diğer randevular iptal, bu vazgeçirmeye bütün gün zorunda kalacağız. Open Subtitles - ألغىَ تعييناتَه الأخرى، لذا أنت سَيكونُ عِنْدَكَ اليومَ الكاملَ لمُنَاقَشَة هذا خارج.
    Şimdiye kadar bütün yıkıntı alanını haritalandırdığımıza inanıyoruz. Open Subtitles في هذه المرحله ،نعتقد بأنّنا خطّطنَا المدى الكاملَ للبقايا
    Bu fil, bütün sürüyü en az bir hafta doyurmaya yeter. Open Subtitles هذا الفيلِ سَيَغذّي الفريق الكاملَ لإسبوع على الأقل.
    Ben gelmeden bütün hapishanenin kilitlenmesini istiyorum. Open Subtitles أُريدُ السجنَ الكاملَ قَفلَ أسفل في الوقت أَصِلُ إلى هناك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more