| Son kalan 10 taneye de ilk bitiren baksın. | Open Subtitles | وكلّ من ينتهي أوّلاً يقرأ العشر المتبقيّة. |
| Bırak da geri kalan otuz yılımı mutlu bir insan olarak yaşayayım. | Open Subtitles | دعيني أعيش كرجل سعيد لـ30 سنة المتبقيّة من حياتي |
| Bütün bu kızıl gökyüzü olayından kalan şüphe kırıntıları. | Open Subtitles | هناك بعضُ الشكوكِ المتبقيّة بشأن مسألة السماء الحمراء. |
| Ve lavaboda kalan tek tabağın çikolatadan yapıldığı. | Open Subtitles | والصّحون المتسّخة المتبقيّة كلّها مصنوعة من الشكولاتة. |
| Frank, elinde kalan mevcudata bakabiliriz. | Open Subtitles | فرانك، يمكننا إستخدام ممتلاكتك المتبقيّة. |
| kalan tek dileğim hayatımı Yedi'ye adamaktır. | Open Subtitles | وإن أمنيتي الوحيدة المتبقيّة هي أن أكرّس حياتي في عبادة الآلهة السبع |
| kalan %7'yi de göndermeliyiz. | TED | الأفضل لنا أن نتصرّف بشأن ال7% المتبقيّة. |
| Evet, ama sözleşmenin hiç bir yerinde kalan %75'lik sürenin onun homurdanmasına ve başkanlık konuşmasına ayrıldığı yazmıyor. | Open Subtitles | نعم، ولكنّها لا تشير في أي مكان على أنّه في ال75 بالمئة المتبقيّة يحق له أن يدندن كما طاب له و الظهور بمظهر الرئيس ! |
| Sen... kalan tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنت الوحيدة المتبقيّة. |