"المتنزّه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Park
        
    • parkta
        
    • parkı
        
    • parka
        
    • parkın
        
    • parktaki
        
    • Promenade
        
    Yani, Park artık Park olmayacak. Belediye, burayı başka bir amaç için kullanacak. Open Subtitles يعني أنّ المتنزّه لن يعود متنزّهاً و ستستخدم المدينة هذه الأرض لأمرٍ آخر
    Central Park'a tıkıldık kaldık ve bu köprünün altına sığındık. Open Subtitles تحطمت مروحيّتنا هنا في المتنزّه المركزي وأخذنا ملجأ تحت هذا الجسر
    Bana nesli tükenmiş bir kaplumbağanın parkta yaşadığını mı söylüyorsun? Open Subtitles أتقول لي أنّ هناك غيلماً منقرضاً تعيش في هذا المتنزّه
    Endişelenecek bir şey değil. Aslında parkı da biraz genişletecek. Open Subtitles لا شيء يستوجب القلق في الحقيقة ذلك سيحسّن المتنزّه كثيراً
    parka havadan toksin sızdırıldığını düşünüyorlar. Open Subtitles إنه نوع ما من السموم الكيميائيّة المحمولة جواً أُطلق في و حول أنحاء المتنزّه
    Şu parkın karşısındaki eski eldiven fabrikasını biliyorsunuz, Cathedral'in yukarısındaki, çok güzel bir tadilat gördü. Open Subtitles أتعرف مصنع القفاز القديم عبر المتنزّه بجانب الكاتدرائية ترميم رائع
    Bu canlılar parktaki hayata temel teşkil ediyor. Open Subtitles تشكل المخلوقات هذه أساس الحياة في المتنزّه.
    Bir hafta içinde 30,000 dolar bulamazsam, Park tekrar düzenlenecek. Open Subtitles ما لم أجمع 30 ألف دولار مع نهاية الاسبوع سيُعاد توجيه المتنزّه
    Ben çocukken babam korucuydu ve burayı, ülkedeki en uğrak turistik Park haline getirdi. Open Subtitles كان والدي حارساً في صغري و قد حوّل هذا المتنزّه لمقصد السيّاح الأوّل في الولاية
    Gelen insanların yarısı bile bu başvurulardan alsa Park kapanmaması için gereken miktarı toplar. Open Subtitles نعم، و إن اشترى نصفهم بطاقات الموسم سيجني المتنزّه مالاً كافياً ليبقى مفتوحاً
    Park arazisinin çok gözde bir tarım arazisi olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles حسناً، تبيّن وجود اهتمامٍ زراعيّ في المتنزّه
    parkta, kızlarla sohbet etmek için, o zaman daha iyi bir bahane bulmalısın. Open Subtitles حتي ذلك السن.. ,الذي سيجد فيه طريقه الجديد لبدء المحادثات مع البنات في المتنزّه
    Sonra parkta, sen ve o çocuk hayatıma girdiniz ve planladığım herşeyi altüst ettiniz. Open Subtitles ومنذ يوم المتنزّه , وأنت وهذا الطّفل تقاطعون حياتي وتعبثون بكل شيئ خطّطت له
    parkta acil bir şey olursa ona her an ihtiyaç duyabilirim. Open Subtitles و قد أحتاجها في أيّة لحظة للتعامل مع حالةٍ طارئة في المتنزّه
    Carl, otelin öbür tarafındaki oda parkı görüyor. Open Subtitles كارل على الجانب الأخر من الفندق لديهم حجرات تواجه المتنزّه
    Bütün birimler, parkı kapatın. Tekrar ediyorum, parkı kapatın. Open Subtitles جميع الوحدات إلى المتنزّه أكرّر، الجميع إلى المتنزّه
    parkı parça parça kendi evine taşıyacağını söyledi. Open Subtitles قال أنّه سينقل المتنزّه إلى شقّته قطعةً قطعة
    Onu parka oturtamadıkça, izin belgesi alamayacağım. Open Subtitles لذا إذا لم يكن لديّ ما يُثبت أنّه كان في المتنزّه , فلن أحصل على مُذكرة
    Kendi çocukluğumdan değil, kızımı parka getirdiğim günlerden bahsediyorum. Open Subtitles أنا لا أتحدث عندما كنتُ طفلاً إنني أتحدّث عندما كنتُ أصطحب ابنتي إلى المتنزّه
    Bizi parka almalısınız. O kaplumbağanın yardıma ihtiyacı var. Open Subtitles يجب أن تدخلنا إلى هذا المتنزّه هذا الغيلم بحاجة للحماية
    parkın bu kısmı yılın bu zamanında genellikle boş olur. Open Subtitles عادة ما يكون هذا الجزء من المتنزّه فارغاً في هذا الوقت من العام.
    Ve bu parkın tekrar düzenlenmesi gerek. Open Subtitles و هذه المدينة بحاجة لإعادة توجيه هذا المتنزّه
    Bu parktaki ilk kurban. Open Subtitles هذا هو الضحية الأولى في المتنزّه
    2007. Promenade'deyim.. Open Subtitles 2007في المتنزّه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more