"اللطف" - Translation from Arabic to Turkish

    • hoş
        
    • kibar
        
    • nazik
        
    • nezaket
        
    • naziksiniz
        
    • iyilik
        
    • kibarlık
        
    • sevimli
        
    • tatlısın
        
    • naziksin
        
    • nezaketi
        
    • nazikçe
        
    • güzeldi
        
    • şefkat
        
    • memnun
        
    Nasıl hasta bir toplumda yaşıyoruz ki, "hoş" kötü bir şey olarak görülüyor? Open Subtitles أي مجتمع مريض نعيش فيه عندما يكون اللطف سيئاً؟
    Çok naziksiniz, efendim. Övünmek gibi olmasın ama hoş kızlardır. Open Subtitles أنت فى غاية اللطف ياسيدى,أنهن فتيات فى غاية العذوبة كما أقول دائما لنفسى
    Kibarın içinde birazcık baş belası baş belasının içinde birazcık kibar. Open Subtitles قليلاً من القسوة الممزوجة باللطف و قليلاً من اللطف الممزوجة بالقسوة
    Bana, ona davrandığının yarısı kadar bile nazik davranamaz mısın? Open Subtitles أيمكنك أن تكون بنصف هذا اللطف معي كما كنت معها؟
    Özür dilemen ne incelik. nezaket çok önemlidir, öyle değil mi? Open Subtitles من الرائع أنـّك تقدّمت بالإعتذار اللطف شيء هام، ألا توافقني الرأي؟
    Bu iyilik ve güvene dayalı olarak çalışan bir sistemdir bu nedenle çok hassas ve saldırıya açıktır. TED أنه نظام يعتمد على اللطف والثقة، الشئ الذي يجعله أيضاً حساس وعرضة للخطر.
    Bence, hayattaki yolunu gerçek hislerini olumluluk ve kibarlık maskesi altına gizlerek çiziyorsun, ama altında çirkinlik ve kinle dolusun. Open Subtitles أظنكِ قد شققتِ طريقكِ نحو العالم عبر إخفاء مشاعركِ الحقيقية تحت قناع الإيجابية و اللطف , لكن تحت هذا القناع
    Bir kere de olsa Maggie'nin seveceği bir şeyi yapmak çok hoş. Open Subtitles أعتقد أنه من اللطف أن نجعل ماقي تستمتع ولو لمرة واحدة
    Bu çok hoş. Debbie'nin yüzüğünü görebilir miyim, anne? Open Subtitles ـ هذا غاية فى اللطف ـ كيف رأى خاتم ديبى؟
    Hal, senin gibi hoş, sadık ve cömert birinin nasıl böyle bir yanlışlık içinde olduğunu anlayamıyorum. Open Subtitles لا أفهم كيف لرجل مثلك بهذا اللطف والإخلاص والكرم ويكون به هذا العيب
    Hepimiz özümüzde kibar ve merhametli olduğumuzdan, ihtiyacı olan birine para vermek her zaman güzel gelir. TED ولأننا خُلِقنا لإظهار اللطف والعاطفة، فسنشعر دائمًا بالسعادة إذا ما أعطينا بعض النقود لشخص محتاج.
    Ne zaman bana kibar davransalar, bu kibarlıktan sonra gelecek en kötü senaryoyu düşündüm. TED كلما كانوا لطفاء معي، اعتقدت أن الأمر الأسوء ينتظرني بعد كل هذه اللطف.
    Yüzündeki nazik ve zarif ifadeden hemen çok etkilendim. ve ondan hikayesini anlatmasını istedim. TED أدهشني على الفور اللطف والوداعة في وجهها، وطلبت منها إخباري بقصتها.
    Hakikaten öyleyim, efendim. Öyle nazik, öyle lütufkar bir muamele gördüm ki bu kadarını hayal etmeye bile asla cüret edemezdim. Open Subtitles طبعا ياسيدى ,فقد تمت معاملتى بغاية الدماثة و اللطف
    Ve bu hayvanları aşırı-tüketimimiz sera gazları ve kalp hastalıklarına sebep olurken, nezaket ile konuyu başka yönlere çekmenin anlamı yok. TED ومع الإستهلاك المحموم لتلك الحيوانات التي تنتج غازات الدفيئة وأمراض القلب، يكون اللطف مثل الرنجة الحمراء.
    Düşmandan nezaket görmenin nasıl bir şey olduğunu bilir misiniz? TED أتعلمون ما هو شعور تلقي اللطف من يدي العدو؟
    Çok naziksiniz, efendim. Gördüğünüz gibi gayet iyileştim. Open Subtitles أنت فى غاية اللطف ياسيدى,لقد شفيت تماما كما ترى
    Peki ya incelik, sevecenlik, iyilik? Open Subtitles و لكن ماذا بالنسبة للحنان و اللطف, و عمل الخير؟
    Aslında kibarlık, kimse onu görmek istemediğinde iyidir. Open Subtitles حسنـاً , اللطف يكون أفضل فعلاً عندمـا لا يكون في امكان أي شخص رؤيتـه
    Bugün fazladan sevimli ve şirin olsun, çocuklar. Open Subtitles لنقم بزيادة: اللطف والمحبة اليوم ,يا أصدقائي
    Dinle Venna, tatlısın ama o kadar da değil. Open Subtitles إسمعى,فينا أنتى لطيفة,ولكنكى لست بهذا اللطف
    Çok naziksin ismin nedir? Open Subtitles حسناً، أنتِ بغاية اللطف... كيف لي بأن أزورك و أخاطبك؟
    Bütün muhtaç küçük çocuklar geldiğinde, karanlıktan önce bir parça nezaketi severim. Open Subtitles أحب القليل من اللطف قبل الظلام قبل أن يأتي كل الأولاد المحتاجين
    Onu nazikçe kazanabilirim. Open Subtitles سأكون قادرة على الفوز به من جديد من خلال اللطف.
    Hayır, konu bu değil. Çok güzeldi. Open Subtitles لا ، ليست هذه هى الفكرة ، فقد كان ذلك فى غاية اللطف منك
    Sonunda hepimizi kurtaracak olan şey şefkat ve merhamet olacak. Open Subtitles وفي النهاية، فمن اللطف والرحمة التي سوف توفر لنا جميعا.
    Tanıştığımıza memnun oldum Marge. Saçlarını uçaktan gördüm. Open Subtitles من اللطف مقابلتك يامارج رأيت شعرك من نافذة الطائرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more