| Şampiyonluk tezahürat darbeme bir tutam dört numara sarı boya eklememin zararı olmaz. | Open Subtitles | لن يضره إضافة مقدار قليل من اللون الأصفر لمنافسة تشجيعي في البطولة الوطنية. |
| Örneğin, oksijen gazı koyu kırmızı ışığın birazını kapmış olur. Sodyum ise iki sarı şerit yakalamıştır. | TED | على سبيل المثال، انتزع غازالأكسجين بعض الضوء الأحمر الداكن، كما انتزع الصوديوم شريطين من اللون الأصفر. |
| Nokta büyüklükleri artıyor. sarı bir denizin ön plana çıktığını göreceksiniz | TED | حجم النقاط سيبدأ في النمو. سترون بحر من اللون الأصفر يبدأ في التشكل. |
| Ve bir Boolean işlemi yapacağız çünkü sarıyı ve yeşil çimlerdeki tapirleri seviyoruz. | TED | وسنقوم بعمل هذه العملية المنطقية لأننا نحب حقاً اللون الأصفر وحيوان التابير على العشب الأخضر. |
| Diğer kimonoyu giysem diyordum, kanarya sarısı olanı. | Open Subtitles | أظن أننى سأجرب الرداء الأخر اليابانى ذو اللون الأصفر الفاتح |
| Sarılı olan senin. | Open Subtitles | صاحبة اللون الأصفر هي لك |
| Bazen sarının ne demek olduğunu unutuyorum. | Open Subtitles | عندما انظر بعيدا. أنسى معنى اللون الأصفر. |
| Tüm yeşil Latin Amerika ülkeleri küçük ailelere doğru ilerliyor. sarı olanlar Arap ülkeleri | TED | جميع دول أمريكا اللاتينية المميزة باللون الأخضر تتحول إلى أسر صغيرة اللون الأصفر هنا يمثل البلدان العربية |
| Ve bu da göğüs kafesindeki ısının en az yirmi derece yükselmesini sağlar, termal kamerada devamlı genişleyen sarı bölgeden de anlaşılabileceği gibi. | Open Subtitles | وهذا يرفع درجة الحرارة داخل صدرها ب 20 درجة مئوية وربما أكثر, كما يوضح اللون الأصفر في الصورة المأخوذةبالكاميرالحرارية. |
| Umarım açıklarsın, çünkü bu kadar sarı bir adama fazla gelir. | Open Subtitles | عليك ذلك, لأن هناك الكثير من اللون الأصفر لرجل واحد |
| - İnşallah o kelepçendir. - Bence bu kesin "sarı ışık" durumu. | Open Subtitles | أعتقد أنّ هذا سلوك تقليدي ذو اللون الأصفر |
| Bu durum "sarı ışık" mı oluyor yoksa "kırmızı ışık" mı acaba? | Open Subtitles | أنا أحاول أن أقرّر إن كان هذا موقفا ذو اللون الأصفر أو اللون الأحمر |
| Elimizdeki tüm sarı rengi Asyalı kafasında kullandık. | Open Subtitles | استهلكنا كلّ اللون الأصفر على الرأس الآسيوية |
| Kafadan atmıyorum, sarı öyle demek. | Open Subtitles | لا أختلق هذا الأمر هذا ما يعنيه اللون الأصفر |
| sarı... İyi seçim. Köpek balıkları sarıyı sever. | Open Subtitles | ان الاصفر اختيار جيد ان اسماك القرش تحب اللون الأصفر |
| Burada iki devre var, sarı ve mavi. | Open Subtitles | حسناً، لدينا درجتان من اللون. لدينا اللون الأصفر ونظيره الأخضر. |
| sarı renkten ve gürültüden nefret ederim. | Open Subtitles | و كرهي إلى اللون الأصفر و الأصوات المرتفعة |
| ..komşular- -Ben sarıyı severim ,bence sorun yok | Open Subtitles | أنا أحب اللون الأصفر أفكر فى تحويل المكان إلى نادى |
| Bana sarıyı ver... Dünyanı boyayabilirim. | Open Subtitles | ..أعطني اللون الأصفر وأرسم لك العالم |
| Soğuk mavi kayalıklardan aşağı tırmanırken ve suya daldıklarında termal kamerada altın sarısı görünecekler. | Open Subtitles | كاميرة التصوير الحراريه تكشف لنا اللون الأصفر الذهب وهم يتسلقون على الصخور الزرقاء البارده والغطس فى البحر |
| Sarılı olanın adı Ines. Kırmızılı olan Maria. | Open Subtitles | صاحبة اللون الأصفر (لنيس) والأحمر (ماريا) |
| Sana sarının yakışmadığı gibi. | Open Subtitles | و لا يبدو هذا جيّداً عليّ. إنّه نوعاً ما مثلك و اللون الأصفر. |