"الكريبتوني" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kripton
        
    • Kriptonlu
        
    • Krypton
        
    • Kryptonlu
        
    • Kryptonluyu
        
    • Kryptonite
        
    Kripton mirasını bir tek insan için feda ettiğini düşünüyorum da. Open Subtitles أن تعتقد أنك سوف تضحي بإرثك الكريبتوني من أجل بشري شاذ
    Antarktika, Kripton'un kristal teknolojisini kaktüslerden daha iyi kamufle ediyor. Open Subtitles تموه تقنية الكريستال الكريبتوني للقطب المتجمد الجنوبي أفضل بكثير مما الصبار
    Gerçek Kriptonlu olma yolunda sana yardım etmek için. Open Subtitles ولمساعدتك، بالسير على طريق الكريبتوني الحقيقي
    Ama hâlâ Dünya'da olduğuna göre, bir Kriptonlu bırakmış olmalı. Open Subtitles لكن إذا ما زالت هذه على الأرض كذلك الكريبتوني الذي تركها
    Evet, Krypton kurtarıcı gövde zırhımı tamamlayana kadar bıçaklamadan düşünsen iyi olur. Open Subtitles أجل، إلى أن أنتهي من درع الجسد الكريبتوني فقط فكري بحدة أقل
    Ailem siyah kryptoniti beni Kryptonlu tarafımdan ayırmak için kullanmıştı. Open Subtitles استعمل أبواي الكريبتونايت السوداء لفصل جزئي الكريبتوني.
    İhtiyacım olan her şeyi aldığımda diğer Kryptonluyu ve dünyanın geri kalanını yok edebilirsin. Open Subtitles ما إن أحصل على كل شيء أحتاجه، ستقضي على الكريبتوني الآخر، ثم بقية الكوكب.
    Kripton ırkını sürdürebilecek olanlar sadece bizleriz. Open Subtitles نحن الوحيدين فقط يمكننا الحفاظ على العرق الكريبتوني
    Daily Planet'ta şu her şeyi durduran Kripton virüsü hakkında bir şeyler öğrenebilecek miyim bir araştırayım. Open Subtitles سأذهب إلى صحيفتي و سأرى إن كنت سأعرف إي شيء عن هذا الفيروس الكريبتوني الذي أصاب الجميع
    Antarktika, Kripton'un kristal teknolojisini kaktüslerden daha iyi kamufle ediyor. Open Subtitles تموه تقنية الكريستال الكريبتوني للقطب المتجمد الجنوبي أفضل بكثير مما الصبار
    Dediğine göre onu görmeye gitmişsin ve zaten elinde olan şu Kripton cihazını tamamen unutmuşsun. Open Subtitles تقول أنك ذهبت لرؤيتها ونسيت بالكامل ذلك الدرع الكريبتوني الذي لديك
    Polis, seri bir katil olduğunu düşünüyor ama bana kalırsa daha önce bahsettiğin şu Kriptonlu bilgisayarın izini bulmuş olabiliriz. Open Subtitles الشرطة تعتقد أنه كان قاتلا تسلسلياً لكني أعتقد أننا لربما وجدنا الحاسوب الكريبتوني الذي ذكرته
    Diğer Kriptonlu'yu ve dünyanın geri kalanını yok edeceksin. Open Subtitles ستقضي على الكريبتوني الآخر ثم على بقية الكوكب.
    Neden Kriptonlu kardeşim bunu elimden almak istiyor? Open Subtitles لا لا يدعني أخي الكريبتوني الحصول على ذلك؟
    Ne zaman unuttuğum birini hatırlamaya çalışsam kafamın içinde anlayamadığım Krypton sembolleri belirmeye başlıyor. Open Subtitles كل مرة أحاول التفكير فيها بشخص نسيته، يظهر لي حشد كبير من هذا الرمز الكريبتوني الذي لا أفهمه.
    Krypton yanını benimsediğini görmek güzel. Open Subtitles من الجيد أنك أضحيت تحتضن جانبك الكريبتوني
    İnsan tarafımı kullanıp kararlar vermeye çalıştım ama bazen Krypton tarafın baskın geliyor. Open Subtitles أحاول اتخاذ القرارات مستعملاً ...جانبي الانساني لكن أحياناً جانبي الكريبتوني... من يتولى الأمر
    Süper güçlü Kryptonlu arkadaşım gibi seninde özel yeteneklerin var. Open Subtitles ومثل رفيقيي الكريبتوني القوي، أنت تميلين للدراما.
    Kryptonlu hislerin güçlü olabilir ama buradaki düşman ben değilim. Open Subtitles لا بدّ أن حدسك الكريبتوني لا يعمل جيّداً لأنّي لست عدوّة لك.
    Pekâlâ Kryptonlu. Sana ayak uyduracağım. Open Subtitles حسنُ أيها الكريبتوني سأضحك معك قليلاً،
    Belki birlikte çalışırsak şu Kryptonluyu beraber bulabiliriz. Open Subtitles ربما إن عملنا معاً... يمكنني أن أساعدك على إيجاد هذا... الكريبتوني.
    Kryptonite renkleri arasında gerçekten altın da varmış. Open Subtitles حسنٌ، المفاجأة التي تقبع عندنهايةقوسقزح الكريبتوني..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more