"المبالغ فيه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Aşırı
        
    Bu iş ciddi görünüyor. Aşırı bir şeydi. Open Subtitles هذا يبدو فيه بعض هراء بيت الكلب المبالغ فيه بجدية هنا
    Aksine kendine Aşırı güvenirdi. Çok başarılı ve kendiyle barışıktı. Open Subtitles إن كان لديها شئ فهو تقدير النفس المبالغ فيه لقد كانت بارزة النجاح ، لقد أحبت نفسها
    Biraz Aşırı kaçan, fakat anlaşılabilir bir ayrılık. Open Subtitles حيث الانفصال المبالغ فيه .قليلًا لكنه محل تفهّم
    Erkek adamlık taslamak yok. En kötü reaksiyon Aşırı reaksiyondur. Open Subtitles لا أريد أساليب متطرفة أسوأ رد فعل هو رد الفعل المبالغ فيه.
    Aşırı sulamak, büyümeyi artırmayabilir. Open Subtitles الغذاء المبالغ فيه قد لا يحسن النمو
    İnsanların sıklıkla OKB ile ilişkilendirdiği eylemler, Aşırı el yıkama veya birşeyi defalarca kontrol etme gibi, obsesif ya da kompulsif eğilimlerin örnekleri olabilse de pek çoğumuz zaman zaman bu tür eylemler sergileriz. TED إن أنواع الأفعال التي غالباً مايربطها الناس باضطراب الوسواس القهري، كغسل اليدين المبالغ فيه أو التحقق من الأشياء بشكل متكرر، قد تكون أمثلة على الميول الوسواسية أو القهرية، التي يبديها العديد منا من وقت لآخر.
    Merriam-Webster sözlüğüne göre kız hayran ''birine ya da bir şeye, Aşırı veya fazla bir coşkuyla hayranlık duyan genç kız veya kadın." TED حسناً، وفقاً للقاموس، قاموس ميريام ويبستر، المعجبة هي "فتاة أو امرأة التي يعتريها الحماس الزائد أو المبالغ فيه لكونها مشجعة لشخص أو لشيء ما."
    I.E.D. genellikle Aşırı saldırganlık, şiddet ve zararlı davranışlarda tek tük ortaya çıkar. Open Subtitles (I.E.D.) عادة ما يتميز بحلقات متقطعه من الكره المبالغ فيه , و العنف والسلوك المدمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more