Diğer Oyuncular yapmamasını istedi ve o da "Tamam" dedi. | TED | وطلب منه اللاعبون الآخرون عدم فعل ذلك، وأخبرهم أنه سيتوقف. |
Bence, tenis temelde pin-pong'dur ama burada Oyuncular masanın üstünde duruyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أن التنس هو كرة طاولة، ولكن اللاعبون يقفون على الطاولة |
Kabir Khan'ın 7 yıl sonra dönmesi hakkında eski Oyuncular ne söyleyecekler? | Open Subtitles | ماذا يقولون اللاعبون السابقون عن الرجل الذى عاد لللعبة بعد سبعة سنوات؟ |
oyuncuların nasıl hareket ettiklerine bakabilir ve atış tipini kestirebiliriz. | TED | لعدة مهاجمين، يمكننا ان نرى كيف يتحرك اللاعبون و تنبؤ نوعية المحاولة. |
Oyuncular giriş kartı kullanmaz çünkü oyuncu kapısından içeri girerler. | Open Subtitles | اللاعبون لا يستخدمون بطاقات الدخول لأنهم يدخلون من مدخل اللاعبين |
Büyüler çok kullanışlı oldukları için haliyle Oyuncular tarafından sıkça kullanılıyorlar. | Open Subtitles | لكنّ بطاقات السحر هامّة جدًّا في هذه اللّعبة، ولهذا يستهلكهن اللاعبون. |
Oyuncular kütüphaneden seçtikleri modüler bileşenleri kullanarak dünyalarına şekil veriyorlar. | TED | باستخدام وحدات قياس نموذجية مركبة، يحدد اللاعبون عناصر من مكتبتهم ليخرجوها إلى موقع البناء الافتراضي. |
Ekonomide değer yaratmada farklı Oyuncular kimler ve acaba devletin rolü önemsiz bir oyuncu görülerek bir şekilde göz ardı mı ediliyor? | TED | من هم اللاعبون المشاركون في خلق القيمة في الاقتصاد، هل هذا هو دور الدولة، أم أنها أُعفيت كأنها لاعب احتياطي؟ |
Oyuncular her zaman destansı bir kazanmanın mümkün olduğuna inanırlar. ve her zaman denemeye değer, şimdi de öyle. | TED | اللاعبون يؤمنون دائماً بأن الفوز الأسطوري ممكن، وأنها دوما تستحق المحاولة، والمحاولة الآن. |
Oyuncular sıkı bir sosyal kumaşın dokunmasında ustadırlar. | TED | اللاعبون موهوبون في حياكة نسيج إجتماعي محكم. |
Oyuncular, gezegenleri kadar büyük ve korkutucu hikayelere ve görevlere dahil olmayı seviyorlar. | TED | اللاعبون يحبون الإرتباط بالمهمات المذهلة لقصص إنسانية على مستوى الكوكب. |
Ve bu dinamikte başarmak için Oyuncular daha önceden belirlenmiş zamanda bir şey yapmalılar genellikle önceden belirlenmiş bir konumda. | TED | هذه ديناميكية لكي تنجح اللاعبون يجب عليهم فعل شيء في وقت محدد و غالباً في مكان محدد |
Ortalama bir oyuncu günde 6-6,5 saatini oyun başında geçiriyor. En bağımlı Oyuncular için tam zamanlı bir iş gibi. | TED | اللاعب العادي يقضي ستة ، ستة ساعات و نصف في اليوم فيها و اللاعبون المدمنون مثل الوظيفة بدوام كامل |
Oyuncular kendilerini değiştirirler ve rakibi yok etmeye çalışırlar. | Open Subtitles | اللاعبون يُغيّرونَ أنفسهم إلى أشياء مختلفة ومانعين تدمير أنفسهم |
Sağlam Oyuncular spekülatör pazarlarında bunu yapar. | Open Subtitles | اللاعبون الثابتون أصبحوا بلا قيمة في سوق الدببة |
Ve diyor ki, oyuncuların sanal dünyada gerçek dünyadakinden daha fazla zaman harcaması mantıklı geliyor. | TED | يقول أنه من المنطقي حالياً أن يمضي اللاعبون وقت أكبر في العالم الإفتراضي من الحقيقي. |
oyuncuların giydikleri gibi uyan şapkalardan istiyor. | Open Subtitles | يريد قبعات مضبوطة كالتي يرتديها اللاعبون. |
İyi oyuncuları harika, harika olanlarını efsane yaparım. | Open Subtitles | يمكنني جعل اللاعبون الجيدون عظماء و أجعل اللاعبون العظماء أساطير |
Garson kızları beceriyordu! Müşterilere servis yapılamıyordu. | Open Subtitles | كان يعاشر الساقيات , اثنان كل مرة اللاعبون لم يجدوا شرابهم على موائدهم |
Karşılığında kumarhane, şansı yaver gitmeyen ve fazla oyun oynayan bazı oyunculara yardım eden birine sahip olmuş oluyor. | Open Subtitles | فى الاستبدال ،لدى الملهى شخص يساعد اللاعبون سيىء الحظ يلعب لمدة أطول قليلا |
Sahadakiler sorun yaşıyor. | Open Subtitles | اللاعبون لديهم مشكلة. |
Tek fark şu ki Futbolcular maçtan önce futbol konuştukları zaman işlerinden atılmazlar. | Open Subtitles | بالتحديد عندما يتحدّث اللاعبون عن المباراة قبل أن تبدأ. هم لن يخسروا عملهم. |
O zaman diğer oyuncularında tam zamanında o kadar parayla gelip gelemeyeceklerini öğrenmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أرى إذا استطاع اللاعبون الآخرون أن يأتوا بهذا المبلغ في الوقت المناسب |
oyun severler video oyunlarında dallanan anlatılar bekler yani verdikleri her karar önemli hissettirir ve oyunun sonucunu değiştirebilir. | TED | يتوقع اللاعبون أن يكون للألعاب مسارات متشعبة؛ كي يشعروا بأهمية أي قرار يتخذونه؛ لأنه قد يغير نهاية اللعبة. |