"الكذبه" - Translation from Arabic to Turkish

    • yalanı
        
    • yalanın
        
    • yalandan
        
    • yalanla
        
    • kandırmacayla
        
    Sonra o yalanı karşındaki sana inanıncaya kadar ...yavaş yavaş büyütürsün. Open Subtitles تغذي هذه الكذبه وتبيعها على هدفك شيئا فشيئا حتى انه يعتقد
    Çünkü binlerce insanın aynı yalanı söylemesi mümkün değil. Open Subtitles أن مئات الآلاف من الناس يقولون نفس الكذبه
    - Sen de o büyük yalanın parçası mısın? Open Subtitles هل انت جزء من الكذبه الكبرى ايضا , بارلى ؟
    Bir doğru daha ayakkabısını giymeden bir yalanın dünyanın yarısını dolaştığını biliyorum. Open Subtitles أَعْرف أن الكذبه تستطيع أن تجوب نصف العالم بينما تكون الحقيقة تنتعل حذائها
    Sadece her şeyin yalandan önceki gibi olmasını istiyorum, Open Subtitles انا فقط اريد ان اجعل الوضع كما كان قبل الكذبه
    Yakov, büyük bir yalandan söz eder. Her şey o büyük yalanın parçası, der. Open Subtitles "هو تحدث عن" الكذبه الكبرى كل شئ هو جزء من الكذبه الكبرى
    Bu yalanla daha ne kadar yaşamaya devam edebilirim emin değilim. Open Subtitles آماندا جراى ستون أنا غير متأكده إلى متى سأعيش هذه الكذبه
    Kızın evine girecek, tuvaleti deşecek, idrarı alacak, test yapacak, yalanı ortaya çıkaracak birini tutmanız gerek. Open Subtitles أحصل على شخص ليقتحن منزلها يجهز المرحاض يحصل على البراز و يختبره و تكشف الكذبه
    O zaman, sırf annesinin namusunu korumak için bu yalanı sürdürdün, öyle mi? Open Subtitles اذاً جعلت تلك الكذبه مستمره فقط للمحافظه على نزاهه أمه؟
    Eğer insanlar bu yalanı duyarsa, inanmaya başlayabilirler. Open Subtitles إذا سمع الناس عن هذه "الكذبه", سوف يصدقوها
    Evet, söylenen yalanı iyi takip etmek lazım. Open Subtitles نعم يجب عليك تتبع أثر ماقلته في الكذبه
    Bu yalanı kim uydurdu? Ramses mi? Open Subtitles من أخرج هذه الكذبه ؟
    yalanın ortaya çıktığında, ...kim olduğun ve ne yaptığın gerçeğiyle, baş başa kalırsın. Open Subtitles عندما تنكشف الكذبه فتترك مع الشئ الوحيد " حقيقة " من أنت وما قمت به
    Böyle basit bir yalanla kurtulabileceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تظن ان تلك الكذبه الواضحه ستصمد طويلا ؟
    Ancak Hanna masumsa, ve sen suç ortağı olarak onun adını verirsen, hayatın boyunca bu korkunç yalanla yaşamak zorunda kalacaksın. Open Subtitles لكن لو ان هانا بريئه وقلتي انها هي من ساعدتك سيتوجب عليك ان تعيشي مع هذه الكذبه الفضيعه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more