"الكفايةَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • kadar
        
    • yeterince
        
    Herşeyi kaldırabilecek, o adamı zaptetmeyi becerecek kadar gücü varmıydı. Open Subtitles لو كَانتْ قوية بما فيه الكفايةَ لأَخْذت كُلّ شيءِ هي تَستطيعُ ان تغزوة
    Buraya gelip, işleri düzene sokacak kadar kötü ve büyük tek şirket. Open Subtitles هم الوحيدون العظماء بما فيه الكفايةَ للمَجيء والحُصُول على هذا الشيءِ على الطريق الصحيح
    Böylece, bir gün diğerlerini ortadan kaldıracak kadar güçlenecek. Open Subtitles إلى درجه أنّهم فى يوم ما سَيَكُونونَ أقوياء بما فيه الكفايةَ لإبادة الآخرون
    yeterince güçlü değilsin, gideceksin. Open Subtitles أنت لَسْتَ قوية بما فيه الكفايةَ أنت سَتَرحلي
    Örümcek yeterince büyükse ve ceset üstünde çok uzun kalmışsa... Open Subtitles إرف وافقَ علي ذلك إذا العنكبوتِ كَانَ كبير بما فيه الكفايةَ وقضي وقت كافي بيعَمَل على ذلك الجسمِ.
    Oda ikimiz için yeteri kadar büyük değil miydi? Open Subtitles الغرفة لَيستْ كبيرة بما فيه الكفايةَ لكلانا
    Suçlu hisseden benim çünkü kemoterapinle baş edecek kadar güçlü olamadım. Open Subtitles أَناالواحدالذيأَبْدومذنباً... لأن لَستُ قوي بما فيه الكفايةَ لمُعَالَجَة كيمياويكَ.
    Şimdi farkına vardım bu ikisini ayrı tutacak kadar güclü değilim, Hyde, hadi. Open Subtitles أنا فقط المُدرَك لَستُ قوي بما فيه الكفايةَ لإحتِجازك إثنان على حِدة. Hyde، يَجيءُ.
    Bu roundabout ikimize yetecek kadar büyük değil! Open Subtitles هذا الدوّارِ لَيس كبيرا بما فيه الكفايةَ ليسعنا!
    Benim Saab, onu taşıyacak kadar büyük değildi. Open Subtitles saabي ما كُنْتُ كبير بما فيه الكفايةَ لتَحريكه.
    Çünkü yargıç mahkemede delillerimizin yeterince güçlü olmadığını görürse... Open Subtitles لأن، إذا يَعتقدُ القاضي بأنّ دليلنا لَيسَ قوي بما فيه الكفايةَ للذِهاب إلى المحاكمةِ،
    Yatak odan senin için yeterince büyük değil mi? Open Subtitles غرفة نومكَ لَيسَ كبيرة بما فيه الكفايةَ لَك؟
    Sopaların dışında, sert bir çanta insan vücudu için yeterince büyük. Open Subtitles بدون تلك النوادي، حقيبة الصَدَفَةِ الصعبةِ يُمكنُ أَنْ يَكُونَ كبير بما فيه الكفايةَ لمُلائَمَة a جسم. نعم.
    Bir erkek için yeterince güçlü mü diye deodorantını kullandım. Open Subtitles إستعملتُ مزيلَ روائحكَ لأن أردتُ للرُؤية إذا هو كَانَ قوي بما فيه الكفايةَ لa رجل.
    Hayır, yeterince güçlü olmazsa bir şey olmaz. Open Subtitles لا، هو لَيسَ قوي بما فيه الكفايةَ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more