"اللطيف أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyi oldu
        
    • çok güzel
        
    • iyi olurdu
        
    • görmek güzel
        
    • güzeldi
        
    • fena olmaz
        
    • olmak güzel
        
    • güzel olurdu
        
    • memnun oldum
        
    • istenmek güzel
        
    • olmak iyi
        
    Piste diğer yarışçılardan önce çıkmam benim için gayet iyi oldu. Open Subtitles إنه من اللطيف أن أصل إلى هنا قبل أى سيارة أخرى
    Seninle baba oğul gibi vakit geçirmemiz çok güzel, Baba. Open Subtitles من اللطيف أن نمضي معاً هذه اللحظات الأبوية، يا أبي
    Sadece internetten okumadan önce bana söylemen iyi olurdu diye düşünüyorum. Open Subtitles ما أظنه هو انه سيكون من اللطيف أن تخبرني بهذا الامر قبل أن أقرأه على الانترنت
    Bu arada, sosisi yumurtalarının soluna devrilen birini daha görmek güzel. Open Subtitles بالمناسبة، من اللطيف أن ألتقي بشخص آخر لحمه متوقف على بيضه
    Tabii ki. Aradığın için teşekkürler. Seninle konuşmak güzeldi. Open Subtitles بالتأكيد، وشكراً على الإتّصـال كـان مِن اللطيف أن أسمع صوتك
    Bunu arada bir hissettirmen hiç fena olmaz. Open Subtitles أتعلمين، سيكون من اللطيف أن تجعليني أشعر بذلك
    Kontrolün sende olmasına izin veren bir partnere sahip olmak güzel. Open Subtitles من اللطيف أن تحصل على شريك يتركك تقود الرقصة
    Biri için büyük salata satın alıyorsun, bunu onların bilmesi güzel olurdu. Open Subtitles عندما تشتري سلطة كبيرة إلى شخص ما فمن اللطيف أن يعرف ذلك.
    - En sonunda seninle tanıştığıma memnun oldum. Open Subtitles - أن من اللطيف أن أراكى أخيرا - وأنتى أيضا
    Bu kadar istenmek güzel olmali. Open Subtitles لابُد أنه من اللطيف أن ترى نفسك مطلوب وبشدة من أندية عديدة
    Biraz motivasyon çok iyi oldu, değil mi? Open Subtitles مرحي لك! من اللطيف أن تحظى بتعزيز إيجابي، صح؟
    Yalnız içmemek iyi oldu. Aynen öyle. Open Subtitles من اللطيف أن لا تشرب وحيداً - آمين، لهذا -
    Sorunlarımızı kendimizin halletmemize izin vermenin çok güzel olduğunu düşünüyor. Open Subtitles إنها تعتقد انه من اللطيف أن تدَعِينا نقرِّر الأمور بأنفُسِنا
    Biliyor musun, şunu söylemeliyim ki evde bir erkeğin olması gerçekten çok güzel. Open Subtitles أتعلمين؟ يجب أن أقول بانه من اللطيف أن يكون هناك رجل في المنزل
    Orjinal görüntüler elimizde olsa iyi olurdu. Open Subtitles سيكون من اللطيف أن نحصل على المقطع الأصلي.
    Kendi adını başa yazmadan önce benim fikrimi sorsaydın iyi olurdu. Open Subtitles سيكون من اللطيف أن تسأليني قبل وضع آسمك أولاً.
    Evet, şey ... Umarım istediğin olur. Bu ailede yeni fertler görmek güzel olurdu. Open Subtitles آمل أن تنجح في ذلك , من اللطيف أن تنمو عائلتنا أتمنى أن تتبنى ذلك الطفل , أظنك ستفلح كأب
    Nihayet buralarda içinde biraz umut ve insanlık olan birilerini görmek güzel. Open Subtitles من اللطيف أن أرى شخص بالجوار لديه القليل من الإيمان بالإنسانية
    Bir kez de olsa aklımı kullanarak zafer kazanmak güzeldi. Open Subtitles كان من اللطيف أن أنتصر مرةً بإستخدام عقلي
    Yardım etsen fena olmaz, ne de olsa gizli bir iş çeviriyoruz. Open Subtitles سيكون من اللطيف أن تساعدني بما أننا اقتحمنا المشرحة
    Birisini düşünüyor olmak güzel olurdu. Open Subtitles من اللطيف أن تكون مهتمّاً لأمر شخصٍ ما
    -Yargıç tanıştığımıza memnun oldum. Open Subtitles -أيها القاضي ، من اللطيف أن أقابلك ، شكراً لك
    İstenmek güzel bir his sayılır değil mi? Open Subtitles من اللطيف أن تكون مرغوبًا، أليس كذلك؟
    Smokini severim. Ve sana katılıyorum, bazen gayrı resmi olmak iyi geliyor. Open Subtitles أنا أحب فعلاً سترات العشاء، و أوافقكِ، أحياناً من اللطيف أن تكون غير رسمي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more