| Diğerleriyle kalmamanız çok yazık, Bay Solo. Yine de... | Open Subtitles | من المؤسف أنك لن تبقى مع الآخرين يا سيد سولو |
| Öğrendikten sonra ölecek olman çok yazık. Bana saldır. | Open Subtitles | من المؤسف أنك ستموت بعد تعلمه بفترة قصيرة |
| Çok zeki görünüyorsun. Gerçek bir işe girememen çok yazık. Hayatını çok daha kolay hale getirirdi. | Open Subtitles | إنك تبدو ذكياً جداً ,من المؤسف أنك لم تستقر على عملٍ حقيقي ,لكان جعل حياتك أسهل آنذاك |
| Babanı ikna edememen kötü oldu. | Open Subtitles | من المؤسف أنك لم تتمكن من اقناع والدك |
| Adamım, bunu da bana vermen çok kötü oldu. | Open Subtitles | من المؤسف أنك أعطيتني هذه أيضاً |
| Kızını tekrar göremeyecek olman ne kadar kötü. | Open Subtitles | من المؤسف أنك لن ترى إبنتك مجدداً |
| Şehirde fazla kalamamanız çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أنك لا يمكنك المكوث لمدة أطول. |
| Janice'i gözetlerken tüm bunlara sahip olmamış olman çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أنك ليس لديك كل هذا عندما كنت تتجسس على جانيس |
| Önce koca karıyı öldürmen çok yazık, ikimizi de sıradan geçirebilirdi. | Open Subtitles | المؤسف أنك قتلت المرأة العجوز قبلما يتداولها أيٌّ منا. |
| Teröristlerden birini oynamaman çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أنك لا تلعب دور ارهابى |
| Buraya yaralı gelmen çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أنك أتيت إلى هنا مصابا |
| İyiliğini karşılıksız bırakman çok yazık. | Open Subtitles | حسناً، من المؤسف أنك عجزت عن رد الجميل |
| Babalık'a hak ettiği gösterişli cenazeyi veremeyecek olman çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أنك لا تستطيع إقامة الجنازة التي يستحقها"بوب". |
| Pili alamaman çok kötü oldu. | Open Subtitles | من المؤسف أنك لم تحصل على البطارية. |
| Bu kadar geç gelmeniz kötü oldu. | Open Subtitles | من المؤسف أنك أتيت متأخراً جداً |
| bunun olacağını görememen kötü oldu. | Open Subtitles | من المؤسف أنك لم ترَ ذلك قادما. |