Sen yalancı değilsin, ama ben öyleyim. Yalan söylemek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أنت لست بالكذاب لكن انا الكذاب أنا اتمتع بالأكاذيب المغلفة بالصدق |
O zaman biz de Chad'in daha kötü bir yalancı olduğunu kanıtlarız. | Open Subtitles | لذلك نحن بحاجة الى الذهاب الى اثبات ان تشاد هو الكذاب أسوأ. |
Babamın dediğine göre yalancı, korkak güvendiği ancak ona ihanet eden bir adam. | Open Subtitles | وفقا لوالدي هو الكذاب جبان رجلا يثق به، الذين حولوا حول وغدر به. |
Santiago öldü. Pis, yalancı, kara maymun! Seni pis hırsız, çantalarımı çaldın, değil mi? | Open Subtitles | سانتياغو مات ايها القرد الاسود الكذاب ايها اللص القذر لقد سرقت حقائبي اليس كذلك ؟ |
Kronik bir yalancısın. | Open Subtitles | عملت صفقة معك ايها الكذاب |
Büyük Şişko yalancı daha şimdiden gelecek yazın en iyi filmi olarak gösteriliyor. | Open Subtitles | الكذاب السمين الكبير سيكون مرغوب كحدث الصيف القادم الواجب مشاهدته |
Yani Büyük Şişko yalancı'yı gerçekten bu çocuk mu yazdı? | Open Subtitles | اتعني بأن هذا الطفل حقا كتب الكذاب السمين الكبير |
Sana söz veriyorum, beni bu durumdan kurtarabilirsen, babanı arayıp Büyük Şişko yalancı'yı senin yazdığını söyleyeceğim, | Open Subtitles | اني اقسم لك أنت تبعدني عن هذه الفوضى، و انا سوف اخبر أباك انك كتبت الكذاب الكبير السمين |
Barbossa, seni yalancı piç. Serbest kalacağına yemin ettin. | Open Subtitles | باربوسا أيها الكذاب الوغد لقد اقسمت إنك ستطلق سراحها |
Şimdi gizli olarak bir yalancı seçeceğim. | Open Subtitles | سأختار شخصاً واحداً سراً في المجموعة ليكون الكذاب |
kapı secdıkten sonra acılacakdır ve teknık olarak sen secdın boylece sanırım kapıyı acmam gerek aksı takdırde benı yalancı cıkarır | Open Subtitles | حسنا، لقد قلت الباب سيفتح بعد أن تختار الحرف وتقنياً أنت إخترت لذا أخمن بأني لا أستطيع الكذاب على نفسي |
yalancı olarak bilinmektense aptal olmayı tercih ederim.. | Open Subtitles | وبدلا من ذلك كنت تعرف باسم معتوه اكثر من الكذاب |
yalancı, Ferrari kiralayan, art niyeti olmayan aptal. | Open Subtitles | انة الكذاب , حسن النية الذى اقترض الفيرارى ليلة امس |
Peki, yalancı kocan eve gelince ne oldu dün akşam? | Open Subtitles | لذا ، ماذا حدث عندما عاد زوجك الكذاب الي البيت ، الليلة الماضية؟ |
Sam bir sürü şey söyledi, yalancı biri değildir. | Open Subtitles | أنت تعرف، وسام تقول الكثير من الأشياء لكنه ليس الكذاب. |
Gir içeri ve yalancı piçin ağzındaki bakla neymiş öğren. | Open Subtitles | إدخلي إلى هناك وأجبرني ذلك اللقيط الكذاب على الإعتراف. |
Bu durumda Barton, sen bizim yalancı ve küstah çalışanımız tarafından benden daha kötü oyuna getirilmişsin. | Open Subtitles | وفي هذه الحالة يا بارتون لقد كنت مخدوع من قِبل موظــفنا المتعجرف الكذاب أسوأ مما كنت عليه. |
Lucifer Morningstar birçok şey olabilir ama kendisi bir yalancı değildir. | Open Subtitles | لوسيفر مورنينغستار غير أشياء كثيرة، لكنه ليس الكذاب. |
Göbek adı da "yalancı" olmalı. | Open Subtitles | واحد منهم يجب أن يقف بوجه الكذاب |
Çok yalancısın. | Open Subtitles | أنت مثل هذا الكذاب. |
Yalanın yalancısı. | Open Subtitles | هذا الكذاب الكذب. |
İnsanlar her yerde büyük şişko yalancıyı arıyordu. | Open Subtitles | توقف الناس في كل مكان وحدقوا في الكذاب السمين الكبير |